MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Anayasa Günlüğü - İlk Gün

Ana SayfaHukukAnayasa Günlüğü - İlk Gün
Anayasa Günlüğü - İlk Gün

Ben, mahalleye yeni taşınan çocuk konumunda olduğum için toplantıda fazla konuşmadım. Sadece birisi saat kaç dediğinde bende “üç” diye cevap verdim.

16 Haziran, 2025, Pazartesi 06:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Adnan Ekinci
Adnan Ekinci

Ve kendi kendime söz verdim. Bu çocuklar için elimden geleni yapacağım. Anayasa istiyorlarsa, Anayasa... Fakat onların da gayret  göstermesi lazım. Gerçi, birikimlerinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Ama biliyorum ki, azim her şeyi hallder. 

İLK GÜN...

19.05.1999-Çarşamba

Bugün öğlen, uzun zamandır çağrıldığım ve her seferinde bir bahane ile atlattığım Sivil Anayasa Girişimi toplantısına katıldım. Aslında, geçen yıl da şöyle bir uğramıştım. Fakat, o dönemde, katılımcıları Anayasal kavramları henüz yerli yerine oturtamamış bulmuştum. Bu nedenle, çalışmalara katılmak için belirli bir olgunluğa erişmelerini bekledim. 

Çok ilginç, bugünkü toplantıda, geçen yıl gördüğüm insanlarla aynıydı. Hatta aynı kişiler, aynı yerlerde oturuyorlardı. Eğer abartmıyorsam üzerlerinde aynı elbiseler vardı. Örneğin, Osman K'nin, gömleği yine kemerin üzerine çıkmıştı. Biraz sürrealist tanımlama oldu galiba...

Toplantıya katılımın azlığı dikkatimi çekmişti. Meğerse, bu özel bir toplantıymış, SekreteryaToplantısı... 

Anladığım kadarıyla bu toplantılara herkes alınmıyor, bir nevi Ekabirler Divanı...

Diğerlerine ayıp olmasın diye de, adını hamallığı çağrıştıran, Sekreterya Toplantısı demişler. Beni de bu oluşuma almaları akıllıca bir karar doğrusu. Alınıp, alınmamam konusunda bir oylama yapıldı mı, yapıldıysa kimler lehime oy kullandı, henüz bilmiyorum. 

Sekreterya (herhalde benim katılmam nedeniyle, yeniden) iş bölümü yaptı. Murat B, Başkanlığa seçildi. Yardımcısı Mebuse T. oldu. Bir nevi Murat B'nin sağ kolu olacak galiba. Ben de, Mebuse T.'nin yardımcısı seçildim. Herhalde ben de Mebuse T.'nin sağ kolu olacağım. Garip bir örgütlenme biçimi gibi geldi bana. Sol tarafı olmayan piramit gibi...

Göreve seçildiğimde (oy birliği ile, daha doğrusu Mebuse T.'nin önerisine kimse ses çıkarmadığı için ben böyle algıladım. O esnada, garip bir şekilde bakışmalarına da anlam veremedim. Herhalde böyle bir görevi kabul etmeyeceğimi zannediyorlardı) tuhaf bir duyguya kapıldım. 

Aklıma birden, Hıfzı Veldet Hoca geldi. O da, yaşamının en taze çağında, TBMM'nin ilk dönemlerinde zabıt katipliği (bir nevi sekretarya yardımcılığı) yapmıştı. Aldığım sorumluluk gerçekten ağırdı. Kaldırabileceğimi sanıyorum. 

Diğer bir enterasan durum da, bugünkü tarihin, ne kadar 19 Mayıs 1919'u çağrıştırıyor olmasıydı. Tüylerim ürperdi, diken diken oldu...

Ve kendi kendime söz verdim. Bu çocuklar için elimden geleni yapacağım. Anayasa istiyorlarsa, Anayasa... Fakat onların da gayret  göstermesi lazım. Gerçi, birikimlerinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Ama biliyorum ki, azim her şeyi hallder. Ünlü bir Paraguay atasözü vardır: “İstersen, yaparsın”... Bir de kararlılık çok önemli. Çünkü söz konusu olan, Anayasa... Ateşle oynuyoruz. 

Ve tarih, Anayasa ateşiyle oynarken memleketin perdelerini tutuşturanlarla dolu... Ol sebep, yarı yoldan dönerlerse, benim için çok kötü olur. Bir Talat Aydemir, Doğan Avcıoğlu olmak istemem. (Yine tüylerim ürperdi) Fakat, gördüğüm kadarı ile toplantıda samimi bir hava vardı. Hepsi iyi niyetli insanlar... 

Karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

Toplantıya katılanların bende uyandırdığı ilk izlenimlere gelince (Eski bir komitacı ve teşkilatçı olarak, bir gün bu günlüğün suiniyetli insanların eline geçeceği ve kötü emelleri için kullanacağı ihtimali nedeniyle, kişileri sadece adları ve soyadlarının ilk harfleri ile anacağım. Ne olur, ne olmaz! İleride vicdan azabı çekmek istemiyorum).

Etyen M: Esmer, uzun boylu, gözünü budaktan sakınmayan bir genç... Gelecek vaad ediyor. Ve hazır cevap! Sanki bir gün önceden, bu toplantıda ne konuşulacağını, kendisine ne gibi sorular geleceğini biliyormuş da, özel olarak hazırlanmış gibi... Bir gazetede yazıyormuş galiba. Spor yazarı olabilir. Acaba, kirada mı oturuyor?

Osman K: Sanırım henüz öğrenci. Boğaziçi'li olabilir... Ama köken olarak imam hatipli gibi geldi bana... Fakir bir ailenin çocuğu havası var. Olası bir ihtimalle yurtta kalıyordur. Harçlığı var mı, yok mu?

Murat B: Tarikat şeyhi gibi, az ve öz konuşuyor. Sanki, geçerken bir merhaba demek için uğramış da, bir kaç kurabiye yiyip kalkacakmış izlenimi yarattı bende. Belki de yanılıyorumdur, kahvaltı yapmadan gelmiş veya kurabiyelere düşkün biri de olabilir. Ne iş yaptığını bilmiyorum. Fakat bir ara yanındakine, “Zeyrek... Arnavut parke taşı...” gibi bir şeyler söylüyordu. Ya turist rehberi, ya da mühendis...

Mebuse T: Güzel Sanatlar'da okuyan, ailenin tek küçük kızı gibi. Toplantıda daha çok ağabeyleri konuşuyor da, o dinlemeyi tercih ediyor... Sadece, ağabeylerinin tartışmayı yoğunlaştığı anlarda, ıslak, yeşil gözlerini çırpıştırarak, ha ağladı ha ağlayacak bir ses tonlaması ile müdahele ediyor. Gerçekten de, tartışma sona eriyor hemen...

Yüksel S: Vefakar abla... Sanki, anne-baba terki diyar eyledikten sonra, koca konağın çekip çeviren, kardeşlerini okutup, evlendirmiş ve zaman zaman bir araya getirerek aile birliğinin devamını sağlıyor. Ağzından çıkan her söz, “Muratçım, sigarayı biraz azaltsan diyorum” veya “Osman, yine kazak giymeden çıkmışsın sokağa” kıvamında...Koruyor, esirgiyor.

Bir de, toplantı da, Kırşehirli Ömer diye birinden söz edildi, ama henüz görmedim.

Ben, mahalleye yeni taşınan çocuk konumunda olduğum için toplantıda fazla konuşmadım. Sadece birisi saat kaç dediğinde bende “üç” diye cevap verdim.

Not: Yıllar önce benim de parçası olduğum ve Türkiye’nin en önemli akademisyen ve yazarları Türkiye’nin “Yeni ve Sivil Bir Anayasa” ihtiyacından hareketle birkaç yıl süren toplantılar yaptılar. 

Katılımcılardan biri olan Avukat Adnan Ekinci bu notları yıllar önce kendi web sitesinde yayınlamıştı. 

Türkiye’de yeni anayasa tartışmları bağlamında bu notları kendisinin izni ile yeniden sizlerle buluşturuyoruz.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
AnayasaSivil Anayasa Girişimi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı