Eğer 20. yüzyılın ikinci yarısı “Made in China” etiketiyle anıldıysa, 21. yüzyılın ikinci yarısı hangi damga ile anılacağı anlaşılan öyle kolay tercihlerle olmayacak. Hindistan, sabırla büyüttüğü stratejiyi şimdi meyveye çevirebilecek mi göreceğiz. Ve ilginçtir, bu değişimin merkezinde bir teknoloji şirketi, Apple var. Bazen bir telefonun üretim yeri, dünyanın yeni güç dengesini anlatabilir.
Hindistan, son 25 yılın en sabırlı ülkesi olabilir. Sessizce altyapısını kurdu, kapalı kapılar ardında stratejisini şekillendirdi, zamanı geldiğinde ise tek cümleyle dünyaya pozisyonunu ilan etti: “Çin’in yerini almaya hazırız.”
Ama bu çıkış bir gecede gelmedi. Arkasında dijital devrim, üretim savaşları, ticaret krizleri ve şimdi de jeopolitik bir yeniden yapılanma var. Ve tam ortasında Apple.
Krizleri Fırsata Çevirmek
2001’deki 11 Eylül saldırıları sonrası ABD dijital sistemlerine güvenini kaybetmişti. İşte bu noktada Hintli parlamenterler Washington’da kamp kurdu, teknoloji firmaları devreye girdi. “Bize güvenin,” dediler. ABD’nin dijital altyapısını yönetmeye başladılar. Böylece “outsourcing(dış kaynak) ekonomisi” doğdu, Hindistan bir dijital hizmetler (yazılım) devi haline geldi.
Aynı yıllarda Çin ise dünya üretim (donanım) üssü olma yolunda dev adımlar atıyordu. Apple, HP, Nike gibi markalar üretimlerini Çin’e kaydırdı. ABD, tedarik zincirinin büyük kısmını Çin’e bağladı. Hindistan’ın İngilizce seviyesinin Çin’de olmaması bu ayrımın doğal açıklayıcısı olarak da kullanıldı.
Çin Bağımlılığı Krize Dönüşünce
Ancak Çin’in hızla ilerlemesi, İngilizce bariyerini aşması, yazılım pazarını da kendine çekmesini de beraberinde getirecekken ABD’nin Çin’e bu bağımlılığı bir noktadan sonra kırılganlık yarattı. Ticaret savaşları, çip krizleri, Tayvan gerilimleri derken ABD şirketleri bu sefer donanımı “Çin dışında nerede üretim yaparız?” sorusunu sormaya başladı.
Hindistan bu sorunun cevabı olmak için acele etmedi. Sabırla izledi. Altyapısını güçlendirdi, “Make in India” kampanyasını başlattı, yabancı yatırımcıya teşvikler sundu.
Ve o gün geldi. Hindistan, Apple’a ve diğer devlere dedi ki: “Şimdi sıra bizde.”
Apple’ın Dönüşü ve Yeni Merkez
Apple, Hindistan’daki iPhone üretimini %60 artırdı. Artık üretilen her 5 iPhone’dan biri Hindistan çıkışlı. Foxconn Tamil Nadu’da, Tata Group Karnataka’da üretim yapıyor. Apple’ın hedefi: 2026’da ABD pazarı için üretimin tamamını Hindistan’a kaydırmak.
Bu yalnızca Apple için değil, küresel üretim haritası için de dev bir kırılma.
Sınırdaki Gerilim: Sessiz Sabırdan Sert Reflekse
Ancak bu yükselişin gölgesinde bir başka kriz daha patladı. 22 Nisan’da Keşmir’de turistlere yönelik saldırıda 26 kişi öldü. Hindistan, saldırıyı Pakistan’a bağladı. 7 Mayıs’ta “Sindoor Operasyonu” adıyla Pakistan’a füze saldırısı düzenledi. En az 31 kişi hayatını kaybetti.
Bu noktada Hindistan’ın stratejik sabrına karşılık, Çin’in tutumu dikkat çekiyor. Pekin yönetimi, saldırı sonrası açıkça taraf belirtmemiş olsa da, Pakistan’a verdiği uzun vadeli destek biliniyor. Çin, Pakistan’ı sıkça “iron brother” (demir kardeş) olarak tanımlıyor ve Kuşak-Yol Girişimi (BRI) kapsamındaki en kritik ortaklarından biri olarak görüyor. Bu yakınlık, Güney Asya’da yeni bir kutuplaşmayı da tetikliyor.
Çin’in bu stratejik desteği, Hindistan’ın bölgesel güvenlik hesaplamalarını da derinleştiriyor. Keşmir’de yaşananlar yalnızca yerel bir çatışma değil; aynı zamanda küresel güç rekabetinin yeni bir cephesi.
Yeni Dünya Düzeni mi?
Eğer 20. yüzyılın ikinci yarısı “Made in China” etiketiyle anıldıysa, 21. yüzyılın ikinci yarısı hangi damga ile anılacağı anlaşılan öyle kolay tercihlerle olmayacak.
Hindistan, sabırla büyüttüğü stratejiyi şimdi meyveye çevirebilecek mi göreceğiz. Ve ilginçtir, bu değişimin merkezinde bir teknoloji şirketi, Apple var. Bazen bir telefonun üretim yeri, dünyanın yeni güç dengesini anlatabilir.
Bizim içinde bir tarafta kardeş Pakistan, diğer tarafta süresiz belirsizliğe itilmiş bir Hindistan olabilirken Türkiye için de zamanı gelmiş olabilir: Genç nüfusu, eğitim altyapısı ve yükselen teknoloji girişimcileriyle biz de yeni bir pozisyon almak için “sıra bizde” deme cesaretini gösterebiliriz.
Kamp kurmanın, vizyon sunmanın ve sabırla beklemenin zamanı belki de şimdi.

Yorum Yazın