MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Demokrasi cazibesini yitirdi mi?

Ana SayfaSi̇yasetDemokrasi cazibesini yitirdi mi?
Demokrasi cazibesini yitirdi mi?
21 Mayıs, 2025, Çarşamba 06:18
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk

Sonuç olarak bireylerin yurttaş gibi davranmadığı bir dünyada demokrasi devasa bir çıkmaza dönüştü. Artık taşımak istemediğimiz bir yük demokrasi. Bu noktada, yani demokrasilerdeki aşınmanın özgürlükleri de tehdit etmesi ihtimaline karşı iki olguyu birbirinden ayıracak yapısal bir formül bulmak zorundayız. Özgürlük demokrasi gemisinde bir hazine. Ama gemi batıyor. Hazineyi başka bir yolla korumanın zamanı gelmedi mi artık? 

Demokratik rejimlerde büyük bir gerileme var. İnsanlar ya siyasete ilgi duymuyor ya da otoriter akım, parti ve liderlere meyletmekte. Sadece siyasi rejimler değil, siyasi kültür de darmadağın. Ortada kelimenin dar anlamıyla gerçek bir siyaset yok. Politik etkinlik halkla ilişkiler ve kişisel performans sanatı gibi algılanmakta. Siyasetle fikir arasındaki bağlantı zayıfladığından yalanlar da ucu açık bir geleceğe doğru sıradanlaşıyor. Politik aktörler sıklıkla yalan söylemekte. Yalanları ortaya çıktığı zaman ise utanmamaktalar. Kayıtsızlık ise en yaygın politik davranışa dönüştü. Dünyada ve ülkemizde olan olayların büyük bir kısmı hayatımıza yabancı. Politikadaki değişiklikleri dizi izler gibi izliyoruz. Düğmeye bastığımızda tüm siyasal gerçeklik yeni olaylar için tarihin çöplüğüne atılmış hatıralara dönüşüyor.

Peki,neden böyle oldu? Demokrasiden sıkıldık mı? Cazibesini mi yitirdi yurttaşlık eylemleri? 

Öncelikle bu işin esasından, kadim bir meseleden başlamak yerinde olur. Demokrasi hiçbir zaman çoğunluk-azınlık ikileminin yarattığı sorunları aşamadı. Halkın türdeş olmayan iradesinin her koşul ve şartta çoğunluğun tiranlığına yol açtığını söylemek abartı olur. Ancak azınlıkta kalma ihtimali politik nihilizmi besleyen temel motivasyon olarak insanlarınkamusal etkinliklere olan ilgisini azalttı. Özel alanda kalmak, aile, eğlence ve ekonomiyle hayatı idame ettirmek taraf olup çatışmalarda kendini belli etmekten daha avantajlı bir seçenek oldu hep. 

Bu nedenle kavga ne kadar büyük olursa olsun yurttaşların çok az bir kısmı gönüllü bir katılımcılığı ve yurttaş ödevlerini önemsedi. İnsanların yönetim aygıtıyla hiç ilgilenmediğini, apolitik bir homo economicus’a dönüştüklerini söylemiyoruz elbette. Bu çok kestirme bir yanıt olur. Yapılan vurgu daha çok edilgenliğin daha az maliyetli ve çok daha konforlu bir seçenek olmasıyla ilgili. İşte demokrasinin temel sorunu bu. Yurttaşların çoğunluğu siyasetle ilgilenmek istemiyor. Çünkü kamusal hayat yorucu, sıkıcı ve bir ölçüde de tehlikeli. 

Klasik yurttaşlık eylemlerinin ve bu eylemlere bağlı kamusal alanın çöküşü aslında birer sonuç. Her şeyin nedeni ise Tocqueville’nın neredeyse iki asır önce haklı bir şekilde tespit ettiği üzere eşitlik ve bireycilik. Demokratik eşitlik ile kapitalist bireycilik yabancılaşmayı teşvik ediyor. İnsanlar birlikte deneyim kazanmak, siyasallaşmak ve daha önce şahsen tanımadıkları diğer kişilerle ortaklık kurmak istememekte. Bu durum geri çevrilemez nitelikte bir eylem. Bireyci eşitlikle demokrasi arasında uzlaşmaz nitelikte bir çelişki var. Er ya da geç demokrasi tasfiye edilecek. Nasıl ki monarşilerin yıkıldığına tanıklık etti insanlık, demokrasi de benzer bir sona doğru ilerliyor. 

Demokrasilerdeki içsel geriliminin bir diğer boyutu halkın kararıyla aklın normu arasındaki çelişkide saklı. Schmitt’in karar dediği başlangıç anı siyasetin kaynağı. Ama tabii karar her türlü normu kullanılmaz hale getirecek kadar kaba, vahşi, öngörülemez ve akışkan bir şey aynı zamanda. Son iki asır içerisinde önce sosyalistler ve milliyetçiler, ardından faşistler, şimdi ise popülistler çoğunluk kararına dayanarak normu yıkmaya çalıştı. Norm insan hakları, özel mülkiyet ve anayasa gibi farklı içeriklerde kendini açımlamakta. 

Uygarlığın birikiminin kristalize olmuş hali aslında norm. Şüphesiz ki kararlarla norma müdahalenin normları geliştirdiği de söylenebilir. Kadınların, kölelerin ve fakirlerin yeni haklara kavuşması aşağıdan gelen kararların sonucu. Ama her karar anı aynı zamanda neyin doğru ve gerekli olduğu noktasında meşruiyet krizi demek. Demokrasinin asıl dramı tam da bu noktada kristalize oluyor. Demokrasinin tarihi krizlerin tarihi aslında. Bir bunalım başka bir bunalıma yol açıyor. Skandallar sürekli bir şekilde birbirini izlemekte. Bu kaotik ortam yurttaşların daha güvenli alanlara çekilmesine ve siyasetin hemen tümüyle mesleği siyasetçilik olan demagog esnaflara kalmasına yol açmakta. Hikayenin sonunu hepimiz biliyoruz. Neredeyse sonsuz ve sınırsız bir yalan söyleme pratiği, yolsuzluk, yozlaşma ve ahlaksızlık. Siyasetin olduğu yerde erdem uzak bir hatıra.

Sonuç olarak bireylerin yurttaş gibi davranmadığı bir dünyada demokrasi devasa bir çıkmaza dönüştü. Artık taşımak istemediğimiz bir yük demokrasi. Bu noktada, yani demokrasilerdeki aşınmanın özgürlükleri de tehdit etmesi ihtimaline karşı iki olguyu birbirinden ayıracak yapısal bir formül bulmak zorundayız. Özgürlük demokrasi gemisinde bir hazine. Ama gemi batıyor. Hazineyi başka bir yolla korumanın zamanı gelmedi mi artık?

  • PKK kendini feshetti: Peki şimdi ne olacak? PKK kendini feshetti: Peki şimdi ne olacak?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
DemokrasiYurttaşÖzgürlük

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Bağımlılık, kayırmacılık ve dayanışma
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Vefanın ve vicdanın lideri: Özgür Özel
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Silahlı direnişten silahsız direnişe: Öcalan’ın yeni toplum tasavvuru
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB’nin faiz düşürmesi rasyonel mi?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Hollanda’da siyasi deprem: Faşistlerle iş birliğinin bedeli
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Ferdi Zeyrek’in ardından
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Türkiye ve Dünya
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Sağ popülizm, sivil Atatürkçülük ve CHP
    Emrah Aslan
    Emrah Aslan Son kaleyi savunmak: CHP’yi savunmak demokrasiyi savunmaktır
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Neresi vatan
    Onur Tuğrul Karabıçak
    Onur Tuğrul Karabıçak CHP’nin Yol Haritası ve Direnişin Temel Noktası: Müzakere
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Dik durmanın bedeli: Kurbanlık, bilinç ve içimizdeki Polyksena üzerine bir düşünce yürüyüşü
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Aşkın Kuantumu: Beden, zihin ve ruh üçlemesinde bir dalgacık 
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Siyasi kriz derinleştirildi,  Özgür Özel sertleşti
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Foucault, cezaevi ve Silivri’den keyfi sevkler
    Akın Özçer
    Akın Özçer Bu Meclis yeni anayasa yapabilir mi?
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Ferdi Zeyrek neden ve nasıl öldü?
    Sertaç Eke
    Sertaç Eke CHP’nin yol ayrımı: Muhakeme mi, müdahale mi? 
    İdil Elveriş
    İdil Elveriş Sürekli yangın söndürmek yerine yangını engellemek: Sorunların olduğu geçici mekanlarda bile
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar CHP, Bayburt’a gidiyor
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı