MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Zavallı şeyler üzerine feminist bir okuma

Ana SayfaGenelZavallı şeyler üzerine feminist bir okuma
Zavallı şeyler üzerine feminist bir okuma
01 Ağustos, 2024, Perşembe 09:38
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Orjinali "Zavallı Şeyler" bizde ise "Şeyler" çıkmış sadece "Zavallılar" olarak tercih edilmiş. Filmlerin isimleriyle neden oynuyor ithalatçılar bilmiyorum. Son olarak "Şeflerin Aşkı" filminde bu keyfi isimlendirmeyi görmüştük.

Altın Aslan, Altın  Küre ve Oscar ödüllü Yorgos Lanthimos filmi Poor Things'i (Zavallı Şeyler) Türkiye’de vizyona girdiği adıyla Zavallılar’ı yazdım.

Poor Things’i yada Türkçesiyle Zavallılar’ı seyretmeyi uzun süre erteledim. Bazen bunu yapıyorum; keyfine ne kadar geç varırsam zevki o kadar artacakmış gibi geliyor. Benim için edebiyatın Yorgos Lanthimos’u olan İhsan Oktay Anar’ın son kitabını da hala bu yüzden okumadım (!)

Orjinali “Zavallı Şeyler” bizde ise “Şeyler” çıkmış sadece “Zavallılar” olarak tercih edilmiş. Filmlerin isimleriyle neden oynuyor ithalatçılar bilmiyorum. Son olarak “Şeflerin Aşkı” filminde bu keyfi isimlendirmeyi görmüştük.

Ha “Zavallı Şeyler” ha “Zavallılar” ne fark eder ki diye düşünmüş olmalılar. Bense bu filmi ithal eden firmanın yetkililerin filmi pek de anlamadıklarına bahse girerim. Anlamış olsalar ismiyle oynamaz yönetmenin tercihine saygı duyarlardı.

Filmin adı “Zavallı Şeyler” değil “Zavallılar” olsaydı bambaşka bir film seyrederdik. Film “Zavallılar”ın filmi değil bize “Zavallı Şeyler”in kim olduklarını gösteriyor.Peki “Zavallı Şeyler” kim?

Amerikan Batı’sında geçen etkileyici görselliğe sahip ve sinemada bu zamana kadar yapılmış en feminist filmlerin başındaydı Power of Dog. Hikayesi sondan başa çözümlenen bir düğümdü. Hatta son sahnesini kaçırsanız filmi neredeyse boşa izlediniz denilebilir. Poor Things de görselliği, zengin hikayesi ve karmaşık olay örgüsüyle Jane Campion’un işçiliğinden geri kalmıyor.

POWER OF DOG VE POOR THİNGS

Bu sorunun yanıtını ararken bir başka filme yolculuk yapmak gerekiyor.J

ane Campion’un “Köpeğin Gücü” Power of Dog filmine. Ben “Poor Things”i “Power of Dog”un ikiz filmi olarak gördüm. Amerikan Batı’sında geçen etkileyici görselliğe sahip ve sinemada bu zamana kadar yapılmış en feminist filmlerin başındaydı Power of Dog. Hikayesi sondan başa çözümlenen bir düğümdü. Hatta son sahnesini kaçırsanız filmi neredeyse boşa izlediniz denilebilir.

Poor Things de görselliği, zengin hikayesi ve karmaşık olay örgüsüyle Jane Campion’un işçiliğinden geri kalmıyor. 2.5 saati bulan seyirliği görsel bir şölen, zamansız ve haşarı bir Dr.Frankenstein hikayesi olarak seyredip eğlenceli bulabilirsiniz. Tıpkı” Power of Dog” un göz alan planları gibi. Hikayenin bir kadının yeniden yaratılma hikayesi olduğunu biliyoruz. Bir kadının cinsellikle kendini keşfedişi. Konuşmaktan bile uzak kalan bir bedenin yaşamın anlamının iki bacağının arasında olduğunu hissetmesiyle başlayan bilinçlenmesi. Bu ve benzeri yorumları filme ilişkin yazıların neredeyse tamamında bulabilirsiniz.

Bütün bu görsel zenginliği sıkılmadan izlemek, bir kadının hayatındaki dönüşüme epik bir kurguda şahit olmak bu filmin kabul görmesi için yeterli belki. Ama bu filmin asıl odağı, vitamini tıpkı Power of Dog’daki gibi son sahnelerinde saklı.Filmin ana karakterinin başına gelenlerin tesadüf olmadığını, bütün bu trajedinin arkasında neyin olduğunu filmin tamamlanmasıyla anlıyoruz.

İşte burada “Power of Dog”la “Poor Things” arasındaki karbon kağıdını tespit edebiliriz. İnsanlığın neredeyse 12 bin yıldır hayatını şekillendiren ataerkil değer ve düşüncenin öncelikle kadınların ama genelinde kadın, çocuk ve erkeğin hayatını nasıl zehir ettiğine bir kez daha tanık oluyoruz. Bu ülkenin kodlarına sinmiş erkek egemenliğinin hala devam ettiğini düşünürsek bizim için çok daha yaşamsal bir zehirlenme bu.

Kadının zaferiyle sonuçlanıyor bu defa mücadele. Ama bu başarı ona destek olan ve onu anlamaktan geri durmayan başka kadın ve erkeklerin katkısıyla mümkün olabiliyor. Bunların arasında hatta başında yine bir baba vardır. Ama bu defa Baba çocuğa biyolojik bir katkı vermemiştir. Yaratıcılığını aklına ve bilime olan saygısına borçludur. Bir yumurtayı dölleyen bilinçsiz bir spermin taşıyıcısı olmaktan öte bir duruşa sahiptir.

Yorgos Lanthimos’un Kutsal Aile’yle sorununu iyi biliyoruz. Kutsal Aile’de baba/erkek diğerlerini ezer, biçimlendirir, istismar eder ve yönetir. Yapamazsa yok eder. “Zavallı Şeyler”işte bunlardır: Şiddetle var olan Öldürmenin “Erkek” yüzleridir. Paralel Filmimiz “Power of Dog” erkek şiddetini kutsal kitaptan bir alıntıyla işaretleyip yargısını tamamlıyordu. Poor Things için dini referansa gerek bulunmuyor. Bilimin de desteğiyle erkek şiddeti tımarlanıyor ve Şiddet dolu bir “boğa” uysal bir köpeğe dönüşüyor.Power of Dog / Köpeğin Gücü mü dediniz? Güldürmeyin. Sadece Zavallı Şeyler onlar.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
İlter Turan
İlter Turan Türkiye’yi Lübnanlaştırma hevesleri yersizdir
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Alevi Açılımı
Osman Erden
Osman Erden Almanya- İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (1)
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Unutmanın teolojisi: Kronos, Antigone ve küller arasında zamanın bedenini aramak
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı