MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

31 Mart sonrasına ilişkin İmamoğlu senaryoları

Ana SayfaKöşe Yazilari31 Mart sonrasına ilişkin İmamoğlu senaryoları
31 Mart sonrasına ilişkin İmamoğlu senaryoları

31 Mart sonrasına ilişkin İmamoğlu senaryoları

05 Şubat, 2024, Pazartesi 21:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
İstanbul epey zor, her sonuca gebe ve bıçak sırtı bir seçime gidiyor. İmamoğlu, başarılı belediyeciliği ve karizmatik gücüyle yarışı bir adım önde götürse de 2019’dan farklı olarak muhalefetin daha da derinleşen dağınıklığı, seçim sonucunu kestirmesi güç hâle getiriyor.Yerel seçim yaklaşırken İstanbul kazanı daha derinden kaynamaya ve dengeler netleşmeye devam ediyor. Yeniden Refah Partisi (YRP) ile DEM Parti’nin kendi adaylarıyla seçime girmesinin kesinleşmesinin ardından İstanbul’da seçimin aritmetiği iyiden iyiye karıştı. Kesin olan şey, seçimi kim kazanırsa kazansın, epey az bir farkla ve bıçak sırtı bir çoğunlukla kazanacak. Peki İstanbul denklemi böyle şekillenirken ve aday sayısı artarken, Ekrem İmamoğlu açısından süreç nasıl şekilleniyor? İmamoğlu için bu seçimde alınacak bir galibiyetin ve yenilginin anlamı ne olur? Gelin bunlara birlikte bakalım.

DEĞİŞEN DENKLEMİN İMAMOĞLU’NA ETKİSİ

İmamoğlu cephesinden bakıldığında İyi Parti’nin ve DEM Parti’nin kendi adaylarıyla seçime girme kararı alması, 2019’la kıyaslandığında bir kayıp olarak görünüyor. Bununla birlikte söz konusu iki partinin tabanından kayda değer bir seçmen kitlesinin İmamoğlu’na oy vereceği kamuoyu araştırmacılarının tahmini olsa da İmamoğlu’nun İYİP ve DEM Parti seçmeninden bir kayıp yaşayacağı kesin.Seçim sürecinin sürprizi ise, YRP’nin kendi adayını gösterme kararı oldu. Bu gelişmeyi İmamoğlu’nun hanesine bir artı olarak yazmak mümkün. Normal şartlarda Murat Kurum’a gitmesi muhtemel %2-3 bandındaki bir oy miktarının önemli bir kısmı, YRP’nin adayına gidecek ki, bu da İmamoğlu’nun İYİP ve DEM Parti dezavantajını bir nebze telafi edebilecek aritmetik bir avantaj.Bunların haricinde bir de Azmi Karamahmutoğlu faktörü var, bunu da ıskalamamak gerekiyor. Özellikle CHP’ye ve kısmen de olsa AKP’ye tepkili olan, ağırlıklı olarak 18-30 yaş grubundan ilgi gören Karamahmutoğlu da 2019’da İmamoğlu’na destek vermiş kitlenin küçük bir kısmını kendine çekmeyi başaracak gibi duruyor.
İmamoğlu açısından İYİ Parti, DEM Parti ve Zafer Partisi’nin “kendi adayımızla seçime giriyoruz” kararı bir oy kaybına işaret ederken, YRP’nin kendi adayıyla seçime girme kararıysa bir artı olarak haneye yazılabilir.

İMAMOĞLU İÇİN EKSİ VE ARTILAR

Özetleyecek olursak, İmamoğlu açısından İyi Parti, DEM Parti ve Zafer Partisi’nin “kendi adayımızla seçime giriyoruz” kararı bir oy kaybına işaret ederken, YRP’nin kendi adayıyla seçime girme kararıysa bir artı olarak haneye yazılabilir. Buradaki soru, İmamoğlu’nun kişisel karizmasının ve başarılı belediyecilik hikayesinin bu kayıpları ne düzeyde telafi edebileceği ve seçimi kazandırmaya yetip yetmeyeceği.

BAHAR SENARYOSU: İMAMOĞLU’NUN KAZANDIĞI BİR SEÇİM

İmamoğlu’nun İstanbul seçimini kazanması, pek çok aktör açısından çoklu sonuçlar doğuran bir dönüm noktası olacaktır. Söz gelimi İmamoğlu’nun 2019 zaferinden kendine büyük aritmetik paylar biçen İyi Parti’nin bu söylemi tamamen boşa düşerken, “Kürtler olmadan İstanbul’da seçim kazanılmaz” tezini dillendiren DEM Parti de İyi Parti ile aynı kaderi paylaşmak zorunda kalacaktır. İmamoğlu’nun ittifaksız ve iş birliksiz şekilde kazanacağı bir İstanbul seçimi, onu hiç olmadığı kadar güçlü, kazanan ve “seçim canavarı” bir figüre dönüştürecektir.Yan desteklere ihtiyaç olmadan kazanabildiğini ispatlayan bir figür olarak İmamoğlu hem CHP içerisindeki muhaliflere hem de muhalefette yer alan kendi muhaliflerine karşı net, emsalsiz ve nokta atışı bir zafer elde ederken, Erdoğan’a da “İstanbul artık senin arka bahçen değil” mesajını net şekilde vermiş olacak.Böyle bir denklemde İmamoğlu, Türkiye’de muhalefetin doğal lideri ve bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminin de doğal adayı haline gelecektir. İmamoğlu, bu zaferle CHP’deki parti içi tartışmaları bitirmekle kalmayacak, AKP’ye karşı erken seçim kozunu daha güçlü şekilde dillendirmeye ve iktidarı köşeye sıkıştırma opsiyonuna sahip olacaktır.
İmamoğlu’nun büyükşehir belediye başkanlığını kaybettiği bir denklemde yola hangi sıfatla ve hangi pozisyonda devam edeceği ise, tamamen o günün konjonktürüne ve dengelerine bağlı bir husus, bunu şimdiden kestirmek de epey güç.

KIŞ SENARYOSU: İMAMOĞLU İSTANBUL’U KAYBEDERSE

İstanbul’da İmamoğlu’nun kaybettiği bir senaryo ise, kuşkusuz İmamoğlu açısından şartları zorlaştıran bir gelişme olmakla birlikte, dünyanın sonu anlamına da gelmeyecektir. Seçmen nezdinde bunun faturasını “oyları bölenlere” çıkarma eğilimi muhtemelen hayli yüksek olacak ve özellikle İyi Parti ile DEM Parti, bu yenilginin failleri olarak anılacaktır. İmamoğlu, böyle bir yenilgiden de güçlenerek çıkmayı, “Bakın, bölündüğümüzde neler oluyor işte” şeklinde özetlenebilecek söylemi etkili, ikna edici ve kendine özgü bir üslupla halkla aktarmayı başaracaktır.İmamoğlu’nun büyükşehir belediye başkanlığını kaybettiği bir denklemde yola hangi sıfatla ve hangi pozisyonda devam edeceği ise, tamamen o günün konjonktürüne ve dengelerine bağlı bir husus, bunu şimdiden kestirmek de epey güç.

Sonuç Yerine

İstanbul epey zor, her sonuca gebe ve bıçak sırtı bir seçime gidiyor. İmamoğlu, başarılı belediyeciliği ve karizmatik gücüyle yarışı bir adım önde götürse de 2019’dan farklı olarak muhalefetin daha da derinleşen dağınıklığı, seçim sonucunu kestirmesi güç hale getiriyor.Seçimin şimdiden belli olan tek sonucu, İmamoğlu’nun öyle ya da böyle, etkili bir figür olarak siyaset hayatına devam edeceği ve bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin en güçlü adayı olacağı. Türkiye’de şu an İmamoğlu haricinde tüm kesimlerle konuşabilme ve herkese ulaşabilme becerisi gösterebilen ikinci bir siyasi figür yok. Kaldı ki böyle bir siyasetçi tipi, her zaman denk gelinecek bir tür değil ve dolayısıyla böyle bir ismi, kaybedilecek bir yerel seçimin silebileceğini düşünmek de gerçeklikten uzak bir tahmin olur.İstanbul seçimi herkes için zor bir seçim olacak. İmamoğlu bu zor denklemden sıyrılmayı başarırsa, 31 Mart sonrasında yeni bir siyaset gündemine ve muhalefete uyanacağımız kesin. İbre, az farkla da olsa İmamoğlu’ndan yana. Umalım ki seçim sonucu, demokrasimiz için iyi bir sonuç ortaya koysun.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Siyasal dönüşüm ve muhalefet
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP’nin CHP’lilerle sınavı
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Savaşın gölgesinde: Madenler, hafıza ve satranç
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Yenilikçi Sınıf Projesi: Vizyoner bir başlangıç mı, ileriye taşınması gereken bir deneme mi?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Aşırı sağın gölgesinde Alman yargısı 
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Duvarların ardına saklanan siyaset
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar İthal bir şey: Homofobi
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Toplumun dışına düşenler, buraya!
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Geliyor gelmekte olan 
    Onur Saatlı
    Onur Saatlı Aşırı değerli TL, yüksek enflasyon ve Türkiye Turizmi: Ekonomi politikalarının sektörel etkiler
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Görünmez olmak: Hiçleşmek mi, hükmetmek mi?
    Gökhan Bozkurt
    Gökhan Bozkurt David Hume ve Epikuros Türkiye Futbol Ligi’ni izleseydi…
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı