MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Genetik kodlarımız deneyimlerimize karşı

ANA SAYFAGENELGenetik kodlarımız deneyimlerimize karşı
Genetik kodlarımız deneyimlerimize karşı
10 Temmuz, 2024, Çarşamba 18:46
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Frans de Waal’ın "Primates and Philosophers: How Morality Evolved" kitabında şöyle der, "İnsanlar sadece genetik yapılarından ibaret değildir; sosyal etkileşimler ve duygusal deneyimler, kişiliklerinin ve davranışlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynar." Tam olarak böyledir. Her deneyim, genlerimizde bir iz bırakır ve ruhumuzu yeniden şekillendirir.

Son günlerde sıkça duyduğumuz popüler bir kelimeyle başlamak istiyorum; travma. Travmalarımızla şekilleniyor bazen onlardan kaçıp bazen arkasına saklanıyoruz. Hayatımız, genetik kodlarımızın koyduğumuz deneyimlerle şekillenir. Tıpkı bilgisayarlar gibi bizler de bazen ailemizden gelen bazen nesillerce taşınmış kodları belleğimizde taşırız yetmezmiş gibi bazen aktarırız da.

 Frans de Waal’ın "Primates and Philosophers: How Morality Evolved" kitabında şöyle der, "İnsanlar sadece genetik yapılarından ibaret değildir; sosyal etkileşimler ve duygusal deneyimler, kişiliklerinin ve davranışlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynar." Tam olarak böyledir. Her deneyim, genlerimizde bir iz bırakır ve ruhumuzu yeniden şekillendirir. Bizi bilgisayarlardan şanslı kılan da budur, bazen bir deneyimin duygusu tüm yazılımı değiştirebilir.

Epigenetik adı verilen bilim dalı, deneyimlerin genlerimizi nasıl değiştirdiğini inceler. Yani, yaşadığımız her an, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, sevgi ve diğer tüm insana dair duygular bizi yeniden yazar, deneyimlerimiz ruhumuzun çalışkan mimarlarıdır. Bu mimaride en az travmalarla başa çıkabilecek olmazsa olmaz bir duygu vardır; sevgi.

TRAVMALARLA BAŞA ÇIKABİLECEK OLMAZSA OLMAZ DUYGU; SEVGİ

Düşünün, çocukken yaşadığınız kalbin ağzında attığı ilk büyük korku anını. Ya da ilk büyük başarınızı, aldığınız alkışları hatırlayın. O zafer anı, ruhunuzda kalıcı bir iz bırakmıştır. Ruhumuz, genetik kodlarımız ve deneyimlerimizin birleşimiyle şekillenir. Artık yeni bir kod gelmiştir. Bu tüm hikayeyi değiştirir. Hayata başka birinin gözlerinden bakmaktan bahsediyorum, bazen daha cesur bazen daha başarılı bazen daha güçlü, rüya gibi değil mi? İşte bu duyguların hepsi cesaret edebildiğimiz yeni deneyimlerin sonucunda oluşur, her deneyim ruhumuza yeni bir katman ekler ve bizi biz yapan unsurları oluşturur.

Epigenetik adı verilen bilim dalı, bu deneyimlerin genlerimizi nasıl değiştirdiğini inceler. Yani, yaşadığımız her an, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, sevgi ve diğer tüm insana dair duygular bizi yeniden yazar, deneyimlerimiz ruhumuzun çalışkan mimarlarıdır. Bu mimaride en az travmalarla başa çıkabilecek olmazsa olmaz bir duygu vardır; sevgi.

Sevgi ve mutluluk ruhu besler. Başka bir ihtimalin kapısını açar. O kadar mucizevi bir koddur ki sevgi, kelimelerin, kağıtların, silahların yapamadığını yapar. Yükünü hafifletir.Kısacası, başlangıçta sadece genetik kodlardan ibaret görünsek de her deneyim, kodlarımızı yeniden yazar ve bizi yeniden şekillendirir.

Ruhu besleyen, büyüten ve kodları değiştiren yaşadığımız anılardır. Gitmekten en çok korktuğumuz yerlerde değişimin en büyük anahtarları saklıdır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
Murat Paker
Murat Paker Psikoterapi nedir?
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Kamuoyu desteğinin süresi var mıdır?
Murat Aksoy
Murat Aksoy İnan Güney ya da nöbetleşe mağduriyet
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Dezenflasyon masalı, yoksulluk gerçeği
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Sistemin enkazı altında kalan hafızayı kurtarmak
Tunay Şendal
Tunay Şendal Siyasette etik omurga
Deniz Nas
Deniz Nas Machiavelli'ye göre bir ‘Prens’ hangi özelliklere sahip olmalıdır?
Bilal Sambur
Bilal Sambur Üniversite bina değildir, üniversite hümanizimdir!
Herkül Millas
Herkül Millas Batı ile Doğu’nun farkları
Gülşah Eker
Gülşah Eker Şehirleri dinlemek: Yerel karar alma süreçlerinde veri neden önemli?
Ali Kılıç
Ali Kılıç Alaska satranç tahtası
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Simi’nin plajları
Aydan Bakan
Aydan Bakan Sevgili küçüğüm
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ne kadar iyi olabilirsin ki!
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan Hiçbir yer evin değilse, her yer evin oluyor
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
Ahmet Ziya Gökalp
Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Finans Alla Turca
Fatih Öztürk
Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı