Modern ilişkilerin en çok kullanılan çıkış yöntemi artık yüzleşmek değil, kaybolmak. Ghosting dediğimiz bu kayboluş, ilk bakışta saygısızlık gibi görünse de, aslında çoğu zaman insanların duygusal kapasitesini aşan bir şeyle karşılaştıklarında seçtikleri en ilkel savunma mekanizması. Yani mesele sen değil, onların “duyguyu işleme hızı.” Bazıları için konuşmak, duygusal bir ağırlık; taşıyamayınca bırakıp gidiyorlar.
Ghosting yapan kişiler kötü niyetli olmak zorunda değiller. Bazıları gerçekten duygular arasında yön bulamıyor. Kaçmak, onlar için çözüm gibi hissediliyor çünkü “cevap vermek” bir sorumluluk, “yüzleşmek” bir cesaret işi. Ve bazı insanlar bu kasları henüz geliştirmedi.
Psikolojide buna kaçınma odaklı başa çıkma deniyor. Sorunu çözmek yerine ortamdan uzaklaşmak. Kısacası, hayalet olmak onların kendilerini koruma şekli. Yanlış, eksik, kırıcı… ama yine de bir “baş edememe” davranışı.
Bu durumu çok iyi özetleyen bir alıntı var:
“İnsanların kaybolduğu yer, duyguların onlar için fazla geldiği yerdir.”
Bu, seni değersiz gördükleri için değil; çoğu zaman kendi duygularıyla bile baş edemedikleri için olur.
Yine de bu davranışın bir tarafı komik: İnsanlar gerçek bir diyalogdan kaçarken, sessiz kalmanın daha az sorun çıkaracağına inanıyor. Sanki sessizlik açıklama sayılıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki, bir mesajın gelmemesi bazen en gürültülü cevaptır. Ve evet, bu gürültü de aslında onların iletişim kapasitesizliğinin yankısıdır.
Ghosting, yüzleşemeyen tarafın seçtiği bir çıkış kapısıdır; kapının kilidi de duygusal olgunluk eksikliğidir. Çünkü iletişim sadece konuşmak değil, duyguyu taşıyabilmektir. Kimileri bu yükü taşıyamayınca ortadan kaybolur, çünkü “cevap” onlar için bir risk, “sessizlik” güvenli bölgedir.
Peki bize ne düşer? Birinin kaçmasının bizim değerimizle ilgisi olmadığını hatırlamak.
Kaybolan, bizden değil, kendi karmaşasından kaçıyordur.
Ghosting, aslında bir ilişki sonu değil; bir kapasite sınırı göstergesidir.
Ve insan, karşısındakinin kapasitesine göre kendini küçültmek zorunda değildir.
Kaybolanlardan değil, konuşabilenlerden yol yapmayı seçtiğimizde içimiz daha hafif olur.
Çünkü iletişim, cesaret ister.
Ve herkes o cesareti henüz kuşanmamıştır.


























Yorum Yazın