MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Ne olacak bu emeklinin hali!

ANA SAYFAGENELNe olacak bu emeklinin hali!
Ne olacak bu emeklinin hali!
25 Haziran, 2024, Salı 18:54
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu
yazı içi reklam

Emekli aylıklarının artmamasının bir nedeni olarak Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) gösteriliyor. Oysa gerçekler böyle değil. İki dudak arasında saklı emekli aylığı miktarları genellikle seçim dönemlerinde alt sınır olarak güncelleniyor ve emeklilerin yarısından çok daha fazlası alt sınır aylığını alıyor. 

Ekonomik kriz en çok emekliyi vurdu. Pazar yerleri kapanırken, alışveriş yapan yaşlı insanların sayısı artıyor. Bir kısmı çalışırken bir kısmı sadece hayatta kalmaya çalışıyor. Yıllarca prim ödeyip emekli yaşamı için hayaller kuran insanlar hayal kırıklığı yaşıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sadece emeklileri değil 85 milyonluk ülke nüfusumuzun tümünü ilgilendiren bir kurum. Ne var ki son yıllarda SGK, emekli aylığı tutarı açısından hepimizi daha da çok ilgilendiren ve tartışılan bir yere geldi. Emekli aylıklarının artmamasının bir nedeni olarak Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) gösteriliyor.

Oysa gerçekler böyle değil.İki dudak arasında saklı emekli aylığı miktarları genellikle seçim dönemlerinde alt sınır olarak güncelleniyor ve emeklilerin yarısından çok daha fazlası alt sınır aylığını alıyor. Alt sınır uygulamasının mazisi beş yıl öncesine dayanıyor. Emekli aylıklarının kuşa dönmesiyle birlikte sosyal güvenlik sistemimiz "adı konmamış şekilde" yeniden yapılandırıldı. Bu yapılandırma ile asgari ücretin açlık sınırına yakın seviyede olması ve en düşük emekli aylığının da asgari ücretin yarısının üzerinde olması politik bir tercih halini aldı. Aslında sosyal güvenlik sistemimiz sosyal yardım sistemine dönüştü. Çünkü yatırılan primlerin anlamı kalmadı, fakirlikte eşitlik sağlandı.  

DönemEn Düşük Emekli AylığıAsgari ÜcretAçlık Sınırı
Ocak 20191.000 TL2.020 TL2.008 TL
Nisan 20201.500 TL2.324 TL2.374 TL
Ocak 20211.500 TL2.825 TL2.651 TL
Ocak 20222.500 TL4.253 TL4.250 TL
Tem. 20223.500 TL5.500 TL6.839 TL
Ocak 20235.500 TL8.506 TL8.864 TL
Nisan 20237.500 TL8.506 TL9.591 TL
Haziran 202410.000 TL17.002 TL18.969,22 TL

 

Geldiğimiz noktada 2019 yılında asgari ücret ve açlık sınırının 2 bin lira olduğu düzeylerde bin lira olan en düşük emekli aylığı, 2024 yılı Haziran ayında 10.000 TL olarak ödeniyor. TÜİK verilerine yansımayan 10 katılık bu artış açlık sınırı ve asgari ücret açısından da benzerlik gösteriyor. Asgari ücreti bilemeyiz ama açlık sınırı her ay artış gösteriyor. Emekli aylıklarındaki düşme eğiliminin tarihinde ise 2000 ve 2008 yılları büyük önem taşıyor. Bu yıllar büyük reform! adı verilen yasal değişiklerin yapıldığı yılları temsil ediyor. 2000 yılındaki reformla her 360 gün (1 yıl) için %3,5 olan aylık bağlama oranı (ABO) %3’e indiriliyor. 2008 yılında ise bu oran %2’ye indiriliyor. Yani alınan prim aynı iken ödenen emekli maaşı düşüyor.

Örneğin 20 bin TL brüt asgari ücretten 25 yıl prim yatıran kişiye bu hizmetler;- 2000 yılı öncesinde geçmişse 25*3,5= %87,5 oranında (20.000*%87,5=)17.500 TL,- 2008 yılı öncesinde geçmişse 25*3=%75 oranında  (20.000*%75=) 15.000 TL,- 2008 yılı sonrasında geçmişse 25*2=%50 oranında (20.000*%50=)10.000 TL emekli aylığı bağlanıyor. Yani 25 yıl çalışan kişi, 2000 yılı öncesi 15 yıl çalışıp 5.400 gün primi olanla aynı maaşı alıyor. Daha vahimi 2008 sonrası her çalışma günü (asgari ücretin dört katından fazla kazancınız yoksa) emekli maaşınızı düşürüyor. 

EYT sonrası emekli olanların sisteme yük olmadığı sağlık harcamalarından da anlaşılıyor. Sağlık harcamalarındaki artış gelir ve gider ile uyum gösteriyor. Her şey yolunda giderken yeni emekli olan 2 Milyon kişi neden bütçeye yük getirmiyor? Çünkü artık herkes 10.000 TL emekli maaşı alıyor.  

YENİ EMEKLİ OLAN 2 MİLYON KİŞİ BÜTÇEYE YÜK GETİRMİYOR

Emekli sayısı arttıkça da bütçeye yükü artıyor savunanlar var. Ama kazın ayağı pek de öyle değil. Gelin gerçeklere beraber bakalım.

YılGelir Gider Emekli aylığıSağlık Harcaması Emekli aylığı (Kişi)Karşılama Oranı
2019424.228464.173298.615110.7498.968.462%91,39
2020472.626540.095343.046135.7049.133.884%87,51
2021633.207654.820406.024177.2419.340.111%96,70
20221.000.0791.039.811668.795283.2249.499.096%96,18
20232.192.9552.232.3391.408.624553.14311.508.619%98,24

Veriler SGK aylık istatistik bülteninden alınmıştır. (Milyon TL) 2023 yılı mart ayında çıkan EYT kanunu öncesindeki "bütçeye yük" söylemini bizzat SGK’nın kendi kayıtları doğrulayamıyor. EYT sonrası yeni emekli olan 2 milyon kişinin beklenen yükü SGK’nın gelir gider dengesine olumlu yansıyor. EYT kanunu öncesi 2022 yılında gelirleriyle giderlerinin %96,18’ini karşılayabilen SGK, 2023 yılında 2.000.000 yeni emekli olmasına rağmen gelirleriyle giderlerinin %98,24’ünü karşılayabiliyor. 

EYT sonrası emekli olanların sisteme yük olmadığı sağlık harcamalarından da anlaşılıyor. Sağlık harcamalarındaki artış gelir ve gider ile uyum gösteriyor. Her şey yolunda giderken yeni emekli olan 2 Milyon kişi neden bütçeye yük getirmiyor?

Çünkü artık herkes 10.000 TL emekli maaşı alıyor. Ta ki iki dudak arasından yeni bir maaş söylenene kadar.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı