MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Tanpınar'a Huzur Yok 49. Bölüm: Kimsenin ziyaret etmediği müze

Ana SayfaEdebi̇yatTanpınar'a Huzur Yok 49. Bölüm: Kimsenin ziyaret etmediği müze
Tanpınar'a Huzur Yok 49. Bölüm: Kimsenin ziyaret etmediği müze
12 Ocak, 2025, Pazar 07:26
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Menteş
Murat Menteş

Böylece kaç sonsuzluk birleşecekti?

HUZUR

Ferdi Tayfur mektubunda “Saçmalığın sonu yok Bahtiyar, bu memlekette hem zulüm görürsün, hem de kıskanılırsın” yazmış.

Kulüpte, pencere kenarında tek başına oturmuş, elimdeki sayfadan, zekasına ve müktesebatına imrendiğim sanatçının kusursuz el-yazısını okuyorum:

Sevgili kardeşim,

Sizinle aramızda gerek zaman, gerekse mekan bakımından muazzam mesafeler var.

İnsan, teselliyi gaibin [görünmez âlem] civarındaki uzaklarda, sessizliğe benzeyen bir selamda arıyor bazen.

Hastanede, tedavi altındayım. Bir yandan afyon çek, bir yandan şifa bakın. Vahim tenakuzların enkazı altında geçiyor ömrüm.

Dilerim siz Londra’da afiyettesinizdir.

Bu memlekette hem zulüm görürsün, hem de kıskanılırsın

Bizim gibi talihi makûs [ters dönmüş], daha doğrusu, kaderi tersten yazılmış kişiler…

Görüyorsunuz ya delikanlı dostum, her cümlenin sonunu getiremiyorum.

Ahmet Hamdi Tanpınar Bey, Adalet [Cimcoz] Ablam’la birlikte ziyaretime geldi.

Bilmem tanır mısınız Tanpınar’ı? Adamın gözlerinde sönmüş volkan derinliği. Vaktiyle, Sofya’da tanıştığım bir manyetizma profesörünü hatırladım. O da böyle sakin ve esrarengizdi.

Afyon illetinden sıyrılamadım. Aşk da bir başka illet suretinde tezahür etti hayatımda. Melek’le [Kobra] birbirimize saadeti ve felaketi tattırdık.

Cerbezeli biri sanıyorlar beni. Halbuki kendimi tanıyamadım ben. Namütenahi bir girdapta fırdönüyorum. Dünyanın basitliğini, hakikaten zaten tahakkuk ettiğini idrak edemedim; birşeyleri çetrefil hale getirme ihtiyacı duydum belki?..

Öldüren Sır adlı bir film noir üzerinde çalışıyorum. Sanat nazariyelerine bakılırsa, komedi satıhta, trajedi derinlerdedir.

Amma şikayet ettim. Nazımı, kahrımı çekmenizi beklemiyorum sizden. Kâfi derecede hodbinlik ettim. Bana cevap yazma zahmetine girmenizi beklemiyorum. İmkan bulursanız, telefon açınız. Sesinizi duymak sevindirir.

Bu adam, tarihin rüzgarıyla karanlığa savrulan bir gölge

Hülasa, benim… huzurum kalmadı.

Temennim o ki siz gençliğinizin kıymetini bilin, tadını çıkarın azizim.

Yürek dolusu sevgilerimi sunuyorum.

Elde mektup öylece dururken içeri Viktor girdi ve avare neşesiyle haykırdı: “Hey, donakalmışsın. Ne o, imparatordan gelen bir tehdit mektubu mu?”

Kağıdı katlayıp ceketimin iç cebine koydum.

***

“O, seksi bir dâhi!”

“Kimsenin umursamadığı bir yazara kim ‘seksi’ der Tanrı aşkına?! Yanlış anlama sevgilim, fakat sizin ülkenizde… fert ile cemiyet birbirinden korkuyor mu nedir? Tanpınar hakikaten Türkiye’nin modernleşme imkanlarını bütün olarak gören ve gösteren bir öncü olsaydı, General Mustafa Kemal’in askerî, siyasi ve içtimai sahalarda gerçekleştirdiği projenin sanatsal ve felsefi veçhesini kursaydı, birileri bunu anlar ve benimserdi herhalde.”

“Lafügüzaf! Sizinki kadar yurttaşından korkan ve onu korkutan, ezen başka devlet mi var?”

“Haklısın, Bahtiyar. Fakat biz devleti yıkmayı kafaya koymuştuk. Yıktık da nitekim. Siz ise canla başla devleti kurtarmaya çabaladınız. Hikayenizi yaratıcı yazarlar değil; politikacılar, askerler, bürokratlar yazdı. Ona yazmak denirse tabii. Halkınız da türkülerle avundu. Yerleşik hayata geçemediniz. Tanpınar’dan aktardığın şu söz neydi?.. Hah, ‘Şehrin ortasında, ıssız bir adada yaşar gibi yaşadık.’ Sizin yalnızlığınız bile demode, daha doğrusu arkaik, yabani bir yalnızlık. Dickens, Hugo veya Dostoyevski’nin analizleri ve eleştirileri bir yanda, sizin iniltiniz öbür yanda. Aklını başına topla ve elini vicdanına koy; İstanbul, köylülerin hakimiyeti altında değil mi? Ahmet Hamdi Bey’in romanlarındaki şehrin ahengi, gerçeği yansıtıyor yahut biçimliyor mu?”

Viktor’la münakaşaya tutuşmuştuk. Size âşık olan kişiye kendinizi beğendirmeniz bazen zorlaşır da, şaşar kalırsınız. Kanaatimce, âşığınızın size bakınca gördüğü kişi başka biridir ve işte bundan ötürü kişiliğinizi açığa vurduğunuzda birtakım arızalar çıkar. Burada, sofistike bir Soğuk Savaş draması baş-gösterdi sevgili okur. Sovyetler Birliği ile Türkiye arasındaki sosyo-politik maçta çekilen şutlar, her nasılsa, romantizmin kalesini sarsıyor.

Sizin ülkenizde fert ile cemiyet birbirinden korkuyor!

“Haklısın. Tanpınar’ın değeri henüz bilinmiyor. Fakat, içtimaiyatta [sosyoloji] ‘azınlık etkisi’ adlı bir bahis mevcuttur. Hayatımızı çoğunluğun tercihleri ve yönsemeleri belirliyor gibi görünse de, küçük gruplar ve kimi bireyler uzun vadede toplumsal tesirler uyandırırlar. İstisnai unsurların göze çarpmayan yahut aykırı tutumları, belirleyici hale gelir zamanla. Hem evrimsel hem de tarihsel bir vakadan bahsediyorum.”

Viktor kadehini kaldırdı ve “O takdirde, eserinin kıymeti, vefatından çok sonra anlaşılacak, nur saçan bahtıkara Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şerefine içiyorum!” deyip istihzayla gülerek içkisini yudumladı.

“İnsanlar ikiye ayrılır” dedim.

Kahkaha attı: “Gene mi?!”

İstifimi bozmadım: “Ölenler ve öldükten sonra yaşayanlar.”

“Tabii, elbette, ne demezsin, kesinlikle!”

“Neden küstahlık ediyorsun?”

“Bahtiyarcığım, cüretkarca bağırılan yalanlar, pısırıkça fısıldanan hakikatleri bastırır.”

“Yani?”

“Bu adam kimsenin ziyaret etmediği bir müze gibi! Tarihin rüzgarıyla karanlığa savrulan bir gölge. Ne sosyetenin alakasına mazhar olabilmiş, ne de ahaliyle selamlaşmış. Ona nasıl ümit bağlarsın, aklım almıyor. Gerçi… insan aptal olmasa bile hassas bir kalbe sahip olabilir. Fakat bu türden bir ümit… sabır ırmağındaki en küçük balık.”

“Hiçliği köpürtene kadar çırpan bir kâhine mi benziyorum sence?”

Kaşları kalkarken dudakları büküldü: “Anlamadım?”

Sitem makamından ses verdim: “Ah dostum… Duygusallığımın beni düşüncesizliğe sürüklediğini sanıyorsun… Kalbimiz, değer verdiğimiz insanların sürekli kırıp parçalaması için var; bunu biliyorum, kabulleniyorum ve normal karşılıyorum… Ne yapayım, söylemek istediklerimi söylemeyip, duymak istemediklerimi dinleyerek mi geçireyim tüm zamanımı?”

Viktor yumuşadı: “Özür dilerim. Niyetim seni üzmek değildi…” Yüzüne, bir asker ciddiyeti yayıldı: “Haddizatında, Tanpınar’ın Türkiye’ye saygın bir hayatiyet imkanı yarattığını anlıyorum. Ve bunun ne kadar vazgeçilmez bir ehemmiyet taşıdığının şuurundayım. Ahmet Hamdi Tanpınar, eminim ki Türkiye’de yaşayan en mühim şahıs.”

Tefrikanın tüm bölümlerini okumak için yukarıdaki görsele tıkla ☝️

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ahmet Hamdi TanpınarTefrika

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Murat Menteş
Murat Menteş

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı