MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Turbun büyüğü: Yerine getirilmeyen 6 maddede

ANA SAYFASİYASETTurbun büyüğü: Yerine getirilmeyen 6 maddede
Turbun büyüğü: Yerine getirilmeyen 6 maddede

Turpun en büyüğü aslında AB ile vize muafiyeti koşullarında geriye kalan altı maddede saklı. 

12 Mayıs, 2025, Pazartesi 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Eser Karakaş
Eser Karakaş

Prof. Dr. Eser Karakaş, Avrupa Parlementosu’nun açıkladığı rapordan hareketle vize serbestisine engel olan 6 kriteri ve bunların neden yerine getiril/e/mediğini tartışıyor.

Konuya biraz daha uzun nefesli bakabilir isek Erdoğan’ın Türkiye’ye, Türkiye vatandaşlarına, bölgeye ve hatta Ortadoğulu gençlere yaptığı en büyük kötülüğü kendisinin 2004’de raya soktuğu AB tam üyelik hedefinin “Kopenhag kriterlerinin yerine Ankara kriterlerini koyar, yolumuza devam ederiz” saçmalığına dönüşmesi ile başlayan ve ülkeyi bir karabasana çeviren uygulamalarıyla “yerlilik ve millilik” yanlışıyla yaptığını görebiliriz.

Evet, bu vahim kötülük sadece bize değil Ortadoğu gençlerine de yapıldı, unutmayalım 2004 ve izleyen dönemde Ortadoğu ülkelerinin gelecek perspektifleri çok parlak olmayan gençlerinin “Türkiye AB tam üyesi oluyorsa, bize de bir başka pencere açılabilir, umudumuzu yitirmeyelim” olumlu beklentilerinin Erdoğan’ın tornistan politikalarıyla çöktüğü gerçeği var karşımızda.

Arkada bıraktığımız günlerde Avrupa Parlamentosu önemli bir rapor yayınladı, eskiden bu raporları çok yakından izler, gereklerinin yerine getirilmesi için uğraşırdık, yetkilileri uyarırdık ama son senelerde AB Komisyonu ilerleme raporları bile ilerlememe raporlarına dönüştü, benim dahi gündemimden büyük ölçüde düştü, önemlerini adeta tamamen yitirdiler.

En son yayınlanan AB Parlamentosu raporunda Türkiye’nin hukuk devletinin ve demokrasisinin içine düştüğü perişan durum sonrası tam üyelik hedefinin artık gerilerde kaldığı vurgulandı ama bazı koşullar yerine getirilirse Türkiye devleti vatandaşlarına Avrupa’ya seyahatlerinde vize muafiyeti getirilebileceğini de hatırlattı ama işin içinde çok önemli bir püf noktası mevcut.

Özetle eski bir reklamda olduğu gibi “pantolon veremedik, gömlek arayalım” dan yani tam üyelik adeta imkansız ama vize muafiyeti tartışılabilir” e geldik ama bu da çok sıkıntılı.

Ancak bu vize muafiyeti konusu öyle kolay bir konu hiç değil Erdoğan ve yakın ekibi için.

AB Parlamentosu raporunda vize muafiyeti için 72 koşul olduğunu, Türkiye’nin bu 72 koşuldan 66’sını geride bıraktığını, çözdüğünü, son altı koşul da yerine gelirse vize muafiyetinin başlayacağı yazıyor.

Evet, böyle bir bilgiyi aldığınızda şöyle düşünebilirsiniz, “72 kriterden 66’sını çözmüşüz, geriye altı tane kalmış, bunları da çözer, vize muafiyeti alabiliriz, konsolosluk kapılarında da sürünmekten kurtuluruz, Avrupa da son altı kriteri görmezden gelse ne olur sanki, 66’sını zaten çözmüşüz”.

Ancak, kazın ayağı pek öyle değil, geriye kalan altı kriteri gördüğünüzde bambaşka bir manzara ortaya çıkıyor.  

Turpun en büyüğü aslında AB ile vize muafiyeti koşullarında geriye kalan altı maddede saklı. 

72 kriterden geriye kalan (!!!) altı kriter ise şunlar vize muafiyeti için:

1-Yolsuzlukla mücadele: Avrupa Konseyinin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubunun (GRECO) tavsiyeleri doğrultusunda yolsuzlukla mücadele için düzenlemeler gerekiyor.

2-Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) ile işbirliği: Europol ile işbirliği yapmak gerekiyor.

3-AB üyeleri ile adli yardımlaşma: Ankara’nın tüm AB üyesi ülkeler ve bu çerçevede de Kıbrıs Cumhuriyeti ile adli konularda işbirliği yapması gerekiyor. 

4-Geri kabul anlaşması: AB ikili geri kabul protokollerinin uygulanmasında ortaya çıkan sorunların hemen çözülmesini istiyor.

5-Kişisel verilerin korunması: Kişisel Verilerin Korunması Kanununun etkinleştirilmesi gerekiyor.

6-Terörle mücadele yasası: AB “organize suç ve terör” tanımının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve AB standartlarında “kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü” ile uyumlu hale getirilmesini istiyor yani gerçek bir hukuk devleti istiyor Türkiye’den vize muafiyeti için.  

Vize muafiyeti için AB’nin Türkiye’den yerine getirilmesini istediği koşulların Erdoğan için nasıl bir kâbus teşkil ettiğini görüyoruz değil mi?

Belki de özellikle de son 6. Koşul tam bir kâbus malum çevreler için. 

Erdoğan ve yakın ekibi Türkiye’de gerçek bir hukuk devleti oluşturmamak için vatandaşların fakirleşmesine neden oluyor, muazzam bir toplumsal huzursuzluklar, mutsuzluklar sepetine razı ve yukarıda göstermeye çalıştığım gibi vatandaşlarımızın yabancı konsoloslukların kapılarında sefil olmalarını zaten peşinen kabul ediyor, yeter ki Ankara kriterleri Kopenhag kriterlerine dönüşmesin.

Türkiye bir hukuk devleti olmasında ne olursa olsun yani.

Turpun en büyüğü aslında AB ile vize muafiyeti koşullarında geriye kalan altı maddede saklı.

  • Türkiye, özerklik, TRT, kamu yayıncılığı ve Ezop Türkiye, özerklik, TRT, kamu yayıncılığı ve Ezop
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Avrupa BirliğiABVize MuafiyetiTurbun Büyüğü

Yorum Yazın

Eser Karakaş
    Eser Karakaş

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    İlter Turan
    İlter Turan Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı