MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 

ANA SAYFAKÜLTÜR SANATAcının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 

Werther'in intiharı, sadece kişisel bir trajedinin ötesinde, dönemin toplumsal normlarına, düzene ve varoluşun anlamsızlığına karşı bir protesto niteliği taşır.

13 Haziran, 2025, Cuma 06:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mesut Balcan
Mesut Balcan
yazı içi reklam

Werther'in son perdesi ile bir Müslüm Gürses konserindeki o kanayan kol, farklı sahne dekorlarına sahip olsa da, aynı temel insanlık hallerini, aynı bitmek bilmeyen acı çığlığını yansıtıyor. Peki, biz bu çığlıkları ne kadar duyuyoruz, ne kadar anlıyoruz? 

İnsan ruhunun derinliklerinde yankılanan acı, tarih boyunca farklı şekillerde dışavurum buldu. Edebiyatın tozlu sayfalarından arabeskin kasvetli notalarına uzanan bu yolculukta, Johann Wolfgang von Goethe'nin "Genç Werther'in Acıları" adlı eseri ile Müslüm Gürses dinleyicilerinde görülen "jilet atma" davranışı arasında ürpertici duygusal bağlar ve psikolojik paralellikler keşfetmek mümkün. Her ikisi de yoğun acının dışa vurumu olsa da, yöneldikleri yer ve taşıdıkları anlamlar farklılık gösterir.

Duyguların Taşması ve Baş Edememe Hali

Werther, karşılıksız aşkın, kronik yalnızlığın ve toplumsal yabancılaşmanın yarattığı acıya dayanamaz. Onun için tek çözüm, varoluşsal sancısını dindirecek nihai bir eylem olarak ölümü seçmektir. Bu, acıya karşı bir teslimiyet ve kaçışın en radikal biçimidir. Müslüm Gürses dinleyicileri ise benzer bir aşk acısı, hayal kırıklığı, yoksulluk ya da değersizlik hissiyle kıvranırken, bedene fiziksel zarar vererek bu içsel acıyı dışa vururlar. Bu eylem, ölüme yönelmekten ziyade, yaşarken acıyı somutlaştırma ve belki de ona hükmetme çabasıdır.

İçsel Acının Bedende Somutlaşması

Werther'in intiharı, ruhsal acının ulaştığı son noktayı, yaşamdan tamamen kopuşu temsil eder. Bu, artık dayanılmaz hale gelen ruhsal yükten kurtulma arayışıdır. Jilet atma ise, ruhsal acının fiziksel bedende "hissedilebilir" hale getirilmesidir. Tıpkı bir yaranın kanaması gibi, içsel kanamanın dışa yansımasıdır bu. Kimi zaman bu davranış, acıyı kontrol etme, ona bir sınır çizme veya acıya ortak arama anlamı taşır. Vücutta açılan her bir çizik, görünmeyen bir yaranın izi, bir çığlığın sesi olur.

Topluma Bir Tepki, Bir Çığlık

Werther'in intiharı, sadece kişisel bir trajedinin ötesinde, dönemin toplumsal normlarına, düzene ve varoluşun anlamsızlığına karşı bir protesto niteliği taşır. Bu, toplumun bireyi köşeye sıkıştırmasına bir başkaldırıdır. Jilet atan birey de benzer şekilde, bir görünürlük çabası içindedir. "Gör beni, duy beni, hisset beni" dercesine, görünmez acılarını görünür kılmaya çalışır. Bu, çoğunlukla toplumun kenara ittiği, görmezden geldiği kesimlerin çaresiz bir haykırışıdır.

Romantizm ve Melankolinin Gücü

Her iki davranış da, romantizmin aşırı duyarlılık haliyle birleştiği noktada ortaya çıkar. Birey, yaşadığı acıyı adeta estetize eder, dramatize eder ve kendi yaşamını büyük bir trajedi olarak kurgular. Bu durum, acının yüceltildiği, melankolinin bir yaşam biçimi haline geldiği bir ruh halini işaret eder.

Acıya Ortak Olmak ve Yalnızlığı Paylaşmak

Buradaki en çarpıcı paralelliklerden biri de, hem Werther'in hikayesinin hem de Müslüm Gürses şarkılarının, acıyı yaşayan bireylerde bir ortaklık ve yalnızlık paylaşımı hissi yaratmasıdır. Werther'in mektupları, okuyucunun onunla birlikte acı çekmesini, duygusal derinliğine tanık olmasını sağlar. Müslüm Gürses ise dinleyiciye, "yalnız değilsin, ben de bu acıyı çekiyorum" mesajını verir. Bu, bir tür duygusal dayanışma ve kolektif bir ağlama seansı gibidir. Bireysel acılar, bu ortak platformda bir araya gelerek daha katlanılabilir bir hal alır, adeta bir nefes alma alanı yaratır.

Bu derinlemesine benzerlikler, insan ruhunun acıyla baş etme mekanizmalarının ne kadar karmaşık ve bazen de yıkıcı olabileceğini gösteriyor. Werther'in son perdesi ile bir Müslüm Gürses konserindeki o kanayan kol, farklı sahne dekorlarına sahip olsa da, aynı temel insanlık hallerini, aynı bitmek bilmeyen acı çığlığını yansıtıyor.

Peki, biz bu çığlıkları ne kadar duyuyoruz, ne kadar anlıyoruz?

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Johann Wolfgang von GoetheGenç Werther'in AcılarıMüslüm GürsesRomantizmMelankoli

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Mesut Balcan
Mesut Balcan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Murat Aksoy
Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
Herkül Millas
Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
Deniz Nas
Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
Bilal Sambur
Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
Semih Çoban
Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
Aydan Bakan
Aydan Bakan Pijamalı balon
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı