MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Languishing: “Adını koymadığın şeyi iyileştiremezsin”

ANA SAYFAPSİKOLOJİLanguishing: “Adını koymadığın şeyi iyileştiremezsin”
Languishing: “Adını koymadığın şeyi iyileştiremezsin”

Hepimiz bir şeyler umuyoruz ama bazen umut bile sessizliğe gömülüyor. O zaman, kendimize küçük sorular sormayı deneyebiliriz: “Bugün ne hissettim?” “En son ne zaman bir şeye gerçekten heyecanlandım?” Bu sorular bile o donukluğu biraz sarsabilir.

02 Nisan, 2025, Çarşamba 06:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan
yazı içi reklam

“Adını koyamadığın bir şeyi iyileştiremezsin,” der Jung. Languishing, işte o adı konamayan, tanımlanması zor ama etkisi büyük ruh halleri arasında. Özellikle pandemi sonrası dünyada, birçok insanın yaşadığı ortak ama konuşulmayan bir durum haline geldi.

Bazı sabahlar uyanırsınız; ne umutla dolusunuzdur ne de umutsuzlukla. Kahvenin kokusu bile içi kıpırdatmaz. Neşelenmek için sebep ararken yorgunluk da hissetmezsiniz. Sanki bir ara formda, bir gri bölgede asılı kalmış gibisinizdir. İşte buna languishing deniyor—ne depresyon, ne huzur. Bir tür duygusal duraklama hali.

Sosyolog Corey Keyes bu hali, “iyi oluşun eksikliği” olarak tanımlar. Hani bazı insanlar vardır, görünürde her şey yolundadır; işlerine giderler, alışveriş yaparlar, konuşurlar. Ama içten içe hayattan bir şey almazlar. Tam olarak orada duran ama orada olmayan bir benlik gibi.

İçimizdeki o kıpırtısızlık bazen korkunç mutsuzluklardan daha tehlikelidir. Çünkü sessizdir. Sarsmaz. Kıpırtı yaratmaz. Ama zamanla, bizi kendimize yabancılaştırır. Kendimize dair olan heyecanı yavaşça unutturur. Bizi yaşarken izleyiciye çevirir.

Bazen adı konmamış duyguların yükünü taşırız. “Adını koyamadığın bir şeyi iyileştiremezsin,” der Jung. Languishing, işte o adı konamayan, tanımlanması zor ama etkisi büyük ruh halleri arasında. Özellikle pandemi sonrası dünyada, birçok insanın yaşadığı ortak ama konuşulmayan bir durum haline geldi.

Ve belki de bu hali fark etmek, değiştirebilmenin ilk adımı. Çünkü bazen ne hissettiğimizi tanımlamak bile özgürleştirici bir şeydir. Belki bir arkadaşla yapılan dürüst bir sohbet, belki içinizden gelen bir yazı, belki sadece sessizlikte durup “ben şu an aslında hiçbir şey hissetmiyorum” diyebilmek.

Hepimiz bir şeyler umuyoruz ama bazen umut bile sessizliğe gömülüyor. O zaman, kendimize küçük sorular sormayı deneyebiliriz: “Bugün ne hissettim?” “En son ne zaman bir şeye gerçekten heyecanlandım?” Bu sorular bile o donukluğu biraz sarsabilir.

Çünkü bazen ruh, sadece duyulmak ister. Belki de languishing, kendimizi tekrar duymaya başladığımız sessiz bir çağrıdır. Ve bu çağrıyı duymak, yeniden hissetmenin ilk adımıdır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Languishing

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Murat Aksoy
Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
Herkül Millas
Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
Deniz Nas
Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
Bilal Sambur
Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
Semih Çoban
Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
Aydan Bakan
Aydan Bakan Pijamalı balon
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı