MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Muhalefetin dış politika ile imtihanı

Ana SayfaDiş Poli̇ti̇kaMuhalefetin dış politika ile imtihanı
Muhalefetin dış politika ile imtihanı
23 Aralık, 2024, Pazartesi 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Serkan Kaya
Serkan Kaya

Özellikle dış politika muhalefetin en zayıf olduğu alan olarak göze çarpmaktadır. Üstelik muhalefet tarafından dile getirilen pasif dış politik söylemler, sanki Atatürk’ün dış politikasının bir devamı gibi anlatılmak istenmektedir. Oysa Atatürk, bir diplomasi ve dış politika ustası olarak asla pasif politikaların adamı değildir.

Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaşın muhaliflerin zaferi ile sona ermesi ve Esad’ın devrilmesi sonrasında Türkiye’de ekonomik sorunlar nedeniyle zor günler yaşayan iktidar bir miktar nefes almış oldu. Nitekim bu durum hemen iç politikada kullanıldı ve gayrı resmî bir biçimde muhaliflerin elde ettiği zaferin arkasında Türkiye’nin olduğu konusunda bir hava estirildi. 13 yıldır dillere pelesenk edilen “Emevi Camii’nde namaz kılma” ritüeli de MİT Başkanı İbrahim Kalın tarafından yerine getirildi. Her ne kadar AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin Suriye’de hiçbir grubun arkasında olmadığına ilişkin bir açıklamada bulunduysa da İbrahim Kalın’ın Colani ile aynı araçta verdiği fotoğraf kadar ses getirmedi ve inandırıcı olmadı.

Nitekim devam eden süreçte kamuoyu yoklamalarında uzun süredir ikinci parti durumunda olan AK Parti’nin, CHP’yi geçerek yeniden birinci parti olduğuna ilişkin haberler okumaya başladık. Belediye seçimlerinde ağır bir yenilgi alan ve uzun bir süredir devam eden ekonomik sorunları çözemeyen AK Parti için bu durum büyük bir şansa dönüştü.

Elbette partilerin ortaya çıkan yeni siyasi gelişmeleri kendilerine uygun bir şekilde kamuoyuna anlatması ve bu şekilde menfaat/oy temin etmesi doğal ve meşru bir yöntemdir. AK Parti’nin de uzun süredir eleştirilerin odağında yer aldığı Suriye meselesindeki bu yeni durumu lehine kullanması doğaldır. Ancak doğal olmayan şey Türkiye’de muhalefetin içinde bulunduğu kabızlıktan bir türlü çıkıp, toplumsal muhalefeti bir sinerjiye dönüştürememesidir. Nitekim dış politika özelinde yakın zamanda örneklerini gördüğümüz acemilikler, kararsız/küskün seçmenin muhalif kanada kalıcı bir şekilde evrilmesini zorlaştırmaktadır.

Seçmen, haklı olarak, devrilmesinden 2 gün önce Türkiye’ye Esad ile görüşmesini tavsiye eden bir muhalefet istememektedir. Böyle bir tablo seçmeni, muhalif aklın ülkeyi yönetme konusunda yeterince birikimli olduğu konusunda tereddüte düşürmektedir. Diğer taraftan başka konularda da muhalefetin öncü ve vizyoner olduğunu söylemek mümkün değildir. Muhalefet daha çok iktidar partisinin aksiyonlarını beklemekte ve iktidarın tavrına reaksiyoner tavır takınmayı yeterli görmektedir. Cesur olup inisiyatif kullanmaktan ve bir gelecek vizyonu ortaya koymaktan uzak görünmektedir. Oysa toplum muhalif partilerden yeni bir gelecek söylemi ve 22 yıldır görünenden farklı bir vizyon beklemektedir.

CHP’nin dış politikadaki temel sorunu dünyadaki gelişmeleri doğru okuyamamasından kaynaklanmaktadır. Zira uzun süredir dünyada küreselleşmenin ve tek kutuplu bir düzeninin hakim olduğu dönemde CHP ulusalcı bir politika benimsemiştir.

CHP’NİN TEMEL SORUNU GELİŞMELERİ DOĞRU OKUYAMAMAK

Özellikle dış politika muhalefetin en zayıf olduğu alan olarak göze çarpmaktadır. Üstelik muhalefet tarafından dile getirilen pasif dış politik söylemler, sanki Atatürk’ün dış politikasının bir devamı gibi anlatılmak istenmektedir. Oysa Atatürk, bir diplomasi ve dış politika ustası olarak asla pasif politikaların adamı değildir. Atatürk’ün dış politika ilkelerini “bağımsızlık, gerçekçilik, barışçılık, hukuka bağlılık, güvenilirlik, akılcılık, ileri görüşlülük” olarak ifade etmek mümkündür. Atatürk bu ilkeler ışığında hedeflerini belirlemiş ve her hedefine ulaşmak için gerekli şartları bir nakış ustası edasıyla yerine getirmiştir. Atatürk büyük bir kurmay olarak hedeflerini ve elindeki şartları değerlendirmiş, durum muhakemesi yapmış ve stratejilerini oluşturmuş bir diplomasi dehasıdır. Bu hedeflerin en büyük özelliği ise gerçekçi olmalarıdır. Gerçekçi olmak ise elindeki imkanları doğru bilmek, imkan ve kabiliyetlerini doğru analiz etmekle mümkündür. Yıllarca savaşan, yorgun, hasta, yüzölçümüne göre yetersiz bir halk devralmış bir liderin dış politikasını belirlerken elbette çok daha dikkatli olmasını beklemek gerekir. Sanayisi hemen hiç olmayan, ekonomisi yüzde 85 oranında tarıma dayanan ama tarımın da en ilkel yöntemlerle icra edildiği bir ülkede önceliğiniz mevcudu muhafaza edebilmek ve içerideki olumsuz koşulları derhal düzeltmek olmalıdır. Atatürk de öyle yapmıştır. Ama aynı Atatürk, Lozan’da geri adım attığı tüm konuları (Boğazlar ve Musul) düzeltmek için fırsatı kollamış ve ilk fırsatta aksiyoner tavırlarla bu sorunları istediği şekilde çözmeye çalışmıştır. Balkan ve Sadabat Paktlarını kuran, İkinci Dünya Savaşı’nın ayak seslerini herkesten önce görüp önlem almaya çalışan, Hatay’ı kurşun atmadan anavatana katan bir dış politika dehasını sadece, “Arapların iç işlerine karışmayın” söylemi ile anmak muhalefetin vizyon sorununu ortaya koymaktadır.

CHP’nin dış politikadaki temel sorunu dünyadaki gelişmeleri doğru okuyamamasından kaynaklanmaktadır. Zira uzun süredir dünyada küreselleşmenin ve tek kutuplu bir düzeninin hakim olduğu dönemde CHP ulusalcı bir politika benimsemiştir. Tam tersine küreselleşmenin güç kaybettiği, hemen her ülkede ulusalcı söylemlerin ve partilerin güçlendiği bir dönemde ise CHP, küreselci söylemleri savunmaya başlamıştır. Avrupa Birliği içindeki ülkelerin bile Birlik’ten çıkmaya başladığı dönemde yeni bir AB söylemi ve Avrupa politikası geliştirememiştir. NATO’nun daha doğru söylemle ABD’nin Türkiye aleyhtarı bir politika içinde olmasına ve neredeyse Türkiye’nin etrafını kuşatmasına rağmen NATO’yu desteklemeye devam etmiştir. Kıbrıs konusunda tutarlı bir politika benimseyememiştir. Hatta Özgür Özel, Esad konusunda yaptığı hatalı çıkışa benzer bir çıkışı KKTC’de CTP’yi kardeş parti ilan ederek yapmıştır. Nitekim CTP, adadaki Türk askerine mesafeli yaklaşmakta ve iki devletli çözüm yerine federasyonu savunmaktadır. Çevresinde yeni paktlar kuran, Milletler Cemiyeti’ne davet edilerek katılan tek ülkenin lideri olan, 1936’da Montrö gibi bir büyük anlaşmayı kotaran Atatürk’ün kurduğu partiden yaratıcı/oyun kurucu bir dış politika beklemek hakkımızdır. Ama biz mesela CHP’nin BRICS konusunda ne düşündüğünü bile tam anlamıyla bilmiyoruz. Balkanlar hakkında stratejisi nedir, Kafkasya’ya nasıl yaklaşmaktadır bilmiyoruz. Karadeniz’de NATO’nun yeni üsler kazanmasına ne diyor, Doğu Akdeniz’de olan biten hakkında ne düşünüyor duymuyoruz.  Tüm bunlar CHP’nin dış politikada kafasının karışık olduğunu, hedef ve stratejilerini belirlemede yetersiz olduğunu ortaya koyan örneklerden bazılarıdır. Böyle olunca da ülke gündemini daha çok dış politik konuların kapsadığı zamanlarda AK Parti kolayca rüzgârı arkasına alabilmektedir.

Ülkemiz adına daha kötüsü ise yeni bir dünya düzeninin konuşulduğu günlerde bizler sadece iktidarın tezlerinin doğruluğu ve yanlışlığı tartışmasına sıkışıp kalıyoruz. Dış politikaya ilişkin yeni fikir ve alternatiflerden mahrum kalıyoruz. Oysa Türkiye yeni dünya düzeninin merkez ülkelerinden biri olmaya adaydır ve bunun için stratejik düşünce zenginliğine ve farklı fikirlere ihtiyaç duymaktadır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
SuriyeCHP

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Serkan Kaya
    Serkan Kaya

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı