MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

CHP sokağa inmedi, sokakla siyaset yapmayı seçti

Ana SayfaSi̇yasetCHP sokağa inmedi, sokakla siyaset yapmayı seçti
CHP sokağa inmedi, sokakla siyaset yapmayı seçti

Evet protestoların öznesi CHP değil, toplumdur. CHP sadece siyaseten buna taşıyıcılık ve kamusal sözcülük yapmaktadır. Ve mevcut koşullarda CHP, topluma aksi yönde çağrı yapsa dahi, toplumsal tepkiler, balkonlarda, meydanlarda, boykotlarla sürecektir.

02 Nisan, 2025, Çarşamba 06:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bahçeli’nin CHP’yi tehdit etmesi açıkçası bu aşamada ne kadar doğru onu bilmiyorum. Çünkü onlar, CHP’yi değil artık toplumu ikna etmelidir. Çünkü meydana ve sokağa çıkanlar CHP’nin çağrısı ile değil kendi gelecekleri için sorumluluk alanlardır.

MHP lideri Bahçeli, dün yayınladığı bayram mesajında CHP ve Özel’i “sokak çağrısı” üzerinden eleştirdi.

Peki Özel, protestolara katılanlara “eve dönün” çağrısı yapsa buna kim uyar?

Bu soruya cevap vermeden önce bir durum değerlendirmesi yapalım.

CHP lideri Özgür Özel, 19 Mart’ta İmamoğlu ve diğer başkan ve bürokratlara yönelik düzenlenen operasyonlar karşısında partisini, Saraçhane’nin hemen yanındaki İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin protestolarından siyaseten uzak tuttu.

Ancak bu ertesi gün yani 20 Mart’ta değişti. Sadece İstanbul değil ülkenin farklı üniversitelerinden gençler, farklı toplumsal kesimler yaşananları protesto için kendiliğinden meydanlara çıkınca, Özel o akşam Saraçhane’deki konuşmasında meydanlardaki tüm insanları,  protestoları sahiplendi.

Bu sonraki günlerde de devam etti.

Özel bunu yaparken de, protestolara katılanlardan haklı isteklerini sıraladı; Kamu güvenliğinin bozulmaması, güvenlik kuvvetleri başta olmak üzere kimseye karşı şiddet kullanılmaması ve hiçbir yere herhangi bir zarar verilmemesini istedi.

Açık ifade etmek gerekiyor ki, Özel’in 20 Mart’ta toplumsal tepkileri sahiplenişi, parti tarihi açısından çok önemli kırılmadır.

Bu sahipleniş, CHP’nin toplumla oy isteme dışında kurduğu belki de ilk sahici ilişkisidir. 

Sonuçta önceki yıllarda toplumun farklı kesimlerden gelen bu tür talepler karşısında CHP, güvenlik ve/veya provokasyon endişesi ile hep mesafeli oldu.

Peki ne değişti?

19 Mart ile 20 Mart arasındaki temel fark nedir?

Bana öyle geliyor ki, CHP yönetimi gençler başta olmak üzere farklı toplumsal kesimlerin haklarına sahip çıkmasını anlamını kavradı.

Bu aynı zamanda siyaseten başlarına getirilmek isteneni fark etmeyle de ilgilidir.

Sonuçta, partinin kurumsal kimliği ortada dursa da, siyasetin ve demokrasinin alanının iyice daraldığı fark edildi. Hatta sadece İBB’ye değil partiye de kayyum atanması gündemdeydi.

Ve bu gidişata CHP, toplumla birlikte “dur” diyemezse artık partinin kurumsal varlığı da, seçimler de sembolik hale gelebilirdi. Sonuçta siyaset, yönetenlerin hep kazandığı, bunu yapmak için farklı toplumsal kesimlere her türlü tavizin verildiği, toplumsal baskının hakim olduğu ve kamusal alanın sadece iktidar sahiplerine açıldığı yeni bir düzene fiili olarak geçilebilirdi.

İşte CHP, bu uzun süredir hissettiği bu gerçekleri siyaseten de kabullendi ve harekete geçti. Ve demokratik sınırlar içinde önüne çıkan bu fırsatı kullanmaya başladı.

Bu açıdan CHP’nin 19 Mart’ta yapmayıp, 20 Mart’ta yaptığı, siyasete sahip çıkan topluma sahip çıkmasını, onu sahiplenmesi olmuştur.

Protestoların öznesi CHP değil, toplumdur. CHP sadece siyaseten buna taşıyıcılık ve kamusal sözcülük yapmaktadır.

ARTIK ÖZNE PARTİ DEĞİL TOPLUMDUR

Bu açıdan şunu söylemek yanlış olmayacaktır, bu sürecin yani siyasallaşmanın öznesi CHP değil, gençler başta olmak üzere toplumun kendisidir.

Gençlerin başını çektiği farklı toplumsal kesimler özetle bu düzenden rahatsız olanlar, uzun bir aradan sonra ilk defa geleceğine sahip çıkmak için siyasal alana oy vermek dışında müdahil olmuş ve yaşananlara olan itirazını dile getirmiştir.

Son gelişmeler, bir kez daha toplumun siyasetin önünden gittiğini göstermiştir.

Evet protestoların öznesi CHP değil, toplumdur. CHP sadece siyaseten buna taşıyıcılık ve kamusal sözcülük yapmaktadır. Ve mevcut koşullarda CHP, topluma aksi yönde çağrı yapsa dahi, toplumsal tepkiler, balkonlarda, meydanlarda, boykotlarla sürecektir.

Bu açıdan siyasette bu dönemde özne toplumdur. Toplum da, bu düzene, bu yönetim anlayışına, bu siyaset kültürüne itiraz etmektedir.

Ve dahası toplumun, bu düzenin nasıl değişeceği konusunda siyaseten kafası netleşmiştir. Bunun yolunun artık daha çok katılımdan geçtiğiniz de bilmektedir.

Özetle iktidar bloku CHP’yi hedef alsa da, CHP sokağa ya da meydana inmemiş, sokak ve meydanlarla siyaset yapmaya soyunmuştur.

Bunu İmamoğlu’nun adaylığına destekle, erken seçim için imza kampanyası ile yapıyor.

Bahçeli’nin CHP’yi tehdit etmesi açıkçası bu aşamada ne kadar doğru onu bilmiyorum. Çünkü onlar, CHP’yi değil artık toplumu ikna etmelidir. Çünkü meydana ve sokağa çıkanlar CHP’nin çağrısı ile değil kendi gelecekleri için sorumluluk alanlardır.

  • CHP'nin kaybedecek neyi kaldı? CHP'nin kaybedecek neyi kaldı?
  • Ne yapmalı? Ne yapmalı?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğluCHPCumhuriyet Halk PartisiDevlet Bahçeli

Yorum Yazın

Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Herkül Millas
Herkül Millas Türkiye gelişmedi mi, yoksa geri mi kaldı?
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak 5 Soruda AKP iktidarına karşı nasıl direneceğiz: Toplumsal müzakere, yurtdışından örnekler ve iktidar pratikleri
Bora Şahin
Bora Şahin Kadıköy’de üç milyarder
Gülşah Eker
Gülşah Eker Kent, Mekân, Geçicilik (2)
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy The Piano: Yönetmeni kadın olan en iyi film
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kadın ve aile tartışmasının arkaplanı
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı