MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Yeni çözüm süreci olasılığı ve DEM Parti’nin durumu

ANA SAYFASİYASETYeni çözüm süreci olasılığı ve DEM Parti’nin durumu
Yeni çözüm süreci olasılığı ve DEM Parti’nin durumu
16 Ekim, 2024, Çarşamba 07:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk
yazı içi reklam

AKP ve MHP’nin DEM’i Türkiye siyasetine davet etmesi her şeyden önce CHP ile başlayan normalleşme dalgasının Kürt hareketini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini gösteriyor. Ancak normalleşme CHP’ye pek yaramadı. Benzer bir etkinin DEM bakımından olup olmayacağını hep birlikte deneyimleyeceğiz. DEM’in kimliği anayasaya yapım sürecinde hem şekillenecek hem de test edilecek. 

Bahçeli ve Erdoğan’dan gelen olumlu sinyaller Kürt hareketi cephesinde dalgalanmaya yol açtı. Henüz kimse çözüm süreci gibi iddialı bir yeniden başlangıcın varlığına inanmasa da “Türkiye siyasetine davet” başlığı altında bir hareketlenmenin yaşandığını söylemek yanlış olmayacaktır. İktidar bloğu CHP’nin normalleşmesinin bir benzerini DEM’le inşa etmeye mi kalkıyor, bu olasılık iç siyaseti ve Ortadoğu jeopolitiğini nasıl etkiler soruları yanıtlanmayı beklemekte. 

​Bu noktada çözüm süreci olasılığını parantez içine alıp DEM’in bugünkü durumunu analiz etmek yararlı olabilir. Kürt hareketinde işler 2015’den beri iyi gitmiyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinde 6 milyon oya karşılık % 13 sınırına ulaşan HDP, bu çizginin en yüksek temsil başarısını yakaladı. Ardından yaşananları ise hepimiz biliyoruz. Kobani olayları ve hendek sürecinde doruğa çıkan PKK terörü demokrasiye dair tüm umutları tüketti. Türkiye büyürken Kürt hareketi küçüldü. 2023’de oylar 4 milyon 800 seviyesine kadar geriledi. 

​Küçülme ve yerinde sayma sarmalının sadece nicelikten ibaret olmadığını da söylemek lazım. Kürt seçmende, özellikle de gençlerde ciddi bir kimlik kaybı sorunu var. Parti bağlılığı hiç de güçlü değil. DEM genel merkezinin politbüro siyaseti karşısında daha esnek ve rahat bir siyasal tavır içinde gençler. Bu durum özellikle büyük kentlerde CHP adaylarına yönelmeyi kolaylaştırıyor. Yerel seçimlerde oy oranının % 5.7’e kadar düşmesinin temel nedeni bu. Tabii Kürt hareketi hala muhalefetle işbirliğini önemsiyor. AKP karşısında CHP ve TİP gibi partilere destek partinin politik angajmanları arasında. 2023 seçimlerinde TİP’le yapılan başarısız seçim ittifakı, bu sene yapılan yerel seçimde Başak Demirtaş’ın adaylığının engellenmesi ve kent uzlaşısı adı altında İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkarılmaması Kürt hareketinin Türkiye soluyla işbirliğini devam ettirmek için yaptığı veya yapmak zorunda kaldığı fedakarlıklardan sadece birkaçı.

Kürt hareketine uzanan el sadece anayasa yapıp süreciyle ilgili bir mesele olarak yorumlanamaz. Kürt hareketini ana akım siyasetle ve devletle konuşabilir hale getirme tasarısı Türkiye’yi İsrail kaynaklı risklere karşı güçlendirecektir.  

TÜRKİYE’Yİ, İSRAİL KAYNAKLI RİSKLERE KARŞI GÜÇLENDİRECEKTİR

İrtifa kaybıyla geçen böylesi bir 9 yılın ardından uzandı Bahçeli’nin eli DEM’li vekillere. AKP ve MHP’nin DEM’i Türkiye siyasetine davet etmesi her şeyden önce CHP ile başlayan normalleşme dalgasının Kürt hareketini de kapsayacak şekilde genişleyebileceğini gösteriyor. Ancak normalleşme CHP’ye pek yaramadı. Benzer bir etkinin DEM bakımından olup olmayacağını hep birlikte deneyimleyeceğiz. DEM’in kimliği anayasaya yapım sürecinde hem şekillenecek hem de test edilecek. Partinin Türk demokrasinin standartlarının yükseltilmesi dışında kendi özel gündemini, yani Kürt sorununa dair hassasiyetini ne ölçüde sürece yansıtacağı meselesi ise kendileri bakımından bilhassa önemli. DEM’le diyaloğun Cumhur İttifakına büyük bir yarar sağlayacağı ise açıkça ortada.

AKP ile CHP arasındaki normalleşmeye MHP şiddetle karşı çıkmış, siyasette normal ile anormal arasındaki sınırın Türk milliyetçilerine rağmen çizilemeyeceği noktasında sert bir tutum takınılmıştı. DEM’le başlayan süreç ise daha dengeli gidiyor. Aynı anda hem AKP hem de MHP liderleri olumlu ve ılımlı mesajlar vermekte. CHP’den sonra DEM de bu sürece dahil olursa iç politik gündemdeki anayasa, dolayısıyla AKP ağırlığının artacağını ön görebiliriz rahatlıkla. Erdoğan ve Bahçeli, siyasi hayatı belirlemeye devam edecek. Onların sınırlarını çizdiği bu gündem destekleyenler ve karşı çıkanlar bakımından CHP ve DEM içinde yeni dalgalanmalara yol açacaktır.

Tartışmayı bitirmeden Ortadoğu jeopolitiğine dair bir hatırlatma yapmak yararlı olabilir. Kürt hareketine uzanan el sadece anayasa yapıp süreciyle ilgili bir mesele olarak yorumlanamaz. Kürt hareketini ana akım siyasetle ve devletle konuşabilir hale getirme tasarısı Türkiye’yi İsrail kaynaklı risklere karşı güçlendirecektir. Bu bağlamda içeride safların sıklaştırma stratejisinin dışarıda devletin hareket kapasitesini arttıracağını söyleyebiliriz. 

  • CHP’nin anormalleşmesi CHP’nin anormalleşmesi
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
AKPMHPDEM PartiCHPTİPÇözüm Süreci

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı