MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Heybedeki büyük turp çıkmadan...

Ana SayfaSi̇yasetHeybedeki büyük turp çıkmadan...
Heybedeki büyük turp çıkmadan...
19 Ocak, 2025, Pazar 07:15
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar

Cumhurbaşkanı, karşısındaki adayı tayin edebildiği sürece CHP’nin iktidar koltuğuna oturması uzak bir hayal gibi duruyor. Kaldı ki İmamoğlu’na kadar uzanacağı öngörülen operasyonların amacı da iktidarın karşısında güçlü bir aday yerine zayıf bir aday profili çıkarmaktır. İmamoğlu ilk elden meydan okuduysa da heybedeki büyük turp çıkmadan önce CHP’nin şapkayı önüne koyup enine boyuna düşünmesi gerekir.

Gün geçmiyor ki yeni bir operasyona uyanmayalım. Son günlerde ülke gündemini malumunuz İstanbul’daki bazı CHP’li belediye başkanlarının peşi sıra tutuklanması işgal ediyor. Söz konusu belediye başkanları, çağrılmaları halinde rahatlıkla ifade vermeye gidebilecek kişiler olmalarına rağmen şafak operasyonlarıyla önce gözaltına alındılar sonra tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Ancak başkanların tutuklanma gerekçeleri, kamuoyunu ikna ve tatmin edebilmiş değil. Bu durum belediyelere yönelik operasyonların arkasında başka niyetler olduğuna dair kuşkular uyandırıyor.

Gazetelerde ve televizyonlarda konuşulduğu şekliyle CHP’li belediye başkanlarına düzenlenen operasyonların birbiriyle üst üste binen iki amacı olabileceği üzerinde duruluyor. Birincisi muhalefetin de desteğiyle mevcut cumhurbaşkanının görev süresini uzatabilecek bir anayasa değişikliğinin önünü açmak. Zira bu amaç doğrultusunda baskının dozajının artırıldığı değerlendiriliyor. İkincisi mevcut cumhurbaşkanının en güçlü potansiyel rakiplerinden birisi olduğu düşünülen Ekrem İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak. Esasında cumhurbaşkanlığı için kuvvetli bir adayı elemekle hâlihazırdaki cumhurbaşkanının görev süresini uzatarak en azından bir dönem daha seçilmesini sağlamak arasında pek de uzak bir ilişki olduğu söylenemez.

Cumhurbaşkanlığı için iki dönem kuralını bir şekilde esnetmek ve kazanması muhtemel güçlü bir adaydan kurtulmak maksadıyla böylesi operasyonlar düzenlendiğini düşünmek zor değil elbette. Ekrem İmamoğlu özelinde, arkasında ciddi kitle desteği bulunan bir aday profilini yavaş yavaş yıpratma kampanyası yürütüldüğü söylenebilir. İsmini terörle, yolsuzlukla, yönetememekle ve çeşitli negatif gösteren imgelerle yan yana anarak kamuoyu nezdinde pejoratif bir politikacı profili var edilmeye çalışıldığı görülüyor. Böylece arkasındaki geniş kitle desteğinin zamanla törpülenmesine mesai harcanıyor. Keza belediyelere yönelik operasyonların İmamoğlu’na kadar uzanabileceği de konuşulanlar arasında...

Peki gerçekten bu operasyonlar İmamoğlu’na kadar uzanabilir mi? Belediye başkanlarının tutuklanması hadisesinin arka planındaki niyetler tahmin edildiği gibiyse kanımca uzanır. Zaten hem devletin en tepesi turpun büyüğünü heybede sakladığını söyleyerek bunu sinyalledi, hem de geçmişteki örnekler bize bunu açıkça gözler önüne seriyor. Hatırlarsanız geçmişte Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlayan soruşturmalarda önce düşük rütbeli subaylar tutuklandı, heybedeki turpun büyüğü sonra ortaya çıkarak işler genelkurmay başkanına kadar uzandı. Bunun yanında mevcut cumhurbaşkanı, bir seçim stratejisi olarak her girdiği seçimde bir şekilde ve bazı yönlendirmelerle karşısındaki adayı belirleyebiliyor. Bunun son örneğini geçtiğimiz seçimlerde gördük. Seçimlerden önce yapılan anketlerde İmamoğlu birinci gelirken, anketlerde daha düşük çıkan Kemal Kılıçdaroğlu muhalefetin adayı olarak öne çıktı. Burada İmamoğlu’nun aday gösterilmemesinin temel gerekçesi İstanbul’u iktidar partisine altın tepside sunmamak şeklinde lanse edilse de esasen hakkında açılan davalar olduğunu değerlendirmek güç değil.

Cumhurbaşkanı, karşısındaki adayı tayin edebildiği sürece CHP’nin iktidar koltuğuna oturması uzak bir hayal gibi duruyor. Kaldı ki İmamoğlu’na kadar uzanacağı öngörülen operasyonların amacı da iktidarın karşısında güçlü bir aday yerine zayıf bir aday profili çıkarmaktır. İmamoğlu ilk elden meydan okuduysa da heybedeki büyük turp çıkmadan önce CHP’nin şapkayı önüne koyup enine boyuna düşünmesi gerekir.

O zaman heybedeki büyük turp çıkmadan CHP’nin daha köklü bir çözümün peşine düşmesi gerekmektedir. Bu çözüm ve bence CHP’nin tek çıkış yolu şu; şayet aday İmamoğlu’ysa bir an önce dokunulmazlık zırhına kavuşturulmalıdır.

ADAY İMAMOĞLU’YSA DOKUNULMAZLIK ZIRHINA KAVUŞTURULMALIDIR

Bir kere bu operasyonlar İmamoğlu’na kadar uzanırsa muhtemelen siyasi yasak ihtimali güçlenecektir. Bu illa ki “ahmak davası” üzerinden olacak diye bir şey yok. Başka yollarla hukukun arkasından dolaşarak da siyaset yapması engellenebilir. İsmi sürekli negatif gösteren imgelerle yan yana anılan ve bu vesileyle kitle desteğini önemli ölçüde kaybetmiş bir İmamoğlu profili de iktidarın işini kolaylaştırır. Böyle bir durum ortaya çıkarsa CHP’nin planı sanırım geçmişteki Erdoğan örneğindeki gibi mağduriyet naratifi üzerinden politika üretmek gibi duruyor. Ancak unutmayalım ki tarihsel koşullar 1990’lardaki gibi değil. İmamoğlu siyasetsizleştirilmeye çalışılırsa ne bir yerde miting yaptırırlar, ne de cezaevinden mektup yazdırırlar.

O zaman heybedeki büyük turp çıkmadan CHP’nin daha köklü bir çözümün peşine düşmesi gerekmektedir. Bu çözüm ve bence CHP’nin tek çıkış yolu şu; şayet aday İmamoğlu’ysa bir an önce dokunulmazlık zırhına kavuşturulmalıdır. CHP, muhalefetin diğer paydaşlarıyla da istişare ederek uygun bir il üzerinden bir biçimde ara seçim yaptırmalıdır. Ara seçimlerde İmamoğlu önce milletvekili seçilmeli, daha sonra genel başkanlık koltuğuna oturmalıdır. CHP’nin de, tüm muhalefet paydaşlarının da başka çıkış yolu yoktur. Yoksa seçimlere kadar ellerinde bir aday kalmayacaktır.

Ana muhalefet liderini cezaevine atan veya siyasetin dışına iten ülkelerin hali malum. Türkiye hiçbir zaman özellikle batının gözünde ana muhalefet liderini siyasetsiz bırakan bir görünüm arz etmek istemez.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğluCHPCumhuriyet Halk Partisi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı