MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İş Bankası 100 Yaşında

Ana SayfaGenelİş Bankası 100 Yaşında
İş Bankası 100 Yaşında
25 Ağustos, 2024, Pazar 07:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Atatürk’ün kuruluşuna öncülük ettiği milli bir Banka olarak kurulması İş Bankasını bir Cumhuriyet kurumu olarak özel kılar. Ama tüm Cumhuriyet kurumları arasında İş Bankasına ayrıcalık kazandıran kuruluş hikayesini de aşan bugünkü özgün sermaye yapısıdır.

“You are not a Bank You are a Community”

İş Bankasına yıllar önce danışmanlık yapan yabancı bir göz, Bankayı bu cümleyle tanımlamıştı:  

“Banka değilsiniz bir topluluksunuz.”

Bu danışmanın Türkiye’nin en büyük özel bankasına dair tespiti tabii ki yüksek oranda ironi içermekteydi. Milyonlarca müşterisi ve Türkiye’nin en büyük banka bilançosuna rağmen karşısındaki kurumu Banka olarak görmekte zorlanmak ince bir mizahtı.

Aslında bu danışman dünyanın belki de tek kurumsal şirketi ile yüzleşmenin şaşkınlığını ifade ediyordu.

Atatürk’ün kuruluşuna öncülük ettiği milli bir Banka olarak kurulması İş Bankasını bir Cumhuriyet kurumu olarak özel kılar. Ama tüm Cumhuriyet kurumları arasında İş Bankasına ayrıcalık kazandıran kuruluş hikayesini de aşan bugünkü özgün sermaye yapısıdır.

İster bir bakkal isterse bir Banka olsun bir şirketin her zaman bir sahibi olur. İş Bankasının ise görünürde bir sahibi yoktur.

Uzun yıllar Bankada Genel Müdürlük yapan Ersin Özince’nin tanımıyla bu bir kollektif sermayedir.

Karl Marx’dan Adam Smith’e Keynes’ten Friedman’a sermayeye dair kalem oynatan her yazar için kurumların mutlaka bir sahibi vardır.

Bu sahip Ellon Musk misali çok zengin bir patron olabilir, nesilden nesile varislerle varlığını sürdüren bir Koç ailesi olabilir, çok uluslu dünya devi Unilever gibi bir şirket olabilir, Ziraat Bankası gibi devletin bizzati kendisi olabilir. Bugünün dijital ve yeni ekonomisinde ise birbirini tanımayan hissedarlar, melek yatırımcılar da olabilir.

İş Bankasının sahibi bunların hiçbiri değildir.

İş Bankasının sahibi tamamı Bankaya sınavla girmiş olan çalışanlarıdır. İş Bankasının bu kollektif sahiplik modeli kurumun çalışma hayatlarının en başında İş Bankasını tercih etmiş çalışanlarınca yönetilmesini de sağlamıştır.

“ 31 yıllık bir CV’nin çatısında sadece tek adres olmasının mahcubiyetinin izahını sadece bu kurumda çalışanlar bilir.

Ben İş Bankasına 22 yaşımda katıldım. İş Bankasında geçen hayatım İş Bankasız geçen hayatımdan daha uzun. Birlikte çalışmaya başladığım insanlarla sadece birlikte çalışmadım birlikte yaş aldım, yaşlandım.

Emekli olduğum zaman buna dair duygularımı “31 yıllık bir CV’nin çatısında sadece tek adres olmasının mahcubiyetinin izahını sadece bu kurumda çalışanlar bilir.” diyerek tarif etmiştim

Sadece Türkiye’de değil dünyada da az bulunan yapısıyla türünün muhtemel ki tek örneği olan kolektif sermaye modeli ülkenin yapısal meselelerinden, ikliminden, siyasetinden, dokusundan tabii ki etkilenerek bu günlere gelmiştir. 

KOLEKTİF SERMAYE MODELİ

İş Bankasında işe başlayan herkes çalışma hayatını İş Bankasında sonuçlandırmaz belki ama bunun tersi her zaman doğrudur. İş Bankasından emekli olan herkes İş Bankasında işe başlamış demektir.

Sadece Türkiye’de değil dünyada da az bulunan yapısıyla türünün muhtemel ki tek örneği olan kolektif sermaye modeli ülkenin yapısal meselelerinden, ikliminden, siyasetinden, dokusundan tabii ki etkilenerek bu günlere gelmiştir. 

İş Bankasının eleştirilecek, gelişecek yönleri elbette vardır. Uzun hikayesinde ayağının taşa değdiği günler de olmuştur. Hakkındaki yanlış bilinenler, şehir ve ülke efsaneleri ile birleşmiştir.

İş Bankası sadece bir Banka olarak Türkiye’de bankacılık adına yapılması gereken her işlevde yer almakla kalmamış, Şeker’den Cam’a Tekstil’e pek çok sektörde sanayileşmenin öncüsü olmuştur.

İŞ BANKASI SANAYİLEŞMENİN ÖNCÜSÜ OLMUŞTUR

Ancak bütün bunların ötesinde İş Bankası Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu bakiyesinde var oluş hikayesinde aldığı yer ve ulaştığı konum itibariyle bir takdir nesnesi olmayı hak etmektedir.

İş Bankası sadece bir Banka olarak Türkiye’de bankacılık adına yapılması gereken her işlevde yer almakla kalmamış, Şeker’den Cam’a Tekstil’e pek çok sektörde sanayileşmenin öncüsü olmuştur. Finansal alanda varlığını tüm yan sektörlere ve Türkiye dışına taşımış Almanya’daki gurbetçilere ve Kıbrıs’taki soydaşlara bankacılık ulaştırmıştır.

Bu hikayenin somut neticelerini estetik düzeyde paylaşma konusunda Banka üzerine düşeni yapmaktadır. İş Bankası en kıymetli üç Binasını Türk insanına Bankacılığı, İktisadi Bağımsızlığın adımlarını ve Türk Resim sanatını hatırlatmak için müzeye dönüştürmüştür.

Resim Müzesi ile kesişen yollarımı bir başka yazıda tarif etmiştim: “1991-2022 arasında gururla görev yaptığım bu kurumda yolumun kesiştiği Beyoğlu Şubesindeki son sakini ben olan yorgun Müdüriyet odası artık pırıl pırıl bir sanat mekanı . Tüm zorluklara, üzüntülere ve çabalara değmiş görünüyor.”

“Sermayenin azlığına bakıp umutsuz olunmamalıdır. Bu tür kurumlar için en büyük sermaye zeka, dikkat ve namustur. Teknik ve sistemli çalışmaktır. Bunlar varsa başarı da peşinden gelecektir.”

İş Bankası 100 yıllık hikayesi ile   Türkiye’ye kesintisiz bir finansal varoluşun olası olduğuna dair bir rol model örneği de vermektedir. İş Bankası için kesintisiz   varoluşun çerçevesi Atatürk tarafından dikte edilmiştir.

Atatürk’ün kendi ifadesiyle:

“Sermayenin azlığına bakıp umutsuz olunmamalıdır. Bu tür kurumlar için en büyük sermaye zeka, dikkat ve namustur. Teknik ve sistemli çalışmaktır. Bunlar varsa başarı da peşinden gelecektir.”

İş Bankasının 100 yıllık serüveni kesintisiz biçimde sürüyorsa ve bu serüven kollektif sermayenin ve ortak bilincin bir zaferiyse Atatürk’ün koyduğu çerçevenin içinde kalınabildiğini söyleyebiliriz.

Türkiye’nin sadece kârlı değil karlı yerlerinde de yer almaktan geri durmayan İş Bankasının önümüzdeki 100 yılda da varlığını değişmeyen ama dönüşen temeller üzerinde sürdüreceğine inanıyorum.

İş Bankası için çalışan olarak geçirdiğim yılların eleğinin üstünde kalan ve tüm anlattıklarımla çelişik olmayan cümle şudur:

“İş Bankası’nda geçici olan tek şey çalışanlarıdır. Kalıcı olan ise Bankanın kendisi, binaları ve onları dolduran müşterileri yani Türkiye’dir." 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı