MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Korkunun krallığında Adalet sürgündür

Ana SayfaSi̇yasetKorkunun krallığında Adalet sürgündür
Korkunun krallığında Adalet sürgündür

Siyaset, sandıkta yapılır. Sandıktan çıkan iradeye saygı duymayan bir iktidar, demokratik meşruiyetini yitirir. Bu

27 Haziran, 2025, Cuma 00:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray

Bütün bu karanlık tabloya rağmen umut var. Çünkü tarih bize gösterdi: Baskı, direnç doğurur. Susturulan her ses, başka bir yerden daha gür çıkar. İfade özgürlüğünü, hukuku, siyaseti savunmak hâlâ elimizde. Korkuya teslim olmadan konuşabiliriz. Soru sorabiliriz. Ve belki de en önemlisi: Hatırlayabiliriz.

Bazen bir ülkenin kaderi, her sabah okuduğun bir haberin içinde saklıdır. Bir gün bir siyasi liderin tutuklandığını duyarsın. Ertesi gün, oyla gelen bir belediye başkanının görevden alındığını. Sonra, bir televizyon kanalının yayın lisansı iptal edilir, bir gazeteci daha ülkeyi terk eder. Farkında olmadan korkuyu solumaya başlarsın. Ve bir sabah, aynaya bakarken şu soruyla karşı karşıya kalırsın:

“Biz nasıl bir memleket olduk?”

Bugün bu soruyu sormak bir lüks değil, bir zorunluluktur. Çünkü Türkiye artık bir eşiğin ucunda. O eşik, demokrasiden otoriterliğe uzanan bir hattın tam ortasında duruyor. Her geçen gün bir adım daha ileri atılıyor. Ve bu gidişata “olağan” gözüyle bakmamız isteniyor. Hatta, alışmamız.

Ama alışamayız.
Çünkü bu “yeni normal” bir yıkımın habercisidir.

Bir siyasi partinin genel başkanı, hukuki değil, siyasi sebeplerle tutukluysa; o ülkenin hukuk düzeni sadece yara almamıştır, adalete olan inanç da çökmüştür. Bir başka partinin seçilmiş belediye başkanları ardı ardına görevden alınıyor, yerine kayyumlar atanıyorsa; bu sadece o partinin değil, o partiyi seçen milyonların iradesine bir müdahaledir.

Siyaset, sandıkta yapılır. Sandıktan çıkan iradeye saygı duymayan bir iktidar, demokratik meşruiyetini yitirir. Bu ülkede artık bir yandan iktidar var, bir yandansa fiilen siyaseti yasaklı hale getirme çabası. Bu ikisi bir arada yürümez.

Bir ülkenin basını, o ülkenin aynasıdır. Ama o ayna paramparça. En çok satan, yazarları en çok okunan gazetelerin sahipleri sürgünde, haber kanallarının sahipleri kaçak ilan edilmiş, özgür medyanın büyük kısmı ekonomik baskı, RTÜK cezaları ve mahkemelerle kuşatılmış durumda.

Basının sustuğu yerde gerçek susar, ama yalan bağırarak konuşur. Bir toplumun hafızasını, vicdanını, sesini elinden almak demektir bu. Ve bilin ki: Basının sustuğu bir ülkede halk sadece sessizleşmez, körleşir.

Bugün yaşadığımız bu sistemin arkasında basit bir mantık yatıyor: Korku. Korkuyla yönetmek, kısa vadede etkilidir. Sessizlik yaratır. İnsanlar itiraz etmez. Başlarını öne eğer. Ama uzun vadede korku, yerini öfkeye bırakır. Ve o öfke birikir, birikir… sonunda patlar.

Machiavelli “Prens” adlı eserinde söylediği gibi:
“Bir hükümdar, korkulmakla sevilmek arasında bir seçim yapmak zorundaysa, korkulmayı tercih etmelidir. Ancak nefret edilmekten mutlaka kaçınmalıdır.”

Bugünkü iktidar, sevilmeyi değil korkulmayı seçti. Ama unutulmasın: İnsanlar korktukları için susar, nefret ettikleri için değiştirir. O yüzden bu baskı düzeni sürdürülebilir değil. Tarih, bunun örnekleriyle dolu.

Memleket dediğin; farklılıkların bir arada yaşadığı yerdir. Aynı şarkının hem türkü hem rock versiyonunun çalabildiği, aynı sokakta başörtülüyle başı açık kadının yan yana yürüyebildiği yerdir. Memleket, muhalefetin hapse atılmadığı, gazetecinin soru sorduğu için sürgüne gitmediği, halkın oyunun anlamını yitirmediği yerdir.

Bugünkü Türkiye bu tanıma uymuyor. Bugünkü Türkiye; korkuyla yönetilen, suskunlukla büyüyen, iradelerin bastırıldığı bir ülke.

Ve tekrar soralım:
Böyle memleket olur mu?

Bütün bu karanlık tabloya rağmen umut var. Çünkü tarih bize gösterdi: Baskı, direnç doğurur. Susturulan her ses, başka bir yerden daha gür çıkar. İfade özgürlüğünü, hukuku, siyaseti savunmak hâlâ elimizde. Korkuya teslim olmadan konuşabiliriz. Soru sorabiliriz. Ve belki de en önemlisi: Hatırlayabiliriz.

Hatırlamalıyız ki biz bu ülkeyi, birlikte kurduk.
Bize düşen, onu birlikte savunmaktır.
Çünkü bu topraklarda adalet için susmayanlar hep vardı, yine olacak.
Ve o gün geldiğinde, bu yazdıklarımız birer tanıklık olarak kalacak.

Demokrasi bitmiştir. Çünkü halkın değil, korkunun sesi duyuluyor.
Hukuk bitmiştir. Çünkü adalet, artık sarayın gölgesinde dağıtılıyor.
Özgürlük bitmiştir. Çünkü konuşan cezalandırılıyor, susan ödüllendiriliyor.

Bunlar birbirinden ayrı değil.
Demokrasi olmadan hukuk olmaz.
Hukuk olmadan özgürlük yaşanmaz.
Ve bunlar yoksa, geriye sadece baskı kalır.

Böyle memleket olunmaz.
Ama hâlâ geç değil.
Belki yine memleket olabiliriz.

  • Gökten üç elma düştü, ‘Adalet’ yere çakıldı Gökten üç elma düştü, ‘Adalet’ yere çakıldı
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
İfade ÖzgürlüğüHukukSiyasetDemokrasi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu’nun yargıya güveninin kaynağı ne? 
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Genç siyaset: Mamdani, ABD ve Türkiye
    Şahin Eroğlu
    Şahin Eroğlu Tanınmanın Hapishanesi: Kimlik politikalarının varoluşsal tıkanışı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM’de ‘çözüm komisyonu’
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Korkunun krallığında Adalet sürgündür
    Emir Yaşar
    Emir Yaşar Türkiye gençleri, Netflix izlediği sürece Türkiye Demokrasisi için umut var
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban İsrail–Almanya ilişkileri: Pragmatik ya da duygusal 
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Astana Zirvesi ve Çin’in Sessiz Yürüyüşü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Çöl Gezegeni’nden Ortadoğu’ya: Dune’un zamansız mesajı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Günde sadece iki saat eğitim
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB Temmuz itibariyle faizleri düşürmeli mi?
    Eda Çağlayan Ertok
    Eda Çağlayan Ertok Toplumsala bakışta görünenle dijitalin savaşı 
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı Güçlendirilmiş iç cephe üzerine
    Onur Tuğrul Karabıçak
    Onur Tuğrul Karabıçak İç cepheyi sıkı tutmak: Siyasal iktidarın yeni bir sahne yaratması için yıllardır kullandığı söylem
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Muharrem İnce ve Baba Ocağı
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Eşekler ve eşitlikçi bir dünya hayali
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Taç ve gövde
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Sevgi yetmiyor: İnsanların asıl savaşı sürdürmekle
    Sema Erder
    Sema Erder Yeni iletişim çağında otoriter popülizm 
    Akın Özçer
    Akın Özçer Özgür Özel CHP’de neyi değiştirdi?
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Soyadlarımız farklı ama adımız Türkiye!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar CHP: Baba evi
    M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz Mutluluk Endeksinin Gör Dediği ile Görmedikleri: Küresel Oyun Parkındaki Salıncak Kavgası
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı