MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkiye Ekonomisi ve GOÜ Karşılaştırması

Ana SayfaEkonomi̇21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkiye Ekonomisi ve GOÜ Karşılaştırması
21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkiye Ekonomisi ve GOÜ Karşılaştırması
20 Ocak, 2025, Pazartesi 06:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mahfi Eğilmez
Mahfi Eğilmez

Büyüme (%)

2000 ile 2023 yılları arasında Türkiye, Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) ile ortalama olarak aynı oranda (yüzde 5,1) büyümüş bulunuyor. Türkiye’nin, GOÜ’ye göre çok daha dalgalı bir büyüme patikası izlediğini grafikten görmek mümkün. Bu dönemde Türkiye 2001 krizinde ve 2009 küresel kriz etkisiyle, GOÜ de pandemi etkisiyle bir kez slumpflasyona (enflasyon + küçülme) girmiş görünüyor. Büyümede, GOÜ ortalamasından daha fazla görülen dalgalanmaların ekonomi politikasındaki kararsızlıkların, sık değişikliklerin ve bilim dışına savrulmaların yarattığı istikrarsızlıklardan kaynaklandığını söyleyebiliriz.  

Özetle Türkiye bu dönemde aralarında yer aldığı grubun ortalamasına göre çok daha dalgalı bir büyüme yolu izlemiş, gruptan kopmamış, aynı ortalamayı yakalamış ama gruba göre bir üstünlük de sağlayamamıştır. Grupta Çin, Hindistan gibi yüksek hızla büyüyen ekonomilerin yanı sıra birçok fakir Afrika ülkesinin de bulunduğuna dikkat etmek gerekir.

Enflasyon (%)

Bu 24 yıllık sürede Türkiye enflasyonda inişli çıkışlı bir gelişme göstermiş görünüyor. 21’inci yüzyıla çok yüksek enflasyon oranlarıyla başladıktan sonra enflasyonu denetim altına almayı başarmış, hatta uzunca bir süre tek hanede tutabilmiş olsa da sonunda yeniden çift haneli bir döneme girmiş.

Dönemin ortalama enflasyonu yüzde 20,3 gibi yüksek bir enflasyon oranını işaret ediyor ki bu oran Türkiye’nin de aralarında yer aldığı GOÜ ortalamasının üç katından fazla bir oranı gösteriyor.

Grafik, yüzyıla girerken Türkiye’deki enflasyonu GOÜ ortalamasının çok üzerindeyken ilerleyen yıllarda düştüğünü ve 2004 ile 2016 arasında GOÜ ortalama enflasyon oranına paralel seyrettiğini, sonrasında yine koparak yükseldiğini ortaya koyuyor. Grafik bize Türkiye’nin enflasyonla mücadeleyi dönemsel bir konu olarak algıladığını seçimlerden sonra enflasyonla mücadeleye giriştiğini, seçimlerden önce seçimi kazanmak amacıyla bu mücadeleyi terk ettiğini anlatıyor. Siyasetin teknik konulara müdahale etmesinin ne kadar yanlış bir şey olduğunu belki de en iyi anlatan grafik budur.

Dönem, enflasyon konusunda Türkiye açısından büyük bir başarısızlık örneği olarak ortaya çıkmaktadır.

Cari Denge (GSYH’nin yüzdesi olarak)

 

Türkiye, geleneksel olarak cari açık veren bir ekonomidir. Bunun başlıca iki nedeni vardır: İlki tasarrufların yetersizliği ya da belki daha doğru bir ifadeyle söylemek gerekirse iç tasarrufların yatırımların altında kalmasıdır. İkinci nedeni ise Türkiye’nin üretimde ağırlıklı olarak ithal girdi kullanmasıdır. İthal girdiye (hammadde, ara malı ve yatırım malları) dayalı üretim yapısı Türkiye’nin üretimini ve dolaysıyla büyümesini ithalata bağlı hale getirmektedir.

Tablo bize Türkiye’nin 24 yıllık sürede ortalama olarak GSYH’nin yüzde 3,4’ü kadar cari açık verdiğini gösteriyor. Dönem süresince ciddi bir dalgalanma sergileyen cari denge 2001 ve 2019 yılında iki kez fazla vermiş görünüyor. Söz konusu yıllarda büyümede düşüş yaşandığı için ithalat azalmış ve cari fazlayla karşılaşılmıştır. Türkiye’nin bu dalgalı cari denge görünümüne karşılık GOÜ cari denge ortalaması 2015 – 2018 yılları arasındaki düşük oranlı açıklara karşılık dönem boyunca fazla vermiş, istikrarlı bir salınım içinde bulunmuştur.

Büyüme verileriyle cari denge verilerini bir arada ele aldığımızda dönem boyunca aynı büyüme ortalamasına (yüzde 5,1) sahip olan Türkiye bu büyümeyi yüzde 3,4 oranında cari açıkla sağlarken GOÜ aynı oranda büyümeyi yüzde 1,4 oranında cari fazlayla gerçekleştirmiştir.

Türkiye, dönem boyunca aralarında yer aldığı GOÜ’lerin ortalamasından oldukça uzak kalmış ve bu konuda son derecede başarısız olmuş görünüyor. 

Dış Borçlar (GSYH’nin yüzdesi olarak)

Söz konusu 24 yıllık sürede Türkiye ortalama yüzde 45,8 oranında bir dış borç yükü (dış borç stoku / GSYH) oranı yakalamıştır. Zaman zaman yüzde 60’lara yaklaşan dış borç yükü 2005 yılında en düşük düzeyine (yüzde 34,8) düşmüş, sonrasında dalgalı bir seyir izlemiştir. En yüksek düzeyini 2020 yılında gören dış borç yükü izleyen yıllarda düşüş eğilimine girmiş ve 2023 sonunda yüzde 44,2’ye gerilemiştir.

Aynı dönemde GOÜ yüzde 29,9’luk bir dış borç yükü ortalamasıyla yol almıştır. Dönem boyunca GOÜ ortalamasının en yüksek olduğu yıl 2002 olmuştur (dış borç yükü yüzde 36,4.)

Türkiye’nin dış borç yükü dalgalı bir seyir izlerken GOÜ ortalaması çok daha yumuşak ve pek fazla değişmeyen bir yapıda gitmiştir.

Özetle söylemek gerekirse söz konusu 24 yıl Türkiye’nin, aralarında yer aldığı GOÜ’ye göre oldukça başarısız olduğu bir dönem olarak karşımızda durmaktadır. 

Sonuç

21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna gelirken Türkiye’yi en önemli 4 makroekonomik gösterge açısından içinde yer aldığı GOÜ grubunun ortalamalarıyla karşılaştırdık. Bu karşılaştırmalar, Türkiye’nin, bu 24 yıllık sürede hiçbir biçimde başarılı olamadığını içinde yer aldığı GOÜ grubunun ortalamasını geçmek bir yana çok geride kaldığını gösterdi. Uyguladığımız siyasal, sosyal ve ekonomik politikaların yanlış olduğu anlaşılıyor. Yüzyılın ikinci çeyreğine artık kesinlikle hukukun üstünlüğünü, güçler ayrımına dayalı demokrasiyi, bilime dayalı eğitimi getirecek, ekonomi politikası yanlışlarını giderecek, siyasetin teknik konulara hiçbir şekilde karışmamasını sağlayacak yeni bir modelle girmemiz gerektiği açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor.   

Açıklama Notları:

Gelişmekte olan ülkeler (GOÜ), IMF tarafından gelişmiş olarak sınıflandırılan 41 ülke dışında kalan ve yükselen piyasa ekonomilerini de (emerging markets) kapsayan toplam 155 ülkeden oluşan grubun adıdır. Bunların 30’u Asya’da, 15’i Avrupa’da, 33’ü Latin Amerika ve Karayipler’de, 32’si orta doğu ve orta Asya’da, 45’i de Afrika’da yer almaktadır. 

Enflasyon Türkiye için de GOÜ için de aynı şekilde TÜFE (CPI) ile ölçülmüş verilere dayanmaktadır. Tablodaki oranlar ve grafiğe yansıtılmasında yılsonu enflasyon verileri kullanılmıştır.                  

--

Bu yazı, yazarın izniyle mahfiegilmez.com adresinden alınmıştır.

                                            

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Gelişmekte Olan Ülkeler

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Mahfi Eğilmez
    Mahfi Eğilmez

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı