MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İkinci Soğuk Savaş mı, Rönesans mı? Korku mu, bilinç mi egemen olacak?

Ana SayfaTeknoloji̇İkinci Soğuk Savaş mı, Rönesans mı? Korku mu, bilinç mi egemen olacak?
İkinci Soğuk Savaş mı, Rönesans mı? Korku mu, bilinç mi egemen olacak?

Türkiye’nin geleceği; dış etkenlerden bağımsız değil ama onları aşarak, kendi potansiyelini fark eden ve kolektif hareket eden bir toplumun varlığına bağlıdır.

27 Temmuz, 2025, Pazar 01:12
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen

Teknolojik gelişmelerin gerçek anlamı, onları ne için kullandığımızla ilgilidir. Uluslar, yapay zekâyı yalnızca daha fazla güç, kontrol ya da üstünlük sağlamak için kullanırsa; ortaya çıkacak şey bir bilinç sıçraması değil, bir kriz olacaktır. Gerçek “JFK anı”, teknolojik üstünlük değil; tıpkı Rönesans’ta olduğu gibi, kolektif bilinçte yaşanacak bir uyanış anı olabilir.

İnsanlığın karşı karşıya olduğu yapay zekâ devrimi, artık insanın dudaklarından çıkan sözü ve kalemiyle yazdıklarını ona yakın bir zekâyla, hatta on dan milyarlarca kat fazla bilgiyle taklit edebilir hâle geldi. Önümüzdeki beş yıl içinde ise yapay zekâ sistemlerinin insan kas yapısını da taklit ederek bazı işlerde doğrudan insanın yerini alması bekleniyor. Herkes bu teknolojik yarıştan ekonomik ve askerî üstünlük elde etmenin peşinde.

Trump’ın yapay zekâ aksiyon planını değerlendiren Silikon vadisi kökenli David Sacks, geçtiğimiz günlerde bu planı çağımızın “JFK anı” olarak nitelendirdi. Burada kast edilen, ABD’nin birinci Soğuk Savaş’ta Başkan Kennedy döneminde uzay yarışında gösterdiği kararlılığı yapay zekâ alanına da taşıması gerektiğiydi. Ancak bu söylem, yeni bir teknolojik çağın açılışından çok, eski kutuplaşmaların yeni yüzlerle yeniden üretimi gibi görünüyor.

Bir başka bakış açısına göre ise biz üçüncü bir Rönesans sürecindeyiz. İlkini biz başlattık, ama o süreç bizi tüketti; ikincisini ise ıskaladık. Buna göre, aslında gerçek bir “yarış” yoktur. Yarış kavramı, ancak sınırlı bir bilinç düzeyinde anlam kazanır. Bu tür rekabetçi yaklaşımlar, bilincin doğasının ayrışma değil, birleşme olduğunu göz ardı eder. Ulusların teknolojik üstünlük peşinde birbirlerini tehdit olarak görmesi, aslında içsel korkuların dışa yansımasından başka bir şey değildir.

İnternetin Ticarileşmesi ve Bilgi Rejimi Değişimi

Bugünkü yapay zekâ tartışmalarını daha derinden anlayabilmek için 1993’e, internetin ticarileştiği döneme dönmemiz gerekir. Soğuk Savaş’ın bilgi saklama temelli rejimi sona ermiş, bilgi paylaşımı yeni norm haline gelmişti. Bu tarihsel bir kırılmaydı. Ancak o dönemden bugüne gelen dijital paradigma, çelişkileri de beraberinde taşıdı.

Batılı sosyal medya devleri — Google, Facebook, Twitter — Çin pazarına girmeyi reddetti. Çin’in koyduğu regülasyonlara uymayı “açık sistem” ilkelerine aykırı buldular. Oysa bu karar, uzun vadede kendi büyümelerini sınırladı. Çin, kendi ekosistemini inşa etti; WeChat, TikTok, Baidu gibi oyuncular küresel sahneye çıktı. Batı’nın “açık sistem” iddiası, pratikte kendini dışarıda bırakmakla sonuçlandı.

GPU Yasakları ve Yeni Kapalılık

Yıllar sonra benzer bir senaryonun farklı bir versiyonu karşımıza çıktı. Bu kez konu sosyal medya değil, yapay zekâ ve GPU çipleri oldu. ABD, Çin’in ilerlemesini engellemek amacıyla NVIDIA gibi şirketlerin Çin’e ileri düzey GPU satmasını yasakladı. Ancak bu ambargolar, kısa vadede stratejik kazanımlar sağlasa da uzun vadede ABD’nin kendi inovasyon gücünü zayıflatacağı anlaşıldı ve geri adım atıldı.

Bugün Trump yönetimi, Biden döneminden gelen bu kısıtlamaları gevşetmeyi Yapay Zekâ Aksiyon Planı olarak yayınladı. Çünkü rekabet ambargoyla değil, yaratıcılıkla kazanılır. Dün Çin pazarına girmeyen sosyal medya platformları nasıl küresel etki alanlarını daralttıysa, bugün çip savaşlarının da aynı kaderi tekrar edeceği görüldü: Kendini kapatan kaybeder.

Yapay Zekâ Bir Ayna, Bir Tehdit Değil

Yapay Zekâ bir anlamda düşünceyi, sezgiyi ve karar verme süreçlerini nesneleştirme çabamızın ürünü olarak da görebiliriz. Ne bir kurtarıcı ne de bir tehdit olarak da görebiliriz. 

Teknolojik gelişmelerin gerçek anlamı, onları ne için kullandığımızla ilgilidir. Uluslar, yapay zekâyı yalnızca daha fazla güç, kontrol ya da üstünlük sağlamak için kullanırsa; ortaya çıkacak şey bir bilinç sıçraması değil, bir kriz olacaktır. Gerçek “JFK anı”, teknolojik üstünlük değil; tıpkı Rönesans’ta olduğu gibi, kolektif bilinçte yaşanacak bir uyanış anı olabilir.

Bugünün en büyük tehdidi, başka bir ülkenin teknoloji ve yapay zekâ alanında “kuralları belirlemesi” değil, insanlığın bu kuralları neden koyduğunu unutmasıdır. Bunu, Türkiye için çok kritik bir uyarı olarak görebiliriz. Çünkü sadece dışarıdan belirlenen kurallara uyup pasif kalmak, uzun vadede ülkemizin kendi özgün vizyonunu ve çıkarlarını inşa etmesini engelleyecektir.

Çipler, yapay zekâ modelleri ve teknoloji protokolleri elbette zamanla değişir ve yenilenir. Ancak bir ülkenin gerçek gücünü ve kaderini belirleyen, oradaki insanların durumu sezme yeteneği, yaratıcı düşünceleri ve farklılıklarını aşarak ortak bir amaç için birlik olma iradesidir.

Türkiye için bu, teknoloji politikalarında ve dijital dönüşümde kendi stratejisini geliştirip, sadece dışarıdan gelen kısıtlamalar veya standartlar karşısında savunmada kalmamak; aksine kendi ihtiyaç ve değerlerine uygun, yenilikçi çözümler üretmek anlamına gelir. Halkımızın sezgisi ve yaratıcılığı, bu süreçte en önemli güç kaynağı olmalıdır.

Özetle, Türkiye’nin geleceği; dış etkenlerden bağımsız değil ama onları aşarak, kendi potansiyelini fark eden ve kolektif hareket eden bir toplumun varlığına bağlıdır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Akın Özçer
    Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
    İlter Turan
    İlter Turan Türkiye’yi Lübnanlaştırma hevesleri yersizdir
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Alevi Açılımı
    Osman Erden
    Osman Erden Almanya- İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (1)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Unutmanın teolojisi: Kronos, Antigone ve küller arasında zamanın bedenini aramak
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı