MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Sağ popülist siyaset ne?

ANA SAYFAFELSEFESağ popülist siyaset ne?
Sağ popülist siyaset ne?

Sağ popülist siyaset ne?

11 Haziran, 2024, Salı 04:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
yazı içi reklam
Sağ popülist siyasetin enerjisi ve hareket yeteneği duygulardan geldiğinden, yatırım analize değil, duygu yaratmaya yönelir. Kayıplar, insan psikolojisinde kazançlara oranla daha yüksek bir etki yaptığından, sağ popülistlerin daha çok yatırım yapmaya değer bulduğu seçenek sevgi değil nefrettir.Dünyayı kavramaktan çok onu duygusal ve bedensel bir deneyimleme olarak ele almayı seven popülist sağ düşünce, her şeyi bir duygu olarak söylemleştirir. Nesnelerin, olguların, varlıkların ne olduklarına değil, hangi duyguları yaratma potansiyelinde olduklarına odaklanır. Fakat bu işlemi de tersinden yapmayı tercih eder: varlıklardan yola çıkarak duygulara erişmek yerine, önce çeşitli duygular geliştirir ve ardından bunları varlıklarla eşleştirir. En güçlü iki duygu olarak da sevgi ile nefret hislerinden yararlanır. Siyasetini bu iki uç nokta arasına seren popülist sağ, önce sevgi duygusundan yola çıkarak dostlarını belirler. Ardından nefret duygusundan yola çıkarak düşmanlarını saptar.Sağ popülist siyaseti bu iki uç duygu arasındaki duygusal alana herhangi bir yatırım yapmaz. Bir varlığı, nesneyi veya olguyu ya dost, ya da düşman olarak görür, başka seçenekleri kabul etmez. Varlıklardan yola çıkmayıp, duygulardan hareket ettiği için, sağ popülist söylemde, muhaliflerle herhangi bir uzlaşı söz konusu olamaz. Çünkü düşmanla bir uzlaşı mümkün değildir, muhalifler tüm savlarıyla bir sağ popülist olmadıkça, ufak fikir ayrılıkları barındırdıkları versiyonlarda dahi düşmandırlar. Sağ popülizme göre düşman tüm hücrelerine kadar yok edilmesi gereken bir zararlıdır. Bu yaklaşımın söyleminde dünyanın barış içerisinde hareket etmesine, sağ popülistlerin ve dostlarının huzurla yaşamalarına engel görülen tüm geri kalanlar bozguncu, çapulcu, terörist, kafir, yalancı ve haindirler.
Parazitlerin hak ettikleri tek bir şey vardır: yok edilmek. Sağ popülizm, kendinden olmayanlara bir böcek ilacı gibi yaklaşır ve kendi dışındaki her şeyi zararlı haşareler olarak görür.
Sağ popülist siyasetin enerjisi ve hareket yeteneği duygulardan geldiğinden, yatırım analize değil, duygu yaratmaya yönelir. Kayıplar, insan psikolojisinde kazançlara oranla daha yüksek bir etki yaptığından, sağ popülistlerin daha çok yatırım yapmaya değer bulduğu seçenek sevgi değil nefrettir. Nefret, sağ popülistlerin, hitap ettiği kitleyi, tüm kayıplarının sorumlusu olarak gösterdiği kitlelere, varlıklara, nesnelere ve olgulara yöneltilir. Bu yüzden grubu tetikleyen ve bir arada tutan duygu, birbirlerine karşı duydukları sevgiden çok, kendilerine karşı geldiğini düşündüklerine duyulan nefrettir.Nefret ise, bu duyguyla eyleme geçenlerde yeni duygular üretir. Bunların başlıcaları öfke ve merhametsizliktir. Öfke, eylem sırasında rasyonaliteyi askıya alırken, merhametsizlik de, kendinden olmayanlara her türlü şiddetin gösterilebilmesine yol açar. Bu yüzden sağ popülizm kendinden olmayanlara karşı hep nefret, öfke ve merhametsizlik hisleriyle yaklaşarak, onları olabilecek en kötücül, en şeytani, en rezil şeyler olarak algılar. Bu düşmanlar dünyaya yakışmazlar, birer parazittirler ve doğaları değiştirilemeyeceği için onlarla diplomasi yürütülmez, onlarla uzlaşılmaz. Parazitlerin hak ettikleri tek bir şey vardır: yok edilmek. Sağ popülizm, kendinden olmayanlara bir böcek ilacı gibi yaklaşır ve kendi dışındaki her şeyi zararlı haşareler olarak görür.
Sağ popülizmin bir ileri versiyonu, sokaklarda sivil toplum örgütü ya da sivil halk olarak nitelendirilen bir takım devlet görevlisi olmayan silahlı kişilerin ve grupların, paramiliter örgütler halinde sağ popülist olmayanları fiziksel olarak yaralaması ya da öldürmesinin de gündeme geldiği faşizmdir.
Böcekler birer insan olarak algılanmadıklarından, onlara hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal haklar vermek saçmadır. Kişi nasıl olur da düşmanlarına haklar tanıyabilir? Sağ popülist siyaset için evrensel temel hak ve özgürlükler diye bir şey olamaz. Temel hak ve özgürlükler “iyiler” yani sağ popülistler içindir. Düşmanlar içinse hukuk dahil her şey birer yok etme aracıdır.Sağ popülizmin bir ileri versiyonu, sokaklarda sivil toplum örgütü ya da sivil halk olarak nitelendirilen bir takım devlet görevlisi olmayan silahlı kişilerin ve grupların, paramiliter örgütler halinde sağ popülist olmayanları fiziksel olarak yaralaması ya da öldürmesinin de gündeme geldiği faşizmdir. Bu iki siyasetin neticeleri arasında ciddi bir fark vardır fakat ikili arasındaki çizgi incedir.Nefretin, kolluk kuvvetleri ve ordu dışındaki sivil toplum üyeleri tarafından silahlı şiddet şeklinde sağ popülist olmayanların üzerine boşaltılması İkinci Dünya Savaş döneminin en büyük sorunlarından birisiydi. Seksen küsur yıl sonra yeniden saatin oraya doğru ilerliyor olması, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bu durumun yeniden yaşanmaması için gerçekleştirilen düzenlemelerin ne olduğuna tekrar bakmamız gerektiğine işaret ediyor. Zira etkilerinin geçerliliğinin sonlarına gelmiş görünüyoruz.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Özel'n atmadığı adım
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz İktidarın hukuksuz planları ve CHP’de derinleşen kriz
    İlter Turan
    İlter Turan Vakit kaybetmeden sosyal güvenlik reformu yapmamız gerekiyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Nas nasıl Riba’ya dönüştü?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı