MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

​Bir ressam, bir şato, merhaba Romantik Yol 

Ana SayfaGezi̇​Bir ressam, bir şato, merhaba Romantik Yol 
​Bir ressam, bir şato, merhaba Romantik Yol 

Yoldan Gelen Çok Konuşur’un ilk cildinde Nürnberg uzunca bir yer tutsa da bu gelişimizde bize bir sürpriz hazırlamayı ihmal etmedikleri için Romantik Yol yazılarına da Nürnberg’le başlamak istedim.

11 Mayıs, 2025, Pazar 06:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Rothenburg’un tarihinde derin bir iz bırakan Belediye Başkanı Heinrich Toppler, burada akan suyun şifalı olduğunu fark edince hemen bir kaplıca yaptırmış. Modern tıbba daha yüzyıllar olduğu için kaplıca o dönemlerde hastaneyle eşanlamlı.

Yoldan Gelen Çok Konuşur yayınlandığından beri Almanya’ya yolum hiç düşmemişti.

Demek, tam iki sene olmuş.

Üstelik, bu gelişimin özel bir sebebi var: Nihan’la balayındayız.

Nereye gitsek diye aranırken Romantik Yol güzergâhını gösterdim, o da pek beğendi, biz de Münih’ten araba kiralayıp bu güzergâhtaki ilk durağımız olan Rothenburg ob der Tauber’e geldik.

Daha önce de yazmıştım, seyahatteyken iki ucu birleştiren yolu ne kadar uzatırsanız o kadar iyidir.

Biz de öyle yaptık, Rothenburg’a gelmeden önce yol üstünde Nürnberg’e uğradık.

Yoldan Gelen Çok Konuşur’un ilk cildinde Nürnberg uzunca bir yer tutsa da bu gelişimizde bize bir sürpriz hazırlamayı ihmal etmedikleri için Romantik Yol yazılarına da Nürnberg’le başlamak istedim.

Daha önce Nürnberg’e birkaç kez geldiğim için rehberlik görevi bendeydi.

Nürnberg deyince Albrecht Dürer’le Hitler’den söz etmemek olmaz.

Biz de Nihan’la Dürerhaus’a yürürken ressama ve evine dair biraz ukalalık yapıyordum ki kapıya gelince bir de ne göreyim, Dürer’in orijinal karakalem çizimlerinden oluşan dört aylık bir geçici sergi gelmiş.

Hemen girdik tabii.

Dürer bu resimleri bir yolculuğa çıkmadan önce “sıkışırsam satar, paraya tahvil ederim” düşüncesiyle yapmış.

Bu küçücük resimlerdeki ayrıntı bolluğu ve kusursuzluk insanı büyülüyor.

Dürer’in çok bilinen resimlerinden biri malum Tavşan’dır, detaylara çok özen gösterir, tüylerini tek tek resmeder.

Bu resimlerde de öyle, insan kendini detaylarda kaybediyor.

Zaten tabloların yanına birer büyüteç koyarak bakanların hiçbir detayı kaçırmamasını sağlamak istemişler.

Neyse Nürnberg faslını burada keseyim ve hemen Rothenburg’a yollanalım.

Eğer bir özelliği yoksa kaldığım yerlerden bahsetmeyi pek tercih etmem ama köyü anlatmaya başlamadan şu bir gece geçirdiğim Wildbad Rothenburg adlı “şatoyu” anlatmak istiyorum.

Şimdi bazı çok bilmişler çıkıp buranın “şato” sayılmayacağını söyleyebilir, el hak öyledir, ama gene de bu ihtişam karşısında ben şato demekten kendimi alamıyorum.

Wildbad, adı üstünde, “hırçın su” demek.

Bir yerde “bad” geçiyorsa orada kaplıca var demektir.

Wildbad da bugünkü görünümüne 19. yüzyılda ulaşan bir kaplıca tesisi.

Rothenburg’un tarihinde derin bir iz bırakan Belediye Başkanı Heinrich Toppler, burada akan suyun şifalı olduğunu fark edince hemen bir kaplıca yaptırmış.

Modern tıbba daha yüzyıllar olduğu için kaplıca o dönemlerde hastaneyle eşanlamlı.

Sur dışında kaldığından da buraya “Wildbad” adını vermişler.

Elime tutuşturulan bilgilendirme notunda tuhaf bir şey var, burada kalan ünlüler diye yazdıkları isimlere bakınca aileleri haricinde pek de tanınan isimler değilmiş gibi geldi bana.

1894’te bu tesisi Friedrich von Hessing diye bir adam satın almış.

Von Hessing de üstünde durmaya değer bir adam, zira protezin mucidi!

Ama başka alanlara da girmekten çekinmemiş hiç, döneminin en önde gelen ortopedistlerinden biri olsa da aynı zamanda tanınan bir orgcu olmayı başarmış.

Dokuz yıllık bir tadilatın ardından Wildbad’a bugünkü görünümünü kazandıran da o olmuş.

İkinci Dünya Savaşı’nda bir süre askeri hastane olarak kullanıldıktan sonra Amerikalılara ev sahipliği yapmış.

Savaş bittiğinde bu kez çoğunlukla Kanada’ya gitmeyi bekleyen mültecilerin kampına çevrilmiş.

Şimdi bir de biz mayısta geldik, tabii çiçekler delirmiş, bazı yerlerde hüdayinabit çiçek halıları oluşmuş.

Devasa ağaçlar, yabani olsa da çıkarken estetik kaygısı gözeten otlar, aralarında rengârenk çiçekler…

Baktığın her yer bir kartpostal görüntüsünde…

Olanca sükunet.

Ve bahçenin içinden usul usul akan Tauber nehri.

  •  

  • Delfi ve Arahova  Delfi ve Arahova 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
RothenburgNürnbergTauberRomantik Yol

Yorum Yazın

Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Eser Karakaş
Eser Karakaş 30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi
Yüksel Işık
Yüksel Işık Kaosun karşısında, umudun yanında 
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Azgın küresel iştah!
Serap Mumcu
Serap Mumcu Venedik’in son maskesi: Bezos’un Düğünü, kentin geleceği ve gerçek sahipleri
Hasan Bülent Kahraman
Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (3)
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Yine mi CHP?
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Zenginliğin illüzyonu 
Murat Aksoy
Murat Aksoy Kılıçdaroğlu CHP’yi “devlet”le barıştırmak istiyor olabilir mi?
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı CHP’de parti disiplini üzerine
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Butlan, hırs ve meşruiyet: Bir siyasi müdahale anatomisi
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Bölgedeki gelişmeler ve CHP üzerindeki baskı
Buse Ayazma
Buse Ayazma Ama kafası nasıl güzel (!)
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik Hindistan’ın Orta Doğu’daki diplomatik yükselişi
Tunay Şendal
Tunay Şendal Muhalefetin ontolojik ve pratik rolü
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Yolda olmak: Türkiye’den İsveç’e bisikletin sosyolojisi
Bilal Sambur
Bilal Sambur Düşünmek olarak ‘din’
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı