MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Faiz beklendiği gibi, ifadeler daha karamsar...

ANA SAYFAEKONOMİFaiz beklendiği gibi, ifadeler daha karamsar...
Faiz beklendiği gibi, ifadeler daha karamsar...
18 Ekim, 2024, Cuma 08:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Alaattin Aktaş
Alaattin Aktaş
yazı içi reklam

Merkez Bankası’nın politika faizi beklendiği gibi yüzde 50’de sabit tutuldu. Ama Para Politikası Kurulu metninde yer alan bazı ifadelerin, eylül ayının metnine göre daha karamsar olduğu dikkati çekti.

PPK toplantı metnindeki ilk cümle şöyle: “Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir.”

Oysa geçen ayki toplantıdan sonra yapılan açıklamadaki ifade daha yumuşaktı:

“Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir.”

Ağustos ayı enflasyonu için “Ne iyi-ne kötü” değerlendirmesi yapan Merkez Bankası, bu kez eylül ayı enflasyonu için “Kötü” diyor.

Şu yurt içi talep!

Merkez Bankası’nın gelecek için karamsar bir yaklaşım sergilediğine ilişkin başka işaretler de var.

Geçen ay üçüncü çeyrekle ilgili şöyle bir değerlendirme okumuştuk:

“Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit etmektedir.”

Bu cümle görünürde küçük ama anlam olarak belirgin bir değişim göstererek dünkü PPK açıklamasında şöyle yer aldı:

“Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir.”

Belli ki yurt içi talep hâlâ enflasyonun en büyük nedeni olarak görülüyor. Geçen ay bu talebin enflasyonist etkisinin azaldığı görüşü dile getiriliyordu, bu kez ise söz konusu talepteki düşüşün enflasyondaki gerilemeyi destekleyici seviyelere yaklaştığı gözlenir olmuş.

Doğrusu Merkez Bankası “Yurt içi talep istediğimiz düzeye gelmedi” diye basit bir cümle kurmak yerine epeyce ağdalı bir ifade kullanmayı tercih etmiş...

“Belirsizlik arttı”

Merkez Bankası enflasyon konusunda yurtiçi talebin sorun yaratmaya devam ettiğini ön plana getiriyor getirmeye de aslında özet ve can alıcı cümleyi talep konusunun sonuna saklıyor:

“Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik son dönemdeki veri akışı ile artmıştır.”

Bu cümle PPK metinlerine ilk kez girdi. Çok eskiden varsa hatırlamıyorum; ama son dönemlerde bu cümle yoktu.

Belirsizlik yaratan veri akışıyla nelerin kast edildiğine ilişkin bir açıklık yok. Söylenen ne:

“Son dönemdeki veri akışı enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliği artırmış.”

Merkez Bankası herhalde şunu demek istiyor:

“Öyle gelişmeler oluyor, öyle veriler geliyor ki, enflasyonun ne zaman nereye ineceğini kestirmek neredeyse mümkün olmaktan çıktı. Bu konuda büyük bir belirsizlik var.”

Bu cümlenin sonuna “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” türünde şöyle bir ek yapmak herhalde yanlış olmaz:

“Bakın ne diyorum; enflasyonun ne zaman nereye ineceğini bile göremez duruma geldik. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik arttı. Bunu neyin artırdığı ikinci planda, önemli olan belirsizliğin artması. Dolayısıyla ikide bir şu tarihte faiz indirimi olur ya da olmalı deyip durmayın. Beklentilerinizi biraz erteleyin.”

Sabit ifadeler

Merkez Bankası’nın daha önceki metinlerde de yer alan bazı sabit ifadeleri dünkü PPK metninde de aynen korundu.

Hani faizin ne zaman indirilebileceğine, ne olursa bir indirim yapılabileceğine ilişkin ifadeler vardı ya, onlar:

“Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.”

Merkez Bankası’nın son çeyrek için mevsimsellikten arındırılmış aylık artışı yüzde 1.5 dolayında öngördüğünü ve bu düzeyde kalınabildiği takdirde bir faiz indirimine niyetleneceğini bir kez daha hatırlatalım.

Ekimde yüzde 1.5 artış olsa bile bu oran Merkez Bankası’nca “ana eğilimde belirgin ve kalıcı bir düşüş” olarak okunmayacağına göre kasım ayındaki faiz kararı da belli sayılır. Hele hele PPK metnine ilk kez giren “Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik arttı” ifadesinden sonra... Diyorsanız ki “Siyaset devreye girerse ne olur”, her şey olur, benim yaptığım ekonomik bir değerlendirme tabii ki...

 

----

Bu yazı, yazarın izniyle https://www.ekonomim.com/yazar/alaattin-aktas/30 adresinden alınmıştır.

  • Hayret! Savaş şiddetlendikçe Filistin’e ihracat artıyor! Hayret! Savaş şiddetlendikçe Filistin’e ihracat artıyor!
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Merkez BankasıFaizPara Politikası Kurulu

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Alaattin Aktaş
    Alaattin Aktaş

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı