Eski adıyla X'in kullanıcı kaybetmeye başlamasında veya kullanıcıların artık platformda etkinliğini azaltmasında aslında bazı önemli farkındalıklarımıza dikkat çekmek gerekiyor. Belki de bu durum sosyal medyadan ve onun normalleştirdiği zorlayıcı, sürekli dikkat çekme arayışından kurtulabileceğimizin bir işaretidir. İnsanların yeni sakin limanlar araması ve Bluesky'nin yükselişi de bu açından iyiye işaret olabilir.
Twitter tarzı, microblog bir sosyal ağ olan Bluesky, geçtiğimiz haftalarda ani bir çıkış yakalayarak 23 Milyon kullanıcıyı geçti. X'ten nefret eden, özellikle de Elon Musk'tan, Donald Trump'tan, Nazilerden, algoritmik akışlardan, gölge yasaklamadan, taklitçilikten, etkileşim çiftçiliğinden, kripto para dolandırıcılığında ve porno kışkırtıcılığından bunalan bazı kitleler Bluesky'ı bir çare olarak mı görmeye başladı?
BU İLK GÖÇ DEĞİL
X daha Twitter’ken iken platformun yapısındaki değişiklikler sebebiyle eleştiriliyordu. Özellikle trol ve bot hesaplar konusunda iyi karnesi olmayan platform buna rağmen düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda daha sert adımlar atan devletlere karşı diğer sosyal ağlara göre daha çok kullanıcıları savunan duruşuyla da insanların görece özgürce “cıvıldalığı” bir alandı. Fakat Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey’in Twitter yönetiminden çekilmesi ve platformun Elon Musk’a satılma sürecinde kullanıcılar kitlesel halde tedirginliklerini ve tepkilerini küçük çaplı da olsa farklı platformlara yönelerek gösterdiler. Aslında ilk göç değildi bu.
Bir diğer göç dönemi de ilerleyen dönemde Musk yönetiminin Twitter’ın hem şirket yapısında hem de uygulamasında yaptığı radikal değişiklikler tetikledi. Uygulamanın ve postların yapısındaki yenilikler içinde belki de en çok tepki çeken durum, özellikle doğrulama (mavi tik) yöntemini değiştirmesi ve ücretini veren herkesin mavi tik alması sürecinin başlaması oldu. İş öyle bir kaosa dönüştü ki, çeşitli şirketlerin ve kamuoyuna mal olmuş insanların adına sahte hesaplar açılıp, onlara mavi tik alınıp, hem onlar adına açıklamalar yapılması hem de bu hesaplar üzerinden insanları dolandırması gibi durumlar yaşandı. İşte bu süreçte bir öncesine göre daha büyük bir göç yaşandı. Bu göç sırasında Musk’ın kavduğu ve samanında Twitter’da çalışmış bir grup insanın geliştirdiği ve arayüz olarak Twitter’ın ilk dönemine çok benzeyen hatta klonu diyebileceğimiz yazımızın merkesinde olan Bluesky gündeme gelmişti. Fakat o dönemde Bluesky sadece davet koduyla ve çok kısıtlı üye alımı yapıyodu beta sürecinde olduğu için ve platformun altyapısı böylesine bir göçü karşılayabilecek bir durumda değildi. (Hoş şu günlerde de karşılayamıyor aslında zaman zaman sunucu çökmelerini gözlemliyoruz.)
Platform, 2009-2010 yıllarında Twitter'la ilk tanıştığım günlerine benziyor. Şimdilik Bluesky, bir zamanlar interneti bir bütün olarak kaplayan kaygısız ciddiyet duygusunu çağrıştırıyor. Bluesky yıllardır görmediğiniz ya da haber almadığınız kayıp arkadaşlarınızı yeniden keşfetmenin garip ve keyifli deneyimini tekrar yaşatıyor.
Bu sırada, Musk sürekli hızlı kararlar alıp bunu uygulatan, bu tartışmaları kararları doğru bulmayan veya uygulamayan çalışanlarını da sürekli kovan sert bir kişiliğe bürünmüş, platformun adını X’e çevirmiş, kitlesel işten çıkarmalara başlamış ve etkileşime bağlı algoritmanın sizi daha öne çıkardığı ve ne kadar etkileşim alırsanız parayla ödüllendirildiğiniz bir yapıyı platformun merkez işleyişine almıştı.
Hem alışılmış Twitter’ın neredeyse artık bambaşka bir şey olması, hem Musk’ın uygulamaları, açıklamaları ve eylemleri hem de uygulamanın yeni özelliklerinin botları ve trolleri kayıran ve ödüllerinden yapısından bunalan kullanıcılar Facebook, Linkedin gibi alternatiflere yönelirken, X üzerinden krizi fırsta çevirmek için Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta şirketi Twitter klonu uygulaması Threads’i kullanıma sundu ve bazı X'ten bunalan insanlar buraya da yöneldi. Meta, Threads'e Instagram'dan erişmek için düğmeler ekledi, Instagram kullanıcılarına otomatik bir şekilde tke tıkla Threads profili oluşturma imkanı verdi böylece 2 milyar kullanıcısından herhangi biri, orada hiç gönderi yapmasalar bile, doğrudan oraya geçebilir haldeydi. Bundan dolayı dünyanın birçok ülkesinde rekabet ve kişisel veriler odaklı yasalarına takılan Threads tüm bu fırsatı sitediği gibi değerlendirememiş görünüyor ama hala X'e karşı güçlü alternatiflerden. Malum Threads bizim yasalarımıza da takıldı ve şu an için ülkemizde kullanılmıyor.
Uzun yıllardır merkeziyetsiz olması, algoritma ve reklamlardan azade olan yapısı ve en önemlisi özgür yazılım olarak kamu malı olan Mastodon bu göç sürecinde parlayan bir yıldız oldu ve bir anda uygulama 10 milyon kullanıcıyı aştı. Fakat kullanıcı alışkanlıklarından vazgeçemeyen ve etkileşim, beğeni gibi X gibi sosyal ağların verdiği ödüllere alışmış kullanıcıların çoğu X’de kalmaya devam etti taa ki ABD Başkanlık seçimlerine kadar.
Birçok siyasetçi, medya kurumu, akademi, enstitü ve futbol kulübünün X hesaplarından dezenformasyon ve zehirli iletişimi teşfik eden yapısı gerekçe gösterilerek X hesaplarından paylaşım yapmayı durdurduğu açıklaması ve Bluesky hesaplarına çağrı yapsanı ise kitlesel bir göçün tetikleyicisi oldu.
X VE MUSK TRUMP'IN MEGAFONU OLUNCA...
X şirketini zamanla büyük bir megafon olarak kurgulayan Musk, platformu üzerinden ABD sosyo-ekonomik süreçlerine ve siyasi yapısına yönelik güçlü müdaheleler yapabildiğini anladıkça el yükselterek adım adım kendisini bir siyasi figür olarak da dayatmaya başladı. Özellikle 2024 ABD seçim kampanyası sürecinde Cumhuriyetçilere ve özellikle Donal Trump lehine sesini yükselten Musk, X üzerinden çeşitli X hesaplarıyla kitlesel propaganda yaparken, algoritmik olarak Cumhuriyetçi kişi ve kurumların hesaplarını kayırırken, kendisi de bizzat aktif bir şekilde platformu Trump lehine kullanmaya başlayınca işler biraz daha değişti ve uygulamanın aldığı hal, dezenformasyonun ve yanlış bilginin oldukça yüksek olması, üstüne net ve başkalarını dışlayan politik pozisyonlanma X’deki kişi ve kurumları artık kendilerini bu marka ve uygulamayanla anılmama noktasına getirdi ve kitlesel kopuşlar bağladı.
Birçok siyasetçi, medya kurumu, akademi, enstitü ve futbol kulübünün X hesaplarından dezenformasyon ve zehirli iletişimi teşfik eden yapısı gerekçe gösterilerek X hesaplarından paylaşım yapmayı durdurduğu açıklaması ve Bluesky hesaplarına çağrı yapsanı ise kitlesel bir göçün tetikleyicisi oldu. Şu an 24 milyon kullanıcıya doğru ilerleyen Bluesky’a neredeyse her gün 1 milyon yeni kullanıcı kayıt oldu geçtiğimiz hafta. ABD’de günlük aktif kullanıcıda ise Threads’i geçtiği anlar oluşuyor zaman zaman şimdiden. Şahsen kendi Bluesky hesabımda hesabımda X hesabıma göre 20 kat daha düşük takipçim olmasına rağmen daha fazla insanlarla etkileşime giriyor ve mesajlarım daha çok yanıtlanıyor ve RT ediliyor örneğin.
Bluesky henüz kendine özgü kimliğini ya da amacını bulabilmiş değil gibi görünüyor. Platform, 2009-2010 yıllarında Twitter'la ilk tanıştığım günlerine benziyor. Şimdilik Bluesky, bir zamanlar interneti bir bütün olarak kaplayan kaygısız ciddiyet duygusunu çağrıştırıyor.
ÖZLEDİĞİMİZ TWITTER
Yirmi yıl önce, sosyal ağlar yeniyken, zengin ve geniş bir ağ geliştirmek daha kolaydı çünkü henüz kimsenin bir ağı yoktu. MySpace, FriendFeed, Facebook ve LinkedIn'de insanların zaten sahip oldukları günlük ilişkilerinden veri tabanları oluşturabilmeye başlamıştı. Arkadaşlar, aile, okul arkadaşları, iş arkadaşlarınu dijital bir platformdan organize edebiliyor ve birbirlerinin yaptıklarını izleyebiliyorlardı. Twitter, yabancılardan oluşan bir takipçi kitlesi oluşturmak için insanları kim olursa olsun herhangi biriyle bağlantı kurmaya teşvik eden ilk sosyal ağlardan biriydi. Diğer yandan zamanla canlı küresel olayları takip etmek, haber kurumları ve gazetecilerle etkileşimde bulunmak için farklı bir mekan haline geldi. Zamanla markaların müşterileriyle, siyasetçilerin seçmenleriyle, sivl toplum kurumlarının hedef kitleleriyle etkileşime geçtiği ve işletmelerin müşteri hizmetleri sunduğu bir yer oldu.
NEDEN BLUESKY?
Bluesky 2010’ların başında Twitter'da olduğu gibi herhangi bir algoritma müdahelesi olmadan takip ettiklerinizi taman akışınızda sıralı görebildiğiniz, reklam veya sponsorlu içeriklerin olmadığı, farklı zaman tünellerinde kullanıcıların kendi hazırladığı algoritmik akışlara abone olma özgürlüğünü olan yani kısaca X’te olumsuz bulunan birçok özelliğin olmadığı yeni bir platform. Uygulamanın merkeziyetsiz olması, AT Protokol gibi bi altyapıda olup herkesin bu protokolü kendi sunucusuna yükleyip binlerce farklı Blusky sunucusu kurabilip bunların hepsinin birbirine bağlanması gibi teknik ve potansiyel harika detaylarla kimse ilgilenmiyor şu anda gördüğüm kadarıyla. Çünkü X’ten ve Musk’tan yılmış kitlelerin müdahalesiz ve basit bir ‘Twitter’ açlığını doldurmuş görünüyor Bluesky. Bu amaçla geçenler gözlemlerime göre çoğunlukta. Dezenformatif içerikler üreten trol ve botların daha burada etkili olacak bir sayıya ulaşmaması ve X gibi bu hesapların zehirli iletişim modellerini teşvik etmeyen yapısı da Bluesky’ı kullanıcılar tarafından cazip kılıyor anlaşılan.
DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR
Bluesky henüz kendine özgü kimliğini ya da amacını bulabilmiş değil gibi görünüyor. Platform, 2009-2010 yıllarında Twitter'la ilk tanıştığım günlerine benziyor. Şimdilik Bluesky, bir zamanlar interneti bir bütün olarak kaplayan kaygısız ciddiyet duygusunu çağrıştırıyor. Bluesky yıllardır görmediğiniz ya da haber almadığınız kayıp arkadaşlarınızı yeniden keşfetmenin garip ve keyifli deneyimini tekrar yaşatıyor. Şimdi bu garip hazzın kendisi yeniden keşfedilebilir durumda yani.
Ama çok küçük bir şirket yapısı olan ve neredeyse çalışan başına 1 milyondan fazla kullanıcı düşen Bluesky’ın önümüzdeki günlerde ciddi anlamda moderasyon krizi yaşayacağını öngörmemek naiflik olur. Türkiye, Bluesky’ı yeni keşfediyor ve bu hızla göç devam ederse Türkiye’de ciddi bir alternatif olma olasılığı var Bluesky’ın. Fakat medya, siyaset ve eğitim kurumlarının ilgisinin hala zayıf olduğunu görüyorum. Halbuki burada on binlerce Türkiye’den hesap açmış insan var ve onlara buradan seslenme görevlerninin de olduğunu düşünüyorum. Görülen o ki X artık bir tekel olarak kalamayacak. Ayrıca sahte hesaplara da dikkat, isteyen istediği kişinin kılığına bürünebiliyor şu anda.
Eski adıyla X'in kullanıcı kaybetmeye başlamasında veya kullanıcıların artık platformda etkinliğini azaltmasında aslında bazı önemli farkındalıklarımıza dikkat çekmek gerekiyor. Belki de bu durum sosyal medyadan ve onun normalleştirdiği zorlayıcı, sürekli dikkat çekme arayışından kurtulabileceğimizin bir işaretidir. İnsanların yeni sakin limanlar araması ve Bluesky'nin yükselişi de bu açından iyiye işaret olabilir.
Yorum Yazın