MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Anneler ağlıyorsa, barışın sahibi kim?

ANA SAYFADIŞ POLİTİKAAnneler ağlıyorsa, barışın sahibi kim?
Anneler ağlıyorsa, barışın sahibi kim?

Bu kıta artık vizyon üretmiyor. Strateji geliştirmiyor. Sadece komut alıyor.

11 Mayıs, 2025, Pazar 05:55
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Kılıç
Ali Kılıç
yazı içi reklam

Barış, Avrupa’nın diplomasi masalarındaki içi boş deklarasyonlarda değil; Barış, silah sevkiyatlarının son bulduğu, maden anlaşmalarının durduğu, halkların birbirine düşman değil kardeş olduğu bir düzende mümkündür.

Bugün Anneler Günü.

Kutlamak isteriz…

Ama nasıl?

Ukrayna’da, Gazze’de, Yemen’de, Suriye’de, Sudan’da, Karabağ’da ya da Rusya’nın uzak köylerinde, çocuklarını toprağa veren anneler varken… Göç yollarında umut arayan, enkaz altından sessiz çığlıklarla feryat eden anneler varken… Bu gün neye yarar? Hangi çiçek, hangi söz, hangi mesaj bir annenin acısını dindirebilir?

Dünya öyle bir hâle geldi ki; artık anneler sadece ağlıyor. Ve kimse sormuyor:

“Anneler ağlıyorsa, kim kazanıyor bu savaşı?”

Bakın Ukrayna’ya… Bakın Rusya’ya… Aynı kökten gelen, benzer dili konuşan iki halk, yıllardır birbirini öldürüyor. “Egemenlik” adına, “kimlik” adına, “bağımsızlık” adına… Ama bu savaşın ne Ukrayna’ya faydası var, ne Rusya’ya.

Kazanan belli: Silah satanlar.

Kazanan belli: Yeraltı zenginliklerine el koyanlar.

Kazanan belli: Bu kaostan düzen çıkarmaya çalışan emperyal projeler.

Avrupa’nın son ateşkes çağrısı neyin çağrısı? Barış mı, yoksa bir sahne dekoru mu? Britanya, Fransa, Almanya ve Polonya’nın altına imza attığı metin, Washington’un gölgesinde hazırlanmış bir deklarasyondan fazlası değil. ABD Başkanı Trump’la yapılan bir telefon görüşmesinden sonra, Kiev tren istasyonunda verilen pozlar… Ne sahada bir değişim yarattı, ne de annelerin gözyaşını dindirdi.

Münih Güvenlik Konferansı’nda ABD’nin Avrupa’ya çektiği stratejik ayar, birkaç hafta sonra ete kemiğe büründü: Avrupa, yine kendi adına değil, başkası adına konuştu. Kendi tarihini unutarak, kendi halkını görmezden gelerek…

Bu kıta artık vizyon üretmiyor. Strateji geliştirmiyor. Sadece komut alıyor. Liderlik koltuklarında oturanlar ise sabah ilk Washington’u arıyor. Çünkü asıl merkez orası. Avrupa artık kendi halkına bile güven veremiyor. Sokağında umutsuzluk, sandığında öfke, sokaklarında yalnızlık var.

Bu savaşlar, özgürlük için değil; pazar payı, enerji hatları, yeraltı kaynakları için.

Bu savaşlar, halklar için değil; holdingler, silah kartelleri, lobiler için.

Ve olan yine annelere oluyor.

Barış, Avrupa’nın diplomasi masalarındaki içi boş deklarasyonlarda değil;

Barış, silah sevkiyatlarının son bulduğu, maden anlaşmalarının durduğu, halkların birbirine düşman değil kardeş olduğu bir düzende mümkündür.

Ama o düzene ulaşmak için önce şu soruyu sormak gerek:

“Anneler neden hâlâ ağlıyor, ve kim bu gözyaşlarının üstünden servet biriktiriyor?”

Gerçek Anneler Günü’nü kutlamak için önce bu sorunun cevabını dürüstçe vermek gerek.

Ve cevabı bildiğimiz hâlde susuyorsak, sadece annelere değil, insanlığa da ihanet ediyoruz.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorumlar

yorum avatar

Kaleminize yüreğinize sağlık...

Şahan Avcı

13-05-2025 12:42

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Ali Kılıç
    Ali Kılıç

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP, AKP’nin yüzde 30’nı nasıl eritebilir?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Krallar ve ulus-devletler
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış güçler masalı: Unutan halk, güçlenen iktidar
    M. Cem Özmen
    M. Cem Özmen Kürt Sorunu: Anlaşılması o kadar zor değil aslında
    İdil Elveriş
    İdil Elveriş Silahlar susunca, barış bir anda gelivermiyor
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Doğru duvar yıkılmaz
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Trump’ın dostluğu?
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı