Eğitimci Burcu Ağca Karakaya alternatif bir eğitim sistemi olan Alpha School örneğini yazdı. Alpha School, “fazla zaman = fazla öğrenme” varsayımını çürütüyor. Gerçek verimlilik, doğru araçla, doğru zamanda öğrenme ile mümkün. Türkiye’nin bu dönüşümden alabileceği çok şey var. Zaman çok kıymetli. Ve artık biliyoruz ki çocuklarımızın geleceğini doğru inşa etmek için, her dakikalarının akıllıca tasarlanmasını talep etmeliyiz. Çünkü kaybedilen sadece zaman değil, potansiyel.
Çocuğunuzun yalnızca iki saat akademik ders aldığı, günün geri kalanında ise sosyal etkinliklere, yaşam becerilerine ve problem çözme odaklı çalışmalara zaman ayırdığı bir okul düşünün. Günde yalnızca iki saatlik akademik çalışma yeterli olur mu? Buna olanak tanıyan bir okul var. Texas, Austin’de bulunan Alpha School, yalnızca 2 saatlik AI destekli akademik çalışmalarla, ulusal sıralamada ilk %1’e giren öğrenciler yetiştiriyor. Peki, bu nasıl mümkün olabiliyor?
Yapay zekânın eğitime entegre edilmesiyle birlikte, geleneksel sınıf ortamında geçirilen uzun saatlerin verimliliği yeniden tartışma konusu olmaya başladı.
Alpha School’un kurucularından MacKenzie Price, geleneksel okul sistemini “çağdışı ve gereksiz meşguliyetlerle dolu” olarak tanımlıyor. Bu nedenle öğretmensiz, yapay zekâ destekli bir model geliştiriyorlar. Öğrenciler burada sadece günde iki saat akademik çalışmayla, ulusal başarı sıralamasında ilk %1’lik dilime girebiliyor:
“Öğrencilerimiz, geleneksel sınıflardaki yaşıtlarına göre iki kat daha hızlı öğreniyorlar. Üstelik bunu yalnızca günde 2 saat çalışarak başarıyorlar.”
— MacKenzie Price, Alpha School Eş Kurucusu, Austin, Texas
Yöntemin temelinde, sabah saatlerinde öğrencilerin bireyselleştirilmiş AI uygulamalarıyla matematik, fen, okuma ve tarih gibi derslerde derinlemesine öğrenme deneyimi yaşamaları bulunuyor.
Alpha School’un, 4 yaşından itibaren öğrenci kabul eden ve lise son sınıfa kadar devam eden bir sistemi var. Okulun eğitim programında, her yaş grubuna özel olarak uyarlanmış yapay zekâ destekli öğrenme modelleri bulunuyor.
Küçük Yaşlarda AI Destekli Öğrenme Nasıl İşliyor?
Alpha School, 4 yaşından itibaren öğrenci kabul ediyor ve çocukların yapay zekâ ile etkili biçimde öğrenebilmesi için pedagojik açıdan hassas bir yapı kuruyor. "Günde 2 saat ekran" ilk bakışta endişe verici görünse de bu süre klasik bir ekran izleme süresi değil, etkileşimli öğrenme süreci olarak tasarlanmış durumda.
· Parçalı ve Dinamik Yapı: Akademik oturumlar genellikle 15–20 dakikalık parçalara ayrılıyor. Her oturum arasında fiziksel hareket, esneme, nefes egzersizi veya oyunlaştırılmış geçişler yer alıyor.
· Etkileşimli ve Oyunlaştırılmış Arayüzler: Kullanılan uygulamalar, sesli yönlendirme, animasyon ve ödül mekanizmaları içeriyor. Sistem çocuğa anında geri bildirim vererek, öğrenmeyi oyun gibi hissettiriyor.
· Rehberlik Sistemi: Çocuğun ekran başında olduğu her an yanında bir rehber yetişkin bulunuyor. Bu kişi öğretmen değil; yönlendiren, motive eden, dikkat süresini yöneten destekçi bir rol üstleniyor.
· Aktif Katılım Esaslı: Çocuklar yalnızca izlemiyor, dokunuyor, söylüyor, sürüklüyor ve yönlendiriyor. Bu nedenle ekran başındaki süre pasif zaman değil, aktif bilişsel katılım süresi olarak değerlendiriliyor.
• Özel Uygulamalar: Yazma becerileri için kullanılan Alphawrite gibi uygulamalar, öğrencilere yazarken anlık geri bildirim sağlıyor.
Alpha School kurucuları 6 saatlik eğitimin öldüğünü söylerken Türkiye’de 8-9 saatlik eğitim ve üzerine özel ders, kurs takviyeleri ile biz ne yapıyoruz? Türkiye’de 2025-2029 Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi kapsamında eğitimde dijital dönüşüm hedefleri net biçimde tanımlandı. Belgeye göre, yapay zekâ tabanlı bireyselleştirilmiş öğrenme ortamlarının geliştirilmesi, eğitmenlerin dijital yetkinliklerinin artırılması ve öğrenme analitiğine dayalı uygulamaların yaygınlaştırılması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Bu vizyonu Alpha School modelinden ilham alarak somut adımlara dönüştürmek mümkün.
Büyük Yaş Gruplarında İki Saatlik Öğrenme Nasıl İşliyor?
Alpha School’un lise düzeyindeki öğrencileri için uyguladığı yapay zekâ destekli öğrenme modeli, küçük yaşlardaki etkileşimli yapıdan daha analitik ve hedef odaklı bir yapıya dönüşüyor. Bu yaş grubundaki öğrenciler, AI uygulamaları ile daha bağımsız ve derinlemesine çalışabiliyor.
· Modül Tabanlı Öğrenme: Öğrenciler, matematikten biyolojiye, fizikten ekonomiye kadar çeşitli derslerde seviyelerine uygun modüllerle ilerliyor. Yapay zekâ destekli sistem, öğrencinin hızına, yanlış yaptığı konulara ve eksiklerine göre modülleri yeniden düzenliyor.
· Akademik Danışmanlık ile Geri Bildirim: AI sisteminin sunduğu veri analizlerine ek olarak, haftalık olarak yapılan bireysel danışman görüşmeleri sayesinde öğrenciler kendi öğrenme süreçlerini analiz etmeyi öğreniyor. Bu sayede nasıl öğrendiklerini de keşfediyorlar.
· Üniversiteye Hazırlık ve Sertifikalı Kurslar: Öğrenciler, iki saatlik yoğun akademik öğrenme sonrası öğleden sonraları Google sertifikalı girişimcilik, liderlik, finansal okuryazarlık, tasarım gibi derslere katılıyor. Böylece öğrenciler yalnızca lise diploması değil, doğrudan mesleki ve akademik hazırlığa yönelik dijital rozetler ve sertifikalarla da mezun oluyor.
Alpha School’da öğleden sonraları öğrenciler topluluk önünde konuşma, finansal okuryazarlık, girişimcilik, yaratıcı yazarlık gibi atölyelere de katılıyor. Ayrıca öğrenciler, satranç, Rubik küpü, masa montajı, müzik, spor ve proje yönetimi gibi dersler alıyor. Bu program, çocukları yalnızca sınavlara değil, gerçek hayata da hazırlıyor. Bu yapı, öğrencilerin hem yükseköğretime hazırlanmasını hem de yapay zekâ çağında kendi öğrenmesini yöneten bireyler hâline gelmesini sağlıyor.
Türkiye’de Okul Zamanının Yeniden Yapılandırılması
Alpha School kurucuları 6 saatlik eğitimin öldüğünü söylerken Türkiye’de 8-9 saatlik eğitim ve üzerine özel ders, kurs takviyeleri ile biz ne yapıyoruz?
Türkiye’de 2025-2029 Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi kapsamında eğitimde dijital dönüşüm hedefleri net biçimde tanımlandı. Belgeye göre, yapay zekâ tabanlı bireyselleştirilmiş öğrenme ortamlarının geliştirilmesi, eğitmenlerin dijital yetkinliklerinin artırılması ve öğrenme analitiğine dayalı uygulamaların yaygınlaştırılması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. Bu vizyonu Alpha School modelinden ilham alarak somut adımlara dönüştürmek mümkün.
· Pilot Okul Uygulamaları: Şehir ve kırsal bölgelerdeki farklı sosyo-ekonomik yapılar gözetilerek MEB onaylı pilot okullar belirlenmeli. Bu okullarda yapay zekâ destekli bireysel öğrenme uygulamaları denenmeye başlanmalı. Öğrencilerin performans verileri etik sınırlar içinde analiz edilerek modelin etkililiği ölçülmeli.
· Öğretmen Rolü: Öğretmenler, geleneksel anlatıcı rolünden çıkarılıp öğrenme sürecini yönlendiren koçlara dönüştürülmeli. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlere yönelik yapay zekâ destekli araçların kullanımı ve veri okuryazarlığı konusunda hizmet içi eğitim programları düzenlemeli.
· Eşitsizlikleri Gidermeye Yönelik Adımlar: Tablet ve internet erişimi konusunda kamu ve özel sektör iş birliğiyle "Eğitimde Dijital Fırsat Eşitliği" projeleri başlatılmalı. Özellikle dezavantajlı bölgelerde yapay zekâ destekli mobil öğrenme merkezleri kurulmalı.
· Günün Yeniden Yapılandırılması: İlköğretim ve ortaöğretimde sabah saatleri yapay zekâ tabanlı akademik öğrenme için ayrılırken, öğleden sonraları sosyal beceriler, sanatsal ve sportif faaliyetlerle desteklenmeli. Böylece öğrenciler hem bilişsel gelişimlerini hem de yaşam becerilerini dengeleyerek daha bütünsel bir eğitim deneyimi yaşayabilir.
Zamanı Geri Kazanmak
Alpha School örneği, “fazla zaman = fazla öğrenme” varsayımını çürütüyor. Gerçek verimlilik, doğru araçla, doğru zamanda öğrenme ile mümkün. Türkiye’nin bu dönüşümden alabileceği çok şey var:
· Daha esnek ve kişiselleştirilmiş öğrenme,
· Daha fazla yaşam becerisi kazanımı,
· Daha mutlu ve motive öğrenciler,
· Ve sonuçta daha üretken bir nesil.
Zaman çok kıymetli. Ve artık biliyoruz ki çocuklarımızın geleceğini doğru inşa etmek için, her dakikalarının akıllıca tasarlanmasını talep etmeliyiz. Çünkü kaybedilen sadece zaman değil, potansiyel.

Yorum Yazın