MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

3 yılda 85 milyon genç faizi 19’dan 45’e düşürdük

Ana SayfaEkonomi̇3 yılda 85 milyon genç faizi 19’dan 45’e düşürdük
3 yılda 85 milyon genç faizi 19’dan 45’e düşürdük
25 Ocak, 2025, Cumartesi 07:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

kanunlar hem var, hem yok...
kimine var, kimine yok.
kimi zaman var, kimi zaman yok.
kimi yerde var, kimi yerde yok.
insan hakları, hani varımsı da yokumtrak;
demokrasi; demokrasisimsi...
sosyal adalet; sosyal adaletimsi...

varımtrak yokumsu...
tatlımtrak acımsı...
salımtrak ama çarşambamsı...
batılımsı da doğulumtrak...
ilerimsi de biraz gerimtrak...

                                                                                                                        Azizname

Türkiye’de (umarım yakın) gelecekteki bir iktidar değişikliğinde müfredata zorunlu eklenmesi gereken yazar hiç tereddütsüz Aziz Nesin’dir.

Bizim kuşağın büyük ölçüde okuduğu Nesin, politik olarak doğru olsa da stratejik olarak sıkıntılı Şeytan Ayetleri süreci ile gözden düşürülmeye ve yeni kuşaklardan uzak tutulmaya çalışıldı.

Oysa ki bütün hayatı bazen askeri faşizme, bazen sivil faşizme, en çok da soğuk savaşın anti komünist cadı avına karşı sağlam durmayla geçen Nesin’i okuyan herkes; ülkede ters giden şeylerin sebebini çok iyi bilir.

Günde 9 saat bilgisayar başında çalışılan bir banka şubesinde yangın çıkma olasılığı ile 230 kişiye 3 öğün yemek üretilen ahşap kaplama bir otelin yangın riskinin mukayesesini takdirinize bırakıyorum.

Uzun yıllar yaptığım banka müdürlüğü sırasında çalışanın elini kağıt kesmesin diye İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı istihdam ederdik. Bütün banka müdürleri yeni taşındıkları şubelerde yangın merdiveni yüzünden denetimlere maruz kalırdı. Milyonlar harcanıp dekore edilen binalar bazen bu yangın güvensizliği sorunu nedeniyle terk edilirdi. Saat 9’dan 18’e bilgisayar başında çalışılan bir banka şubesinde yangın çıkma olasılığı ile 230 kişiye 3 öğün yemek üretilen ahşap kaplama bir otelin yangın riskinin mukayesesini takdirinize bırakıyorum.

Ahşap bir binanın sigortalanmadığını defalarca deneyimlemiş olmamı da buna ilave edeyim. Haberler doğru ise Bolu’daki Otelin sigortasının mevcut olduğu anlaşılıyor. Yine de poliçenin detayları olmadan yorum yapmak doğru olmaz. Eğer sigortacı bu otelin risklerini uluslararası reassürere devrettiyse ortada ciddi bir risk algısı var demektir. Bu sigorta şirketinin benzer tüm poliçelerinin de mercek altına alınmasında fayda olacaktır. Bu da konuya dair benim katkım olsun.

Türk sağcıları Soğuk Savaş döneminde konjonktürel olarak Türk solunun en önemli işi olan Anti Amerikancılığı bile asıl Anti Amerikan bizdik diyerek kendine mal edecek kadar cüretkar.

Aziz Nesin bu ülkede çifte standardın hayat felsefesi olduğunu deneyimlemiş ve yazıya dökmüş biriydi.

25 yıllık Ak Parti iktidarından önce de “Dün Dündür Bugün Bugündür” şiarı vardı. Bu anlayışın soğuk savaşın karanlık yıllarında, bu kış gelecek komünizme karşı uygulamasını en derinden hissetmiş kişilerin başında o geliyordu.

Türk sağı 1950’de o zaman solcu falan da olmayan CHP’yi yenip direksiyona geçmişti.  NATO’ya sadık Türk ordusunun devreye girdiği darbe dönemleri dışında ülkeyi neredeyse fasılasız sağcılar yönetti.

AKP’nin bu sürecin önemli bir kısmını kapsadığını söylemek yanlış olmaz. Aradaki fark şu ki AKP/Erdoğan iktidarı süre olarak öncüllerini çok aştı. İktidar gücü ise hiçbir sağ lidere nasip olmayacak bir seviyeye geldi.

Tek parti 1.0 döneminin kendi zamanının ruhuna uygun arkaik cezalandırma pratiklerini tabii ki bu günlerde görmeyiz. Ancak AKP yönetimi kendi çerçevesinde kalanlara gösterdiği hoşgörüyü rakiplerinden esirgeyerek   ciddi bir görünmez korku duvarı yaratmayı başarıyor. Beğenmediği Belediye Başkanı kendi partisindense emekliliğini twitterda geçirebilirken muhalif başkanlar cezaeviyle tanışıyor.

AKP’nin basına el atarak kendi görsel ve yazılı medyasını oluşturması ise bütün bu sürecin olmazsa olmazı olarak yerini aldı. Geçmişte sadece Kamusal TRT ve Resmi Gazete ile sınırlı kalan iktidar propagandası varlığını iktidarın sağladığı reklamlara borçlu sözde özel özde parti/devlet kanalları ve yazılı basınıyla güçlendirdi.

Türk sağcıları Soğuk Savaş döneminde konjonktürel olarak Türk solunun en önemli işi olan Anti Amerikancılığı bile asıl Anti Amerikan bizdik diyerek kendine mal edecek kadar cüretkar oldular.

Faiz düşecek deyip taşı 19. Kattan çekip sonunda asansörü 50. Kata  çıkarmak önemli sorun yaratmaktadır

Tarihi bükmenin son örnekleri arasında Fetullah Gülen takipçilerine bir dönem verilen tüm anahtarları sayabiliriz. Daha da güncel örneği ise son 10 yıldır istinasız her seçimde illet/zillet diye suçlanan kesimin planlamakla itham edildiği hamlenin bir sabah aniden iktidar kesiminin   iş modeli olması oldu.

Siyasetin gelgitleri içinde dün dündür bugün bugündür demek çok da sorun olmayabilir. Ama mesele ekonomiyse dün faiz düşecek deyip taşı 19. Kattan çekip sonunda asansörü 50. Kata  çıkarmak önemli sorun  yaratmaktadır.

Dün itibariyle 2021’de %19 olan faizin 3 yılda 45’e  inen(!) grafiği ülkede bir zamanlar Abidin Dino figürlerine yansıyan mutluluğunun son kırıntılarını da aldı götürdü.

Faiz sebep enflasyon sonuç  denilerek çıkılan yolun sonu kabaca pek çok  ülkedeki oranları toplasan ancak eşitlenecek bir faiz oranını düşüş diye servis etmek oldu.

Bu ülkedeki sağ geleneğin dönüş pratiği için sıradan olsa da bu durum geçmişte hiçbir sağ lidere nasip olmayacak düzeyde hasar yaratıcıydı.

Tam da Azizname’de dile geldiği gibi:

kanunlar hem var, hem yok...
kimine var, kimine yok.
kimi zaman var, kimi zaman yok.
kimi yerde var, kimi yerde yok.
insan hakları, hani varımsı da yokumtrak;
demokrasi; demokrasisimsi...
sosyal adalet; sosyal adaletimsi...

varımtrak yokumsu...
tatlımtrak acımsı...
salımtrak ama çarşambamsı...
batılımsı da doğulumtrak...
ilerimsi de biraz gerimtrak..

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Aziz Nesin

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı