MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Adaletsizlikler ülkesinde barış 

Ana SayfaSi̇yasetAdaletsizlikler ülkesinde barış 
Adaletsizlikler ülkesinde barış 

Türkler bence Kürt mahallesinde nelerin yaşandığı konusunda inanılmaz bilgisizler. Siyasette şiddetin neden başladığı konusunda bile çarpıtılmış bir anlayışları var.

27 Mayıs, 2025, Salı 07:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Türkiye toplumunun bir “Aydınlanmaya” ihtiyacı var. Ama bu konuda, yürüyen süreç hiç böyle bir çabaya yanaşmıyor. Aksine böyle bir ihtiyaca yönelik konuşmalara bile tepki gösteriyor. Geçenlerde Uçum’un gösterdiği gibi. “Siyasi tutsak” olmazmış. İyi de Erdoğan’ın şiir okudu diye ceza alması “siyasi” değil miydi? Tutsaklığı da -kısa sürmesine rağmen- onu “siyasi tutsak” yapmıyor muydu?

Evet, ülkede bu kadar adaletsizlik varken “Kürt Barışı” nasıl sağlanacak sorusu ciddi bir soru. Cevabı da kolay değil. Daha önce de yazmıştım. Bu adımlardan hiçbir sonuç çıkmasa bile, bir sonuç çıktı. En azından Türk mahallesinde Kürtlerin haklı olma ihtimali yayıldı. Şimdiye dek her şeyi “terör” parantezine alarak yaptığı ya da yapmadığı her türlü işi “meşrulaştıran” iktidarların sorgulanması başladı. Bunun sonu nereye kadar varır bilinmez. Ama Bahçeli’nin attığı adımların geri dönüşü pek olmayacak gibi.

Hep söylüyoruz. Türkiye toplumu kendi içinde çeşitli eşitsizlikler yaşıyor yaşamasına ama bu eşitsizliğin en büyük kısmı hep Kürtlere düştü. Devlet, sanki Kürtler hep “ortaçağ” koşullarında kalsınlar gibi bir anlayışla yaklaştı Kürtlere. Bütçeden Türk illerine 10 verdiyse Kürtlerin yaşadığı illere 5 verdi. Türkler bunları bildi mi? Tabii ki hayır!

Çünkü Türkiye’de iktidarlar, her daim medyayı kendi kontrollerinde tutarlar. Sıkı mı bir kanal, Kürtlerin ne yaşadığını ekranlarına getirsin? İMECE TV’nin hikayesini herkes biliyor. 

O nedenle de Türkler bence Kürt mahallesinde nelerin yaşandığı konusunda inanılmaz bilgisizler. Siyasette şiddetin neden başladığı konusunda bile çarpıtılmış bir anlayışları var. Mesela ben hep sorup duruyorum Türklerin üzerinde kafa yormaları için en önemli soru “PKK neden var?” sorusudur. Devletin verdiği cevap “Onlar ayrılıkçı!” şeklinde. “Peki ama eğer öyleyse neden öyleler?”. İkinci önemli soru “Diyarbakır hapishanesinde neler yaşandı? Neden tutsaklar kendilerini yakmayı bile göze alabilecek eylemlerde bulundular?”, “Neden köyler yakılıp insanlar göçe zorlandılar?” Var mı cevapları? Bence iktidar yandaşı kanalların verdikleri klişe bilgiler dışında hiçbir cevapları yok.

Şimdi öyle ya da böyle başlamış bir çözüm süreci var ortada. Ama geçmişin bütün bu “dolduruşlarına” gelmiş Türkler belki yeni yeni düşünmeye, benim sorduğum sorulara yakın sorular sormaya başladılar. Biliyoruz ki Türkiye toplumunun bir “Aydınlanmaya” ihtiyacı var. Ama bu konuda, yürüyen süreç hiç böyle bir çabaya yanaşmıyor. Aksine böyle bir ihtiyaca yönelik konuşmalara bile tepki gösteriyor. Geçenlerde Uçum’un gösterdiği gibi. “Siyasi tutsak” olmazmış. İyi de Erdoğan’ın şiir okudu diye ceza alması “siyasi” değil miydi? Tutsaklığı da -kısa sürmesine rağmen- onu “siyasi tutsak” yapmıyor muydu?

Bu dille ve bu yaklaşımla iktidarın yapabilecekleri bence sınırlı. İş esasında topluma düşüyor tabii ki! O nedenle de Türklerin de Kürtlerin de bu süreçte yapmaları gereken çok şey var. Tabii “sahibinin sesi” gibi her iki tarafta da “hamaset milliyetçiliği” yapanlara sözüm yok. Onlar bildiklerini okuyacaklardır. Ama sözlerim, gerçekten Osmanlı bakiyesi bu toplumda farklı kimliklere sahip olsalar bile kendilerini bir “biz” duygusu içinde görmek ve öyle bir hayat yaşamak isteyenlere. Enseyi karartmaya gerek yok. Kişisel ilişkiler içinde gerçek “demokrat” bir tutum almak, karşındaki Kürt’ü Kürt olarak görerek, ya da karşındaki Türk’ü Türk olarak görerek davranmak mümkün. Böylelikle birlikte yaşama iradesini göstererek bu toprakları “ortak vatan” yapmak mümkün!

Unutmayalım böyle bir tutum Dünyada belki de ilk bizde yaşanıyor. Böyle bir demokrasi belki de ilk bizde yeşerecek. Onun için sorumlu davranmak gerekiyor. Her iki tarafta da!

  • Türkler'e düşen  Türkler'e düşen 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Kürt BarışıAdınlanmaPKK

Yorum Yazın

Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Top şimdi iktidarın sahasında
    İlter Turan
    İlter Turan Aşırı seçkin üretimi sorun yaratabilir
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz PKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yargısal Aktivizm: Yargı eliyle siyaseti şekillendirirken Robert Justin Lipkin’i okumak ve Ran Hirschl’i dinlemek
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Yunan Sanatı’na giriş
    Nazlı Akyüz
    Nazlı Akyüz Bir koridordan fazlası: Zengezur hattında Rusya-Azerbaycan gerilimi
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı 2025 yıl sonu için beklenen riskler
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya PISA 2025 ile Eğitimin yeni rotası: İklim okuryazarlığı ve geleceğin sorumlu vatandaşları
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Büyüyünce ne olacaktın
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Modern İran nesrinin sosyalist-Türk öncüsü: Gulam-Hüseyin Sâedî
    Buğra Gökçe
    Buğra Gökçe Serenad
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı