MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

TCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?

ANA SAYFAEKONOMİTCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?
TCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?

Ekim ayında güçlü bir faiz indirimi (örneğin 300 baz puan ya da daha fazla) yapmak riskli olabilir. Enflasyondaki yukarı yönlü sürprizler, kur riskleri ve güvenilirlik sorunu dikkat edilmesi gereken unsurlarolarak karşımıza çıkmaktadır.

09 Ekim, 2025, Perşembe 00:05
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı
yazı içi reklam

Bu konuda “evet” ya da “hayır” demek kolay değil — karar büyük ölçüde enflasyon, kur oynaklığı, iç talep, küresel faiz ortamı ve para politikasının güvenilirliği gibi dinamiklerle birlikte siyasi gelişmelere bağlıdır. Bu nedenle, faiz indiriminin avantajları ve riskleri çerçevesinde bir değerlendirme yapmak gereklidir.

Öncelikle mevcut duruma göz atalım;

• TCMB politika faizi şu an %40,50 seviyesindedir.

• Eylül ayında enflasyon beklenenden yüksek geldi.

• Piyasa beklentileri, bazı anketlerde Ekim’de faizin sabit tutulacağı yönündedir.

• Bazı piyasalar ve analistler, para politikasının gevşetilmesinin sürdürülebilirliği açısından dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Bu veriler ışığında, Ekim ayında faiz indirimi yapılması hem fırsatlar hem de riskler içermektedir.

Faiz indirimini savunan görüşlerin dayandığı bazı gerekçeler:

• Büyümeye destek, Faiz düşerse kredi maliyetleri azalır, yatırım ve tüketim artar; bu da ekonomik aktiviteyi destekleyebilir. Özellikle iç talep zayıfsa, bu tür bir destek önemli olabilir.

• Mevcut faiz yüksekliği ve marjinal etkinlik, %40’lar seviyesindeki politika faizi, finansman maliyetini çok yüksek tutar. Bu düzeyde faizin marjinal etkisi azalır; daha küçük indirimlerle bile ekonomide moral etkisi yaratılabilir.

• Beklentilerin yönetimi ve piyasaya sinyal, Eğer TCMB enflasyondaki düşüş eğiliminden emin oluyorsa ve bunu piyasaya göstermek istiyorsa, sınırlı bir indirimle (örneğin 100–200 baz puan) orta-yeni yönelim için sinyal verebilir.

• Faiz yükünün düşürülmesi, Devletin ve özel sektörün faiz giderleri yüksek düzeydir. Faizin aşırı yüksek kalması, borç servisi yükünü artırmakta ve kaynakların üretimden uzaklaşmasına neden olmaktadır.Türkiye’nin son yıllarda bütçesinde faiz giderlerinin payı artmış durumdadır (2025 itibarıyla toplam harcamaların %13–15’i civarında). Faiz indirimi kısa vadede faiz yükünü azaltabilir.

Tam tersine, faiz indiriminin sakıncalı olduğunu ileri sürenlerin görüşleri;

• Enflasyon baskısı, Enflasyon hâlâ çok yüksektir ve beklentiler yukarı yönlüdür. Faiz indirimleri, fiyat artışı baskılarını yeniden canlandırabilir. Özellikle Türkiye'de “fiyat ayarlamaları + beklenti” kanalları güçlü çalışmaktadır.

• Kurdaki oynaklık ve dış kırılganlık, Türk Lirası üzerindeki baskılar sürmektedir. Faiz indirimi, yabancı yatırımcıların çıkışını tetikleyebilir, döviz kuru üzerinde yukarı yönlü risk yaratabilir.

• Para politikasının güvenilirliği, Merkez Bankası’nın kredibilitesi hâlâ kırılgandır. Faiz indirim sürecinin erken gelmesi, piyasa tarafından “tedbirli davranılmıyor” yorumu alabilir ve beklenti yönetimi zora girebilir.

• Gecikmeli etkiler, Para politikasının etkileri zaman içinde geç gelir. Bugün indirilen faiz, fiyatlar üzerinde baskı oluşturabileceği gibi, talep üzerinde etkisi ancak birkaç ay sonra görülür. Eğer enflasyon bu süreçte kontrol altına alınamazsa, ters tepki gelebilir.

• Sinyal maliyeti, Eğer TCMB indirimden sonra enflasyon veya döviz kuru kontrolünü kaybederse, düzeltme için daha radikal adımlar gerekebilir ve bu da güven zedelenmesine yol açabilir.

Sonuç olarak, Ekim ayında güçlü bir faiz indirimi (örneğin 300 baz puan ya da daha fazla) yapmak riskli olabilir. Enflasyondaki yukarı yönlü sürprizler, kur riskleri ve güvenilirlik sorunu dikkat edilmesi gereken unsurlarolarak karşımıza çıkmaktadır. Ama ölçülü, temkinli bir indirim (örneğin 100–200 baz puan) ve bunun “şartlara bağlı devam edebilirim” mesajı verilerek yapılması, piyasaya moral verebilir ve ekonomi üzerindeki kredi baskısını bir nebze hafifletebilir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Atina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Almanya'da aşırı sağın yükselişiyle birlikte siyasetin yeniden konfigürasyonu
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Sınıflar dört duvarın ötesine geçiyor
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Elmanın anayurdunda yükselen bozkır gücü: Kazakistan 
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin Hukuk fakültesi mezunlarının Sisifos kayası: Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzevir
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP Merkez Parti mi? (2)
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin yalnızlığı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM Komisyonu Öcalan’ı da dinlemeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Devletin sahipleri ve DEM Parti!
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı