MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Yeni anayasa için yol haritası: Kanada

Ana SayfaHukukYeni anayasa için yol haritası: Kanada
Yeni anayasa için yol haritası: Kanada

Kanada federalizmi merkezi hükümetin yani federal devletin güçlü olması üzerine inşa edilmiştir. Amerikan federalizmi ise merkezi hükümetten ziyade federe devletlerin egemenliğini koruması üzerine kurulmuştur.

23 Haziran, 2025, Pazartesi 06:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Fatih Öztürk
Fatih Öztürk

1980 Kasım’ından 1981’in Şubat’ı arasında toplantılar ve görüşmeler yapan komisyon dört aydan daha az bir sürede çalışmasını bitirip Parlamentoya takdim etmiştir. Komisyon, bu süre zarfında yüzden fazla kişiyi dinlemiş ve pek çok yazılı teklif almıştır. Görüşmeler televizyonda yayınlanmış ve geniş bir şekilde medyada yer almıştır. Bu nedenden dolayı Haklar Bildirgesi (Şartı) için toplumda büyük bir heyecan oluşmuştur. Böylece toplum anayasa reform sürecine müdahil kılınmıştır. Bu şekilde ilk defa toplumdaki pek çok azınlık grup anayasa reform sürecini izleyen değil, aktif olarak katılıp parçası haline gelmişlerdir. 

Günümüz Batı demokrasilerinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesine göre hükümetleri inşa etmek prensibi, özgür ve baskıdan uzak serbest seçimlerle en azından teoride halkın kendi kendisini yönettiği sistemler haline gelmiştir. Kanada federal bir devlettir, parlamenter bir hükümet sistemine sahiptir. Anayasalarla federal hükümet ve eyalet hükümetlerinin hangi yetkileri en azından prensip olarak yazılı hale getirilir. Hangi çeşit bir devlet modeli kurulacağı yani sistemin merkeziyetçi mi yoksa merkeziyetçi olmayan bir yapıda mı olacağına anayasa ile karar verilir. 

Günümüzde genelde kabul edilen; özellikle federal anayasaların toplum ve siyasetin içeriğine ve gelişimine ayak uydurabilmesi için esnek olması gerektiğidir. Fakat uygulamada ise federal anayasaların değiştirilmesinin zorluğu karşımıza çıkmaktadır. Federal yapıları anlayabilmek ve yorumlayabilmek için o ülkenin tarihi gerçekliklerini bilmek ve eyalet devletlerinin geliştirdiği reflekslerle ele almak gerekir. Amerikalı bir hukukçuya göre günümüzün en eski iki yazılı anayasası ABD’de yer almaktadır: 1780 tarihli Massachusetts Anayasası ve 1788 (onaylanma tarihini esas almış) tarihli ABD Anayasası. Massachusetts Anayasası sonuncusu 8 Kasım 2022 yılında olmak üzere tam 121 defa değiştirilmiştir. ABD Federal Anayasası ise sadece 27 Anayasa Değişikliğine sahiptir.

Diğer ilginç bir bilgi ise 1812 yılında ABD birliğine 18. Eyalet olarak katılan Louisiana o tarihten bugüne kadar (sonuncusu 1974 tarihli) 11 tane anayasaya sahip olmuştur. Fakat Maine Anayasası (1819) hala yürürlüktedir. Bir federal sistemin işleyişini doğru analiz edebilmek için kesinlikle bilinmesi gerekli olan şey federe devletlerin yani eyaletlerin yapmış olduğu anayasalar ve düzenlemelere de bakmanın bir gereklilik olduğunu ifade edebiliriz. 1819 yılından beri devam eden bir Maine Anayasası, ama 1812 de dahil olmak üzere Louisiana, neden 11 anayasa yapmak zorunda kalmıştır. ABD’de eyalet olarak özel hukukta Kara Avrupası hukukunu uygulayan tek eyalet olması mı bunu tetiklemiştir yoksa Fransız kimliği mi? 

Bu nedenle Kanada anayasal sistemini incelerken özellikle Quebec eyaletinin Fransız kimliğini nazara almak bir zorunluluktur. Quebec meselesinin anayasal ve tarihi geçmişi bilinmeden Kanada federal sistemi anlaşılamaz. Kanada devleti İngilizce ve Fransızca olmak üzere iki resmi dile sahiptir. Kanada eyaletlerinden sadece Quebec’de Fransızca resmi dildir. New Brunswick eyaletinde ise aynı federal devlette olduğu gibi Fransızca ve İngilizce resmi dildir. Kalan eyaletlerde ve bağlı bölgelerde ise İngilizcedir. Fakat uygulamada federal devletin iki resmi dili olması sebebiyle her eyalette her bilgiye her iki dilde de ulaşabilmektesiniz, Quebec eyaleti hariç.

Kanada, 1 Temmuz, 1867 yılında kurulmuştur. Kanada hukuk sistemi olarak Anglo-Saxon hukuk ailesine mensuptur. 1982 tarihli Anayasa Yasasının (Constitution Act) 52. Bölümüne göre; Kanada Anayasası 1982 tarihli Haklar ve Özgürlükler Şartı (Ana Sözleşme, Anayasal Bildirge), 1867 tarihli Anayasa Yasası ve 30’a yakın Anayasa Konvansiyonlarından oluşmaktadır. Kanada Yüksek Mahkemesi kararına göre başka belgelerde (Anayasal Konvansiyonlar) Kanada Anayasasının bir parçası olabilir. Özetle Kanada, İngiliz anayasacılığı geleneğine sahip bir ülkedir. Fakat şunu da not etmek gerekir: Kanada’ya ilk olarak Avrupa’dan gelen Fransızlardır ve 1608 yılında Quebec City’yi kurmuşlardır. Bunun öncesinde Fransız kâşif Jacques Cartier 1534 yılında resmi olarak Kanada’nın belli bir kısmında Fransa kralı adına hak iddia etmiştir. 7 yıl savaşlarından sonra 1763’te İngilizler, Fransızlarla yaptıkları barış antlaşmasıyla Kanada’yı Fransızlardan almışlardır. Kanada ilk kurulduğunda göze çarpan üç bölgeden oluşmaktadır. Ontario merkezli Yukarı Kanada (Upper Canada) denilen yerde İngilizce konuşanlar, Aşağı Kanada (Lower Canada) denilen yerde Fransızca konuşanlar ve son olarak Kanada’nın doğusunda denizlerde yer alan kolonilerde ise İngilizce konuşanlar yer almaktadır. 

Kanada’yı ilk keşfedenler Fransız kâşiflerdir. Fransız topluluğu dün olduğu gibi bugün de Katolik Kilisesine bağlıdırlar.1867 tarihli Anayasa Yasasının Kanada anayasa hukuk literatüründeki adı İngiliz Kuzey Amerika Yasasıdır (British North America Act). Bu Yasa ile merkezi bir federal sistem Kanada’da inşa edilmiştir. Birliğin içinde ilk yer alan eyaletler (provinces) Quebec, Ontario, Nova Scotia, New Brunswick, daha sonra 1870’lerde Manitoba ve British Columbia’da katılmıştır.

Kurulan sistemde egemenlik hakkı federal hükümete bırakılmıştır. Hatta Birleşik Krallık Taç’ının atadığı eyalet vali vekilleri (lieutenant governor), eyalet yasama organlarının düzenlemelerini 1 yıl içinde geçersiz hale getirebilmekteydiler. Genel seçimle iktidara gelen parti yürütme organına da sahip olmaktaydı. Bu şekil bir modelleme klasik İngiliz parlamentoculuğunun uygulanmasından başka bir şey değildi. Senato’daki sandalyeler ise Başbakanın tavsiyesiyle genel vali tarafından eyaletlere bölüştürülen rakamlara göre atanmaktadır. Birleşik Krallık’ta olan İmparatorluk Yargı Komitesi Danışma Meclisi (Imperial Judicial Committee of the Privy Council) ise Kanada’nın en yüksek mahkemesi olarak kabul edilmiştir. Bu Komite sayesinde Kanada’nın anlaşma yetkisi kontrol edilerek dış ilişkilerde nihai egemenlik böylece hala Birleşik Krallık’a ait olmaya devam etmiştir. Nihayet 1931 yılında kabul edilen Westminster Yasasıyla anlaşma yetkisi şekli olarak Kanada hükümetine transfer edilmiştir. Bazılarına göre Kanada, bu tarihte bağımsız devlet haline gelmiştir.

Kanada anayasa hukukunda yazılı olmayan anayasal konvansiyonlara örnek olarak Başbakanın Meclis’te mutlaka bir sandalyesi vardır. [Kanada İngilizcesinde Parlamento, Birleşik Krallık İngilizcesindeki Avam Kamarası (House of Commons) kelimesiyle karşılık bulur. Amerikan İngilizcesinde ise Temsilciler Meclisi (House of Representatives) ile halka ait olan meclis kelimesi karşılık bulur.] Kanada anayasasında yazılı olmayan prensiplere hukukun üstünlüğü, federalizm, yargının bağımsızlığı ve azınlıkların korunması örnek olarak gösterilmektedir. Genelde Kanada Anayasası denilince akla iki Anayasa Yasası gelmektedir: 1867 tarihli İngiliz Kuzey Amerika Anayasa Yasası ve 1982 tarihli Haklar ve Özgürlükler Şartıdır.

Kanada hukuku ağır bir gelişim sürecinde daha çok statik davranma eğilimindedir. Kanada’nın İngiliz Krallığından yani Birleşik Krallık’tan kopmasına gönülleri pek razı olmayan Kanadalı elitistler nedeniyle, Kanada’daki kurumlar ABD’den daha farklı şekilde kurgulanıp çalıştırılmaktadır.

Konfederasyon kurulduktan sonra Kanada’nın anayasa tarihinin ilk elli (50) yılı federal ve eyalet hükümetleri arasında yetki paylaşımı, bir de Birleşik Krallık’tan ayrılmak için bağımsızlığı arttırıcı eylemlerle geçmiştir. Kanada anayasa hukuku tarihinde önemli kilometre taşlarından birisi de 1931 tarihli Westminster Yasasıdır (Statue of Westminster). Bu tarihten sonra Kanada gibi müstemleke olan yerler için İngiliz Parlamentosu artık yasa yapmayacaktır, sadece ilgili müstemleke talep eder ve yasayı onaylarsa bu mümkündür. Westminster Yasası, Kanada’nın bağımsızlığı için önemli bir adımdır ve Kanada anayasasının bir parçasıdır. Kanadalıların razı gelecekleri bir sistemle kendi anayasalarını değiştirmeleri için onlara imkân tanımıştır. Fakat bu mekanizmayı kurmak elli bir (51) sene sürmüştür. Ancak 1982 Anayasa Yasası yani Haklar ve Özgürlükler Şartı ile inşa edilebilmiştir. 1960 yılında Federal Parlamento, Kanada Haklar Bildirgesi Yasasını çıkararak federal hükümetin işlemlerine karşı ifade hürriyeti, din hürriyeti ve diğer hakları korumuştur. Fakat mahkemeler bu yasayı dar yorumlayarak etkisini zayıflatmışlardır. 

1968 yılında Pierre Trudeau Kanada Başbakanı olunca güçlü bir şekilde anayasal reform için mücadele etmeye başlamıştır. 1971 yılında eyalet başbakanları ve Başbakan Pierre Trudeau arasında Victoria’da anlaşmaya varılmıştır. Victoria Şartı (Victoria Chart) bir haklar bildirgesi ve anayasayı değiştirecek formülü de içermekteydi, fakat Quebec başbakanı (Premier) Victoria Şartına karşı çıkınca anlaşma boşa çıkmıştır. 1976 yılında Quebecliler, Quebec’de Kanada’dan bağımsızlık koparmak isteyen ayrılıkçı Quebec Partisini (Parti Quebecois) iktidara taşımışlardır. 1980 yılında Quebec Partisi, Quebec halkına Federal Kanada hükümeti ile Quebec’in bağımsızlığı için pazarlıklara başlayıp başlanılmamasını bir referandumla sormuştur. Quebec başbakanı Rene Levesque evet tarafını, Federal hükümetin Başbakanı Pierre Trudeau ise hayır tarafında yer almıştır. Oylama öncesi Trudeau, Quebeclilere yenilenmiş bir federalizm sözü vermiştir. Hayırlar nerdeyse %60 oy almıştır. Böylece federal hükümet anayasal reforma başlamıştır. Trudeau’nun anayasa reform paketi üç ana maddeye sahipti: Kanada Anayasasını Kanadalılaştırmak, Anayasa değişikliği için bir formül, temel hak ve hürriyetlerle ilgili bir Bildirge. Özellikle bu reform paketinin üçüncü maddesi pek çok Kanadalıyı cezbetmiştir. Anayasal olarak korunan temel haklar ve hürriyetler bildirgesi teklifi nedeniyle “Halkın Paketi” olarak isimlendirilmiştir.

Pek çok eyalet başbakanının karşı çıkmasına rağmen, Başbakan Trudeau tek taraflı hareket ederek Parlamentoya (House of Commons) ve Senato anayasa paketinin üç ana maddesini içeren bir taslak sunmuştur. 1980’nin Ekim ayında federal hükümet, anayasal reform için Parlamento ve Senatonun birlikte çalışacağı bir ortak komisyon kurmuştur. [Esasında Kanada Anayasa hukukunda Parlamento denilince Monarşi, Halkın Evi ve Senato’nun oluşturduğu üç kurum bir arada anlaşılmaktadır]. 1980 Kasım’ından 1981’in Şubat’ı arasında toplantılar ve görüşmeler yapan komisyon dört aydan daha az bir sürede çalışmasını bitirip Parlamentoya takdim etmiştir. Komisyon, bu süre zarfında yüzden fazla kişiyi dinlemiş ve pek çok yazılı teklif almıştır. Görüşmeler televizyonda yayınlanmış ve geniş bir şekilde medyada yer almıştır. Bu nedenden dolayı Haklar Bildirgesi (Şartı) için toplumda büyük bir heyecan oluşmuştur. Böylece toplum anayasa reform sürecine müdahil kılınmıştır. Dinlenen kişiler arasında Kanada’daki pek çok azınlığı temsil eden kurum ve kuruluşlar, kadın haklarını savunan gruplar ve din adamları yer almıştır. Bu şekilde ilk defa toplumdaki pek çok azınlık grup anayasa reform sürecini izleyen değil, aktif olarak katılıp parçası haline gelmişlerdir.

Bu tarihe kadar icracı yani yürütme eliyle gerçekleşen federalizm (executive federalism) olarak anılan Kanada federalizmi bir nebze de olsa elitist yönetim anlayışından sıyrılarak 1982 tarihli Anayasa Yasası yani Haklar ve Hürriyetler (Özgürlükler) Şartını çıkarabilmiştir. Çünkü icracı yani üst düzey yönetim eliyle yönetilen federalizmde halkın masada (“a seat at the table) yeri yoktur. Bu aynı zaman temel hak ve hürriyetler konusuna halkın daha dikkatli bir şekilde eğilmeye başlamasına neden olmuştur. Nitekim günümüz demokrasileri için artık halkın anayasa yapımı dahil hatta yasa yapılmasına bile katılımı, yönetimin her safhasına katılabilmesi ve denetleyebilmesi artık bir norm haline gelmiştir.

Federal hükümetin tek taraflı anayasal reformuna eyalet başbakanları hala karşı çıkmaya devam ederken, aynı zamanda Kanada Yüksek Mahkemesine başvurarak federal hükümetin eyaletlerin onayı olmadan anayasayı değiştirecek formülü oluşturamayacağına karar verilmesini istemişlerdir. 28 Eylül, 1981’de The Patriation Reference davasında Yüksek Mahkeme, federal hükümetin böyle bir yetkisi olduğunu, fakat eyaletlerin çoğunluğunun onayının olması konusunda anayasal konvansiyon olduğuna karar vermiştir. Kanada anayasa hukukunda İngiliz anayasacılığından gelen gelenekle yazılı olarak anayasada yer olmayan prensiplere anayasal konvansiyon denilir. Bunlar anayasanın parçası sayılır. Bu karar nedeniyle federal hükümet ve eyaletler, Kanada’nın başkenti Ottawa’da tekrar masaya oturmak zorunda kalmışlardır. Kasım, 1981’de Quebec eyaleti dışında tüm eyalet başbakanları ve federal hükümet anlaşmaya varmıştır. Yüksek Mahkeme kararına göre Quebec’in onayı olmasa da Anayasa tüm eyaletlerde geçerlidir. Kanada anayasal reformu, İngiliz Parlamentosuna 1982 Kanada Yasası olarak gönderilmiştir. Nisan, 1982’de Kraliçe II. Elizabeth Ottawa’ya gelerek resmi onay imzasını attıktan sonra 17 Nisan, 1982’de yeni Anayasa yürürlüğe girmiştir. 

Yeni Anayasanın (Anayasa Yasası) ilk 34 bölümü Kanada Haklar ve Özgürlükler Şartını içermektedir. Geri kalan kısmı ise Yerli halkların hakları, anayasayı değiştirme formülü ve diğer meselelerle alakalıdır. 1982 Anayasası hem Quebec hem de Yerli Halklar (Aboriginal Peoples) tarafından imzalanmamıştır. Not etmek gerekirse; son yılların modasına uyarak (gerçi ABD Anayasası ilk on yılında Haklar Bildirgesine yer vermiştir), anayasa akımlarından etkilenmemesi mümkün olmayan Kanada, federal sistemine olan güveni ve inancı arttırabilmek için (özellikle devam eden anayasal reform çalışmalarının sonuçsuz kalması nedeniyle) 1982 Anayasa Yasası (Haklar ve Özgürlükler Şart) ile bireylerin haklarını devlete karşı koruma altına almıştır. Kanada anayasa hukukunda Yüksek Mahkeme’den Quebec Secession Reference davasında olduğu gibi tavsiye niteliğinde (istişari görüş) karar da istenebilmektedir. 1982 tarihli Anayasa Yasası ile Kanada demokrasisi, Amerikan tarzı Haklar Bildirgesi tarzını benimsemeye başladığını söyleyebiliriz. 

Kanada kurulurken Konfederasyonun Kurucu Babaları, yargısal kuvvetin yasama ve yürütmeye göre daha az önemli olduğu düşüncesini taşımaktaydılar. Fakat yargısal denetimin ilerleyen yıllarda öneminin artmasıyla birlikte yargıda ön plana çıkmaya başlamıştır. Bugün için Kanada yargısına üç prensibin hâkim olduğu ifade edilmektedir: Tarafsızlık, bağımsızlık ve hukuk önünde eşitlik. Kanada Konfederasyonunun Kurucu Babaları, ABD federal sisteminde eyalet devletlerinin çok yetki verildiğinden bahisle (çünkü ABD federalizmi esasında merkezi olmayan bir federalizm üzerine inşa edilmişti) Kanada’nın yargısal sistemi için istikrar ve federalizmi kaynaştırarak tek bir merkezi sistem düşünmüşlerdir. 

Kanada Yüksek Mahkemesinin altında Federal Mahkeme (Federal Court Trial Division), Federal Temyiz Mahkemesi (Federal Court of Appeal) ve Kanada Vergi Mahkemesi (Tax Court of Canada) yer almaktadır. Quebec ve Alberta eyaletlerinde ikişer diğer sekiz eyalette ve üç bağlı bölgede ise birer olmak üzere toplam 15 Eyalet Temyiz Mahkemesi (Provincial Court of Appeal) bulunmaktadır. Ayrıca askeri mahkeme kararlarının temyiz merci olan Askeri Temyiz Mahkemesi vardır. Temyiz mahkemelerinin altında Federal mahkeme (Federal Administrative Tribunals), Kanada Vergi mahkemesi, Eyalet Yüksek mahkemeleri (Provincial Superior Court) yer almaktadır. Bunların altında ise Eyalet İlk Derece mahkemeleri yer almaktadır. İdari ve adli yargı uyuşmazlıklarına aynı mahkemelerde bakılmaktadır. Temyiz mercileri aynıdır. İlk derece mahkemeleri (Inferior Courts) kendi aralarında ihtisaslaşabilirken, bu durum eyaletten eyalete değişiklik arz edebilmektedir. Federal Temyiz Mahkemesi, federal mahkeme ve federal idare mahkemesi kararlarının temyiz yeridir. 

Federal mahkemelerin yargı yetkisi tüm Kanada’yı kapsamaktadır; eyaletler arası taşımacılık, haberleşme, iletişim, havacılık, para transferleri, telif hakları, bölgesel uyuşmazlıklar ve vatandaşlık konusundaki uyuşmazlıklara bakarlar. Federal İdare mahkemelerine esasında mahkemeden ziyade yargı yetkisine sahip idari kurum denilebilir. Çünkü İngilizcede “tribunal” tabiri mahkemeden daha çok bu anlamda kullanılmaktadır. İş güvencesi, malullük, sakatlık ve mülteci hukuku meselelerine bakarlar. Aynı şekilde eyaletlerde de Eyalet İdare mahkemeleri yani “tribunal” lar bulunmaktadır; eyalet yasalarından kaynaklı iş güvencesi, malullük ve engellilik konularına bakarlar.

1875 yılında Parlamento Excequer Mahkemesini (Kraliyet Mahkemesi) kurmuştur. 1970 yılında bu mahkemenin ismi Kanada Federal Mahkemesi olarak değiştirilmiştir. 1867 Anayasasının 101. Maddesine göre kurulmuştur ve “daha iyi bir yönetim için” federal hukukun belirli alanlarına bakmaktaydı. Aynı şekilde Parlamento 1875 yılında 1867 Anayasasının 101. Maddesine göre Kanada Yüksek Mahkemesini (Supreme Court of Canada) de kurmuştur. Kanada Yüksek Mahkemesi, eyalet temyiz mahkemelerinin ve Kanada Federal Mahkemesinin temyiz mahkemesi olarak görev yapmaya başlamıştır. Kanada Yüksek Mahkemesi esasında 1949 yılına kadar gerçek anlamda bir Yüksek Mahkeme olarak görev yapamamıştır. Çünkü hala İmparatorluk Yargı Komitesi Danışma Meclisi hem Kanadalılar hem de İngilizler için temyizde son noktadır. Ne zaman ki Birleşik Krallık’taki İmparatorluk Yargı Komitesi Danışma Meclisinin (Imperial Judicial Committee of the Privy Council) teşvik etmesiyle, Parlamento temyiz için Yargı Komitesine başvurma hakkını kaldırınca, Kanada Yüksek Mahkemesi temyiz konusunda Kanadalılar için nihai nokta olmuştur.

Kanada Yüksek Mahkemesinde hepsi Başbakan tarafından atanmış olan dokuz hâkim görev yapmaktadır. Yüksek Mahkeme Yasasına (Supreme Court Act) göre bu hâkimlerin üç (3) tanesi Quebec eyaletinden (çünkü Quebec, Fransa gibi Kara Avrupası medeni hukuk sistemine tabidir) atanmak zorundadır. Uygulamadaki geleneklere göre (Anayasal Konvansiyon) en azından bir (1) tane hâkim Atlantik Kanada (Prince Edward Island, New Brunswick ve Newfoundland and Labrador ve Nova Scotia eyaletleri Atlantik Kanada diye çağrılır), en az iki (2) tane Batı Kanada’dan (British Columbia, Alberta, Saskatchewan ve Manitoba eyaletlerinin bulunduğu yerlere Batı Kanada denilir) ve nihayet Ontario’dan normalde üç olması gerekirken iki (2) hâkim atanır. 

Kanada Yüksek Mahkemesi genelde yılda yüz (100) davaya bakmaktadır. Mahkemede davanın ele alınabilmesi için üç hâkimden oluşan heyetteki iki hâkimin buna evet demesi gerekmektedir. Davalarda tıkanıklık olmaması için beş, yedi veya ele alınan dava önemli ise dokuz hâkimin de katıldığı heyetle ele alınmaktadır. Ama genelde yedi kişilik hâkimden oluşan heyetle davalar ele alınmaktadır. Birleşik Devletlerdekinin aksine Kanada Yüksek Mahkemesinde konuşmaya en genç hâkimden başlayarak en tecrübeli hâkime doğru bir sıra takip edilir. Bu kuralın gayesi, tecrübeli ve yaşlı hâkimlerin görüşlerinden mahkemede göreve onlara göre daha sonradan başlamış olan hâkimlerin baskı altında kalıp etkilenmemesi içindir. Davaların çoğunda genelde oybirliği şeklinde karar çıkmaktadır. Bu hâkimlerden birisine verilen görevle mahkemenin kararı ve gerekçeleri yazılarak açıklanır. Eğer oybirliği kararı çıkmamışsa; çoğunluğun görüşünü bir hâkim, azınlığın görüşünü de başka bir hâkim yazar. Genellikle hâkimler aynı karara farklı gerekçelerle katılmaktadırlar, bu durumda isterse ilgili hâkimler çoğunluğun kararına katılan ayrı bir gerekçe de yazabilmektedirler.

Kanada Yüksek Mahkemesinin dayandığı yasal hüküm 1875 tarihli Kanada Yüksek Mahkemesi Yasasıdır (The Supreme Court of Canada Act, 1875). 1982 Anayasasının (veya Anayasa Yasasının) 41. Maddesine göre Kanada Yüksek Mahkemesinin yapısının değiştirilebilmesi için Parlamento ve on (10) eyaletin yasa koyucularının buna evet demesi gerekmektedir. Bu nedenle Kanadalı bir kısım anayasa hukukçuları, Kanada Yüksek Mahkemesinin Anayasaya konularak öneminin gösterilmesi gerektiğini, oysa hali hazırda bir Yasa ile kurulmuş ve ayakta durmaktadır şeklinde kanaatlerini belirtmektedirler. Şahsi kanaatimiz; ilgili Yüksek Mahkeme Yasası, İngiliz Parlamentosu tarafından onaylanmış ve o dönemin İngiliz anlayışına göre bugün için de hala aynıdır, Kanada tipik bir ABD olmamalıdır. Eğer Kanada, ABD’nin yapmış olduğu hukuki yapı ve reformları takip ederse, bir gün İngiliz Krallığından kopup kendi bağımsızlığını tam olarak ele geçirebilir. Bu nedenle Kanada hukuku ağır bir gelişim sürecinde daha çok statik davranma eğilimindedir. Kanada’nın İngiliz Krallığından yani Birleşik Krallık’tan kopmasına gönülleri pek razı olmayan Kanadalı elitistler nedeniyle, Kanada’daki kurumlar ABD’den daha farklı şekilde kurgulanıp çalıştırılmaktadır.

ABD’dekinin aksine Kanada’da seçimle göreve gelen hâkim yoktur. Uygulamanın içinde olan avukatlar ve uzman hukukçular arasında yürütme eliyle hâkimler göreve atanmaktadır. Federal hâkimler atanırken günümüzde hala Kanada’da partizanca atamalar devam etmektedir. Bunun önünü alabilmek için şöyle bir formül geliştirilmiştir; 1988 yılından beri bölgesel Yargısal Tavsiye Komiteleri (Judicial Advisory Committe) kurulmuştur. Her bir komiteye üç üye federal hükümet tarafından atanmaktadır. Diğer dört üye de Kanada Baro Kuruluşu (Canada Bar Association), eyalet hükümeti, eyalet barosu ve eyalet hâkimlerince verilmektedir. Günümüzde bu 7 kişilik üye; 1 üye eyalet barosundan, 1 üye Kanada Barosunun eyaletteki üyelerinden, 1 üye eyalet Mahkeme Başkanı tarafından, 1 üye eyalet adalet bakanı tarafından, 3 üye federal hükümet tarafından genel toplumu temsil edenler arasından aday olarak gösterilir, oy hakkı olmayan 1 üye de Federal Yargı İşleri Komisyonundan veya yargısal atamalara bakan yöneticiler arasından gelir. Komite üyeleri iki yıl görevde kalırlar.

Kanadalı bazı yazarların haklı olarak belirttiği gibi 1982 Anayasa Yasası yani Haklar ve Özgürlükler Şartının kabul edilmesi hâkim atamalarında partizanlaşmaya neden olmuştur. Çünkü cevabı siyaseten çözülmesi gereken meseleler için mesela; ötenaziye izin verilmeli mi, Kanada’da Pazar günleri alışveriş yapılabilir mi, federal hükümet ABD devletinin Kanada topraklarında güdümlü nükleer füze denemelerine izin vermeli mi gibi sorulara federal hâkimler cevap vermek zorunda bırakılmıştır. Bu nedenle 2004 yılında liberal partili Başbakan Paul Martin iki Yüksek Mahkeme hâkimi ataması için bir ad hoc komitesi kurarak halkın Yüksek Mahkeme hâkimlerinin göreve atanmasında sürece katılmasını umut ettiğini ve ileride daha kalıcı bir yöntem kurulması veya bulunması gerektiğini ifade etmiştir. Ardından iktidara gelen muhafazakâr partiden Stephen Harper ise 2006 yılında parlamenterlerden oluşan bir komite önünde 3 saatlik bir tv yayınında Yüksek Mahkeme hâkim adayı ile görüşme yapılması yöntemini getirmiştir. Bu uygulama 2011 yılına kadar devam etmiştir. Malcolmson ve Myers, Kanada’da parti disiplinin ABD’deki gibi olmadığını, aksine güçlü olduğunu, bu nedenle Kanada’da Yüksek Mahkeme hâkimlerini seçme sürecinin ABD’ye benzer şekilde gerçekleştirilebilmesinin zor olduğunu iddia etmektedir. 

Federal hâkimliğin etkisini arttıran en büyük etkenlerden birisi de 1982 Haklar ve Özgürlükler Şartının 52 (1) Maddesine göre eğer herhangi bir yasa Şart’ta yer alan bir hakkı kabul etmiyorveya o hakkı engelliyorsa, mahkeme ilgili düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu ilan etmek zorundadır. İlgili madde hükmü, Kanada Anayasasının ülkenin en üstünde yer alan yasa olduğunu, onun hükümlerine uygun olmayan yasaların geçerli ve etkili olmayacağını açıkça emrederek hâkimlere görev yüklemektedir. ABD tecrübeleri (Marbury v. Madison) görüldüğü gibi anayasal metinlere ifade olarak girmektedir. Kanada’da federal hakimler 1927 yılına kadar hayat boyu görevde kalabilirken, o tarihten beri mecburi emeklilik yaşı 75 olmuştur. Bir federal hakim görevinden ancak Parlamento ve Senato kararıyla alınabilir.

Kanada sistemini özetlemek gerekirse klasik İngiliz anayasacılığının bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Halkın Meclisi yani Parlamento seçmenlere (halka) karşı sorumludur. Monark yani Taç kabineyi meclisin içinden atar. Kabine Parlamentoya karşı sorumludur. Taç, sembolik olarak kabineyi atamıştır. Sorumlu hükümet, kabine hükümeti olarak ta adlandırılmaktadır. Hatırlayacak olursak; ABD Başkanlık hükümeti modelinde Kongre üyesi bir kişi aynı zamanda bakan olamaz. Sert kuvvetler ayrılığı ilkesi, İngiliz anayasacılık geleneğinde yerini yumuşak kuvvetler ayrılığı ilkesine devretmiştir. Esasında ABD sisteminin bu şekilde doğup gelişmesi, İngiliz Krallığına karşı yürütülmüş olan tarihi gerçeklerden ve olaylardan kaynaklıdır. 

Kanada Parlamentosunun dört önemli işlevi/görevi vardır: Yasa tekliflerini hazırlamak ve kabul etmek. Milletvekilleri bireysel olarak yasa teklifinde bulunabilir. Çoğunlukla gelen yasa teklifleri zaten iktidar partisi kanadından yani hükümetten gelen teklifler (kanun tasarısı) olmaktadır.

Kanada anayasal sisteminde en güçlü siyasi figür başbakandır. 1867 Anayasasında bu kelime hiç geçmemiştir. 1982 Anayasasında ise yer almıştır. Başbakanın yetkileri anayasal geleneklerden kaynaklanmaktadır. Esasında klasik tabiriyle Başbakan ilk gelen, en öndeki bakandır. İngilizcedeki “prime minister” kelimesi bu anlama gelmektedir. Yani aslında bir başbakan “Head minister” başbakan değil, “prime minister” en önde gelen bakandır. 

Genel nüfus sayımındaki orana göre belirlenen sayıyla eyaletlere bölünmesiyle her eyaletin veya bağlı bölgelerin çıkaracağı milletvekili sayısı belirlenmiş olur. Kanada sisteminde Parlamento denilince herkesin anladığı Halkın Meclisidir. Bazı eyaletler nüfusu Parlamentoya gönderdiği milletvekili sayısı kadar olmasa bile 1867 Anayasasında yer alan 51 (A) hükmünün gereğince Senatodaki sayı kadar milletvekili gönderebilmektedir. Bağlı bölgelerde nüfus çok az olmasına rağmen 1 er milletvekilini Parlamentoya gönderebilmektedirler. Eyaletlerden New Brunswick 10 tane milletvekili, Prince Edward Island ise 4 tane milletvekili gönderebilmektedir. Ontario eyaletinde her bir milletvekili seçim bölgesinde 111 bin seçmen yer almaktadır. Quebec eyaletinde bu sayı yaklaşık olarak 105 bin kişiye denk gelmektedir.. British Columbia’da yaklaşık olarak 111 bindir. Alberta eyaletinde ise neredeyse 120 bindir. Manitoba eyaletinde ise 91 bin kişidir. Saskatchewan eyaletinde bu sayı 78 bin kişidir. Nova Scotia eyaletinde bu sayı nerdeyse 84 bindir. New Brunswick’te ise yaklaşık olarak 75 bindir. Newfoundland and Labrador’da 74 bindir. Prince Edward Island’da ise 35,726 kişidir. Bağlı bölgelerden Northwest’te ise 42 bin, Yukon ve Nunavut’ta ise 36 bindir.

Kanada Parlamentosunda aynı İngiliz Parlamentosunda olduğu gibi iktidar partisi ve muhalefet partisi karşılıklı olarak yüz yüze otururlar. Parlamento da en önemli görev “Konuşmacı” (Speaker-Sözcü)’ya aittir. İktidar partisinden olan biri genellikle konuşmacı (sözcü) olarak seçilir. Seçildikten sonra tarafsız olmak zorundadır. Tartışmalara katılamazlar. Oy kullanamazlar. Ancak oylarda eşitlik varsa bunu değiştirmek için oy kullanmalarına izin vardır.

Kanada Parlamentosunun dört önemli işlevi/görevi vardır: Yasa tekliflerini hazırlamak ve kabul etmek. Milletvekilleri bireysel olarak yasa teklifinde bulunabilir. Çoğunlukla gelen yasa teklifleri zaten iktidar partisi kanadından yani hükümetten gelen teklifler (kanun tasarısı) olmaktadır. İkincisi ise Mecliste herhangi bir konu hakkında tartışmalar yapmaktır. Bunlar kanun teklifleri değildir. Hem iktidar hem de muhalefet bu tartışmaları açarak kamuoyunu bilgilendirme ve kendi görüşlerine ikna etmeye çalışır. Üçüncüsü ise kamu harcamalarının gözden geçirilerek incelenmesidir. Meclisin Kamu Muhasebesi, genelde başkanlığını muhalefet partisinden bir milletvekili yapar, kamu kuruluşlarının her birinin hesabını inceleyerek halkın parasının doğru yere harcanıp harcanmadığını inceler. Dördüncüsü ise milletvekilleri yazılı önergeler vererek ilgili konular hakkında hükümetten cevap talep edebilirler. Günümüzde pek çok Kanadalı, Meclisteki bu “Soru Seansının” tiyatro olduğuna inanmaktadır. Muhalefet bu soruları bilgi almak için değil, iktidarı halkın gözü önünde utandırmak ve üstü örtülü bir şekilde konuşma yapabilmek için kullanmaktadırlar. İktidar partisi bakanları ise soruların cevabını vermekten kaçınarak muhalefete saldırmak için bir imkân olarak kullanmaktadırlar.

Kanada Konfederasyonunun Kurucu Babaları Senato’yu, Halkın Meclisinin yapmış olduğu yasa tekliflerini gözden geçiren yani “durgunlaştıran ikinci bir düşünce” olarak kurmuşlardır. Kurucu Babalar, halkın demokratik olarak seçmiş olduğu Halkın Meclisinin mülkiyet haklarına saygı göstermeyeceği konusunda endişelenmişlerdir. Senatonun mülkiyet haklarını çiğnetmeyeceğini düşünmüşlerdir. Bu nedenle 1867 Anayasasının 23. Maddesine göre Senatörlerin 4 bin dolardan fazla mal varlığına sahip olmaları gerekmektedir. O günün şartlarında bu miktar zengin biri olmak anlamına gelmekteydi. Aynı maddeye göre Senatör olarak atanabilmek için en az 30 yaşında olmak gereklidir. Atandığı eyalette ikametgâhının olması diğer bir şart olarak öngörülmekteydi. Eğer Quebec için atanıyorsa Gerçek Gayrimenkul Yeterliliğine atandığı seçim bölgesinde sahip olması da gerekiyordu. Görüldüğü üzere İngilizlerin, Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamış olduğu tecrübenin benzerini yaşamamak ve mülkiyet haklarını kaybetmemek için Kanada’da elitizm kolonları üzerine bir sistem kurdukları apaçık ortadadır. 

Kanada Senatosu kurulurken ülkede nüfusu daha az olan yerlere daha az önem atfetmesi prensibi üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle 1867 Anayasası yapılırken Quebec, Ontario ve Atlantik eyaletlerine 24 tane Senatör hakkı tanınmıştır. 1867 Anayasasının 22. Maddesinde bu hüküm yer almaktadır. Kanada Anayasasına göre iki istisna dışında Halkın Meclisi ile Senatonun kuvvetleri aynıdır. Realitede ise Senatörler seçimle göreve gelmedikleri için yetkilerinin tamamını kullanmamaktadırlar. 1867 Anayasasının 24. Maddesine göre Senatörler Genel Vali tarafından bu göreve çağrılırlar. Ama pratikte Başbakan tarafından atanırlar. Konfederasyon kurulduktan bugüne kadar gelinen zaman diliminde Kanadalıların gözünde Senatonun değeri gittikçe azalmıştır, çünkü Kanada toplumunda siyasi fikirler daha da demokratikleştikçe göreve seçimle gelmeyenlere karşı tolerans daha da azalmıştır. Kanada’da kamuoyunun bir kısmı Senatonun kaldırılmasını, bir kısmı kalmasını fakat reforma giderek yeniden düzenlenmesini, azınlıkta kalan görüş ise olduğu gibi devam etmesi düşüncesindedir.

Günümüz Kanada’sı üçlü parti sistemi ile yoluna devam etmektedir: Liberaller, Muhafazakârlar ve Yeni Demokrasi Partisi. Kanada federalizmi merkezi hükümetin yani federal devletin güçlü olması üzerine inşa edilmiştir. Amerikan federalizmi ise merkezi hükümetten ziyade federe devletlerin egemenliğini koruması üzerine kurulmuştur.

Kanada’nın ilk Başbakanı olan John A. Macdonald liderliğinde Muhafazakâr Parti kurulmuştur. Kanada’nın nerdeyse ilk 30 yılına Muhafazakâr Parti damgasını vurmuştur. Partinin prensipleri arasında; Birleşik Devletlere karşı koruyucu ulusal siyaset, Kanada Pasifik Tren yolu aracılığıyla batıya doğru genişlemek ve güçlü bir merkezi hükümet inşa etmek yer almıştır. Muhafazakâr Parti devletin ekonomiye müdahalesine karşı çıkmamıştır. Liberal Partide Konfederasyonun ilk günlerinde ana muhalefet olarak Muhafazakâr Partinin karşısına çıkmıştır. Nihayet 1896 yılında Kanada’nın ilk Fransız asıllı Başbakanı olan Wilfrid Laurier liderliğinde iktidar olabilmişlerdir. Kanada’da iki resmi dilin olması ve çok kültürlülük politikaları Liberal Parti liderliğinde gerçekleştirilmiştir. Kanada için merkezi olmayan bir hükümet talep ettiği iddiasıyla Liberal Parti muhafazakârlarca eleştirilmektedir. Yeni Demokrasi Partisi ise Kanada’nın tek demokratik sosyalist partisidir. 1930’ların ekonomik krizlerinden sonra ortaya çıkmıştır. Serbest piyasa ve liberalizme tepkiden doğmuştur. 2011 seçimlerine kadar sisteme etkisi olmayan bir parti olarak görülürken, 2011 seçimlerinde ana muhalefet partisi olmayı başarmıştır. 2011 seçimlerinde muhafazakârlar 166, liberaller 34, Yeni Demokrasi Partisi 103 milletvekili (bir önceki seçimde 36 mv) kazanmıştır. Quebec Blok Partisi kendisini Quebec’in bağımsızlığına adamış bir partidir. Meech Lake Uzlaşmasının başarısızlığa uğramasından sonra ortaya çıkmıştır. 1993 seçimlerinde Quebec’ten 54 milletvekili kazanınca, çok ilginç bir şekilde Parlamentoda ana muhalefet partisi olmuşlardır. 1993 seçiminde liberaller 177, Quebec Blok Partisi 54, Reform Partisi (1987-2000 arası siyaset sahnesinde yer almıştır) 52 milletvekili kazanmıştır. Kanada Yeşiller Partisi, Almanya ve Yeni Zelanda’da kurulan yeşiller partisinin Kanada versiyonu olarak 1983 yılında kurulmuştur. Altı prensip üzerine kurulmuşlardır: Çevreci bilgelik, sosyal adalet, katılımcı demokrasi, şiddete hayır, sürdürülebilirlik ve çeşitlilik (farklı olma).

Kanada’nın liberal ve muhafazakâr partisi, Kanadalı siyaset bilimcilerce komisyoncu (aracı) partiler kategorisine sokulmaktadır; yüksek seviyede pragmatist olup, orta bir ideolojiyi takip ederek, her bölgeye, her etnik kimliğe, her gruba ve sosyal sınıfa hitap etmeye çalışırlar. Kanada siyaseti komisyoncu partiler (brokerage parties) tarafından işgal edilmiş durumdadır. Kanada’nın ideolojik partilerine örnek olarak Marksist Leninist veya Hristiyanlık Mirası partileri gösterilebilir.

Kanada Konfederasyonun ilk günlerinde partilerin finansmanı varlıklı ve zengin kişiler veya büyük firmalardan gelmiştir. Bu da rüşvet ve yolsuzluğa kapı aralamıştır. Kanada Seçimler Yasasına göre günümüz uygulamasında ise firmalar veya ticaret odaları artık partilere bağış yapamamaktadır. Sadece gerçek kişiler bağış yapabilir. 2025 yılı itibariyle bağışın limiti ise yıllık $1,750.00 Kanada dolarıdır. Ayrıca partiler federal hazineden yıllık olarak destek almaktadır. Bir önceki ulusal seçimde alınan her bir oy karşılığında partilere her üç ayda bir ödeme yapılmaktadır.

Kanada hala bir anayasal monarşiye sahiptir. İngiliz Kraliçesi veya Kralı resmiyette Kanada devletinin başıdır. Onu Kanada’da temsil eden Genel Validir. Eyaletlerde ise Genel Vali Vekilleridir. Kanada Parlamentosu iki meclislidir. Senatörler atamayla göreve gelirler. Halkın Meclisi ise genel seçimle göreve gelen milletvekillerinden oluşur. Anayasal olarak Kanada Parlamentosu denilince Kraliçe, Halkın Meclisi ve Senato üçlüsü kastedilir. Fakat günümüzde Kanada’da Parlamento denilince, Halkın Meclisi (House of Commons) anlaşılmaktadır. Kanada’nın büyük çoğunluğu Senatonun kaldırılmasını veya seçimle göreve gelebilecek senatörleri görmek arzusundadır. Kanada federal sisteminde federal ve eyalet devletleri (hükümetleri) arasındaki yetki paylaşımı 1867 Anayasasının 91. ve 92. Maddelerinde sayılarak düzenlenmiştir, bakiye yetkiler ise federal devlete bırakılmıştır. Kanada federalizminde o günün şartlarında genelde pek önemli görülmeyen meselelerin eyaletlere bırakıldığı açıkça görülecektir. Kanada federal sisteminde yürütme yani iktidar partisi üzerindeki kontrol mekanizması muhalefet partisidir veya 1982 Şartından sonra mahkemelerin almış olduğu kararlardır. Günümüz Kanada’sı üçlü parti sistemi ile yoluna devam etmektedir: Liberaller, Muhafazakârlar ve Yeni Demokrasi Partisi. Kanada federalizmi merkezi hükümetin yani federal devletin güçlü olması üzerine inşa edilmiştir. Amerikan federalizmi ise merkezi hükümetten ziyade federe devletlerin egemenliğini koruması üzerine kurulmuştur. Fakat bu iki komşu devlette inşa edilen federal devletler planlanan veya kurgulanın aksi yönüne doğru yol almıştır denilebilir. ABD gibi Kanada’nın da İngiliz İmparatorluğundan kopmaması için, bir anlamda anayasal çıkış garantilerine göre sistemin düzenlendiği ve şekillendirildiği apaçık ortadadır.

  • Usul Esastan Önce (Mukaddem) midir? Usul Esastan Önce (Mukaddem) midir?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
AnayasaKanadaYol Haritası

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (2)
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Zihinsel prangalardan kurtulmak…
    İlter Turan
    İlter Turan Daha gidilecek çok yol var 
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yeni anayasa için yol haritası: Kanada
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Savaş bir yandan,  faiz bir yandan!
    Ersin Kalaycıoğlu
    Ersin Kalaycıoğlu Bir muhafazakâr fantezi: Devleti şirket gibi yönetmek
    Hâluk Sunat
    Hâluk Sunat Biraz da demokrasi cephesini tahkim etsek
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İç cephenin tahkiminde muhalefetin önemi
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Hayali bir tehdit üzerinden dokunulmazlık arayışı mı?
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İran-İsrail Savaşı gölgesinde Şii ekseni ve yeni Sünni ittifak arayışları
    Ayça Tekin-Koru
    Ayça Tekin-Koru Doğal zeka mı, yapay zeka mı?
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Batı ve onun değerleri
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Kırık ayna
    Herkül Millas
    Herkül Millas Bölgesel temelde Doğu-Batı ilişkileri
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Savaş teolojisinden barış felsefesine
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen İnovasyonun paradoksu: Tekel mi, rekabet mi?
    Rabia Karakaya Polat
    Rabia Karakaya Polat Belgrad Gözlemleri: Milliyetçilik, hafıza, göç ve çok katmanlı Osmanlı Mirası
    M. Cem Özmen
    M. Cem Özmen Nasıl mutlu olacağımızı biliyor muyuz?
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Beşiktaş'ta Yarım Asır: Süleyman Seba
    Burcu Saltık
    Burcu Saltık A Milli Kadın Voleybol Takımının yaz macerası 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı