Merkez Bankası açıklamaları, Temmuz 24 toplantısındaki yönlendirmeleri çok önemli; “ölçülü indirim” vurgusu kalıcı dezenflasyon için kritiktir. Siyasi gelişmelerde yumuşama ve normalleşme çok önemlidir, İç politikadaki sürprizler TL ve hisse piyasalarında dalgalanmalara neden olur.
Türkiye ekonomisinde dezenflasyon (enflasyon oranında yavaşlama) sinyalleri görülüyor; yani fiyatlar hâlâ artıyor, ancak artış hızı düşüyor. Dezenflasyon kavramı ile deflasyon kavramı karıştırılmamalıdır.
Dünya Bankası, bu düşüş eğiliminin devam etmesini öngörmekte ve 2025 sonunda enflasyonun %29 olmasını beklemektedir.
Türkiye’de en son 3 Temmuz 2025 tarihinde açıklanan Haziran 2025 aylık veriye göre (Yıllık TÜFE: %35,05 ve Aylık TÜFE: %1,37; ) Enflasyonda 13. ay arka arkaya düşüş yaşandığını gösteriyor (Mayıs %35,41’den Haziran’da %35,05’e gerileme)
Yıllık düşüş: Nisan %37,86 → Mayıs %35,41 → Haziran %35,05. Bu, fiyat artışının hızla yavaşladığı anlamına geliyor.
Aylık bazda artış hızı: Haziran'da %1,37 ile son 6 ayın en düşük seviyesi görülmektedir.
Alt kalemlerde düşüş trendi gözlenmekte: Gıda/alınabilir tüketim, konut, hizmet fiyatlarında yavaşlama göze çarpıyor, çekirdek enflasyon da Mayıs civarında %35.6 seyrindedir.
Haziran 2025 verisi itibarıyla dezenflasyon dönemi kesinlikle devam ediyor: enflasyon hem yıllık hem aylık bazda geriliyor. Sürdürülebilirlik adına birkaç ay daha bu trendin devamı kritik; Temmuz verisi bu açıdan önemli olacaktır.
Peki hangi veriler takip edilecektir….
3 Ağustos itibarıyla TÜİK’in Temmuz 2025 verisini, aylık ve yıllık enflasyon oranını takip edilecektir.
Merkez Bankası ve pazar beklentileri: Piyasa Temmuz ayında politika faizinde muhtemel gevşeme beklemekte ve 24 temmuz politika faiz kararı takip edilecektir.
Ekonomik alt gruplar: Gıda, enerji, hizmet enflasyonundaki gelişmeler dezenflasyonun kalıcılığı açısından önemli olacaktır.
Faizlerin Temmuz 2025 itibarıyla indirilmesinin borsa, döviz kuru ve enflasyon üzerindeki etkilerine bakılacak olur;
1. Borsa (BIST‑100 ve banka hisseleri)
Pozitif beklenti: Enflasyondaki düşüş sinyalleri (Haziran’da yıllık %35,05, aylık %1,37) ile Merkez Bankası temmuzda 300–500 baz puanlık indirim süreci başlarsa, BIST‑100 ve özellikle banka hisselerinde güçlü bir ivme beklenmektedir.
JP Morgan: Türkiye hisse senetlerinin %20 civarı kar getirebileceğini, enflasyondaki düşüşle destek bulacağını öngörüyor. Özellikle, siyasi belirsizliklerin azalması, iç piyasadaki gerginliklerin giderilmesi önemli olacaktır. Diğer bir ifade ile, Faiz indirimi genellikle borsa üzerinde pozitif olur, özellikle banka hisseleri ve holding hisseleri başı çekebilir. Ancak siyasi risk ve dolara kaçış ihtimali dikkatle izlenmelidir.
2. Döviz Kuru (USD/TRY)
Temmuz başında TL’de zayıflama gözlemleniyor: USD/TRY ~40,26 seviyesinde (1 aylık %2 zayıflama) .
Faiz indirimi beklentisi TL’yi baskılayabilir; Reuters’in Temmuz başı analizine göre, “liranın zayıflığı ve politik belirsizlik” nedeniyle faiz indirimi dile getirildiğinde bile kur baskısı sürebilir . Reel faiz cazibesinin azalması, TL’de sermaye çıkışını hızlandırabilir. Faiz indirimi, eğer enflasyon düşüşü güçlü görünmezse veya siyasi risk yüksekse, USD/TRY üzerinde yükseliş (TL'de değer kaybı) beklentisine neden olur.
3. Enflasyon
Faiz İndirimi kontrollü yapılırsa dezenflasyon sürecine zarar verilmeyebilir. Fakat hızlı indirim iç talebi tekrar hızlandırırsa enflasyon yeniden yükseliş trendine girebilir.
Önümüzdeki en büyük risk Kur riskidir.
Kur korumalı mevduattan Türk lirası mevduata geçişi yapılan likiditenin faiz düşüşüne ve artan stopaj oranlarına bağlı olarak dövize yönelme riski bulunmaktadır. Eğer dövize yönelim olursa, merkez bankasının elindeki rezervlerin erimesine yol açabilir, yada döviz kurunun yükselişine neden olacaktır. Her iki durumda da enflasyon açısından ciddi risklerin devam ettiğini göstermektedir. Kısacası, % 29 düzeyine kadar enflasyon düşüşü mümkün olsa da sonrası için daha radikal kararların açınması gerekir. Özellikle, piyasa da güven arttırıcı önlemlerle, üretim ve yatırımların cazip hale geleceği, finansal araçlara hapsolmuş likiditenin reel araçlara yönlendirilmesi elzemdir.
Merkez Bankası açıklamaları, Temmuz 24 toplantısındaki yönlendirmeleri çok önemli; “ölçülü indirim” vurgusu kalıcı dezenflasyon için kritiktir. Siyasi gelişmelerde yumuşama ve normalleşme çok önemlidir, İç politikadaki sürprizler TL ve hisse piyasalarında dalgalanmalara neden olur.

Yorum Yazın