MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Orta vadede ışık yok, güzel günler bir başka bahara

ANA SAYFAGENELOrta vadede ışık yok, güzel günler bir başka bahara
Orta vadede ışık yok, güzel günler bir başka bahara
08 Eylül, 2024, Pazar 07:46
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu
yazı içi reklam

Yapısal reform ve maliye politikasının eksikliği, toplumun programa inancı gibi konular OVP hedeflerinin başarı sansını oldukça düşürüyor. Ayrıca uluslararası ekonomik koşulların istikrarlı olması, hedeflere erişilebilmesi için önemli bir faktör olacak. Bu şartlar altında, parlak günler ne yazık ki başka bir bahara kalmış gibi görünüyor.

2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program açıklandı. Kamuoyu birkaç gündür bu planda yer alan hedefleri ve gerçekçi olup olmadığını tartışıyor. Yeteri kadar tartışılıyor mu, ciddiye alan var mı? Maalesef yeterince tartışan da yok, ciddiye alan da pek yok. Birçok hedef iyi niyetli olarak yazılmış ama bunları gerçekleştirmek için kullanılacak araçlar ve yöntemler konusunda zayıf kalmış. Sanki sadece yapılması zorunlu olduğu için yapılmış bir iş gibi.

Orta Vadeli Program(OVP), bir ülkenin ekonomik ve mali hedeflerini belirleyen, genellikle üç yıllık periyotlar için hazırlanan belgelerdir. Bu programla, iktidarın ekonomi politikalarını ve bu politikaların uygulanacağı yolları ortaya koyar. OVP, ekonomik büyüme, enflasyon, işsizlik, bütçe dengesi, döviz kuru beklentileri gibi makro ekonomik göstergelere dair öngörüler ve hedefler içerir. Peki neden yapılır?

OVP’ler, ekonomik istikrarın korunması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşılması için yol haritası sağlar. Bu, piyasalara ve yatırımcılara güven verir. Aynı zamanda uzun vadeli ekonomik politikaların daha iyi planlanması ve kamu kurumları arasında koordinasyonun sağlanması amacı taşır. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasına yardımcı olur. Bir de iktidarın ekonomi politikalarını ve hedeflerini kamuoyuyla paylaşılması, şeffaflık sağlar ve hesap verilebilirliği artırır.

Açıklanan OVP, daha gerçekçi ve temkinli hedefler belirleyerek ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamayı amaçlıyor gözüküyor. Enflasyonun düşürülmesi, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi, cari açığın azaltılması ve işsizliğin düşürülmesi gibi hedefler, uzun vadeli ekonomik refah için kritik önem taşımakta. Ancak bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için güçlü ve tutarlı ekonomik politikaların yanı sıra uluslararası ekonomik koşulların da dikkate alınması gerekli.

OVP’nin ana omurgasının "dezenflasyona" dayandığı belirtildiğinde, bu ifade, iktidarın öncelikli hedeflerinden birinin yüksek enflasyon oranlarını düşürmek ve makul, sürdürülebilir seviyelerde enflasyon oranlarına ulaşmak olduğunu gösterir. Dezenflasyon, enflasyon oranlarının düştüğü ancak fiyatların hala genel olarak artmaya devam ettiği bir süreç, yani negatif enflasyon veya deflasyon değil.

Şu ana kadar sadece Merkez Bankasına bırakılmış bir enflasyonla mücadele programı gördük ki, bu da programın zayıf karnı. Maliye politikalarının programı yeterince desteklemediği bir gerçek.

PROGRAMIN ZAYIF KARNI

Dezenflasyon süreci, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinden geçen ülkelerde ekonominin yeniden dengelenmesi ve halkın alım gücünün korunması için kritik bir öneme sahip. Bundan dolayı OVP’de belirli politika araçlarının ve adımlarının devreye sokulması beklenir. Bu politika setleri, para politikaları, maliye politikaları ve yapısal reformlardan oluşur.

Şu ana kadar sadece Merkez Bankasına bırakılmış bir enflasyonla mücadele programı gördük ki, bu da programın zayıf karnı. Maliye politikalarının programı yeterince desteklemediği bir gerçek. Özellikle kamu harcamalarının kısılması ve adil bir vergi düzeni kurulması için atılan adımlar eksik kaldı. Yapısal reformlar alanında ise hiçbir şey yapılmadı.

Üretim kapasitesini arttıracak ve verimliliği yükseltecek reformlar, maliyet baskılarını azaltarak enflasyonun düşmesine yardımcı olur. Bunun yanında rekabeti arttıracak ve monopolistik/oligopolistik yapıların önüne geçecek düzenlemeler, fiyatların daha rekabetçi bir düzeye gelmesini sağlar.

Eğer bu yapısal reformlar hayata geçirilmezse, şu anda bir gelişme görmüyoruz, sadece TL’nin değerli kılınmasına yönelik politikalarla enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak ve büyümek mümkün olmaz. TL’nin değerli olması kısa vadede maliyet enflasyonunun öne geçer, bir süre sonra ithalata olumlu katkı, ihracata olumsuz katkı yapar. Döviz açığı büyür ve daha önce yaşadığımız gibi herkes dövize hücum etmeye başlar. Arz fazlası yaratacak yapısal reformlar şart.

Ayrıca ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankasının belirlediği dezenflasyon politikalarını karalılıkla ve tutarlılıkla uygulaması gerekir. Ama burada en önemli unsur, toplumsal desteğin sağlanması. Halkın güveni ve desteği, herhangi bir ekonomik planın başarısı için çok kritik. Halkın güvenini ve desteğini sağlamak, yalnızca ekonomi politikalarının kendine değil, aynı zamanda bu politikaların nasıl uygulandığına ve iletişime şekline de bağlı. Bunun için şeffaf iletişim, düzenli raporlama, katılımcı politika ve yolsuzlukla mücadele gerekli.

Yapısal reform ve maliye politikasının eksikliği, toplumun programa inancı gibi konular OVP hedeflerinin başarı şansını oldukça düşürüyor. Ayrıca uluslararası ekonomik koşulların istikrarlı olması, hedeflere ulaşabilmesi için önemli bir faktör olacak. Bu şartlar altında, parlak günler ne yazık ki başka bir bahara kalmış gibi görünüyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorumlar

yorum avatar

“Parlak günler ne yazık ki başka bir bahara kalmış gibi görünse de” baharlar çiçeklenip meyve vermiyor ki her bekleme bir kaybetme oluyor, emeğinize sağlık değerli Hocam…Her yazınızla bu yönlü bilgisizliğimin bilincine varıp yeni bilgiler, sözcükler öğreniyorum.Çok teşekkürler…

Gülseren Alçı

10-09-2024 19:02

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Su krizi, belediyeler ve otonom çözüm
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı FED kararları ve resesyon beklentisi
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Ekonomi kötü, geçinemiyorum diyor Cumhur İttifakı’na oy veriyor…
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Kadın, yaşam, özgürlük: Mahsa’nın yankısı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Ergenlikte mantık nereye gider?  
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı