MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Felaketlerden ders almıyoruz çünkü…

Ana SayfaSi̇yasetFelaketlerden ders almıyoruz çünkü…
Felaketlerden ders almıyoruz çünkü…
23 Ocak, 2025, Perşembe 09:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Türkiye ne yazık ki, felaketler ülkesi ve hiçbir felaketten ders almıyoruz. Almıyoruz çünkü, siyasi iktidar blokundaki partilerin, muhalefetteki partileri siyaseten “rakip” değil, siyasi “hasım” olarak görüyor ve dışlıyor. Oysa olması gereken merkezi ve yerel yönetimde “ortak aklın” devreye sokulmasıdır.

Önceki gün Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında bu satırlar yazılarken can kaybı sayımız 79 idi. Yaralanan 51 kişiden 39’unun taburcu edilirken, 12’sinin tedavisi sürüyor.

Açıkçası korkunç bir felaket yaşadık.

Peki bu felaketten ders alacak mıyız?

17 Ağustos 1999 Depremi’nden almadık, 301 kişinin öldüğü Soma’dan ders almadık, 2021’de çıkan yangınlarda almadık, 6 Şubat 2023 Maraş merkezli depreminden de…

Bu listeyi uzatmak sel, heyelan gibi felaketleri eklemek de mümkün.

Umarız bu felaketten ders alırız.

Ancak, yangın sonrasında yaşanan tartışmalara baktığımızda ders almayacağımızı söyleyebiliriz.

Neden mi?

Felaket sonrasında, otelle ilgili “yetki ve sorumluluk” kapsamındaki tartışmalara baktığımızda bunu söylemek mümkün.

Resmi kayıtlara bakıldığında otelle ilgili tüm yetki ve sorumluluk, açık biçimde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı. Bu gerçeğe rağmen Kültür ve Turizm Bakanı, oteldeki yangınla ilgili sorumluluğu Bolu Belediyesi’ne ve Başkan Tanju Özcan’a attı.

Belediye Başkanı Özcan ise ellerindeki resmi belgelerle, otelle ilgili tüm yetki ve sorumluluğun kendilerine değil, bakanlığa bağlı olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Bu bölünmüşlüğü medyadan izlemek de mümkün.

İktidara yakın medya, felaketin sorumluluğunu belediyeye atarken, bunun için de bakanlığın servisi ettiği tahrif edilmiş belgeleri kullanılıyor.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ise ellerindeki belgelerle suçsuz olduğunu çıkabildiği muhalefete yakın medyaya çıkarak masumiyetini anlatmaya çalışıyor.

Felaketin yaşandığı otelle ilgili kendilerinin verdiği hiçbir rapor olmadığını bunun nedeninin de otelin kendi sorumluluk alanlarında olmaması olduğunu ifade ediyor.

Bolu Belediyesi yetkilileri otelde 16 Aralık 2024’te teftişte bulunuyor. Bu teftişte 7 yetersizlik saptıyor ve bu eksikliklerin giderilmesi için otele 15 gün süre veriliyor. Otel, bu eksiklikleri gidermek yerine 24 Aralık 2024 belediyeye başvuru yaparak 12 Aralık’ta yaptığı başvuruyu geri çekiyor.

BAŞVURU GERİ ÇEKİLMİŞ

Belediye Başkanının açıklamalarına göre otelin bütünü için belediyeye yangın yeterlilik başvurusu 12 Aralık 2024’te yapılıyor. Bolu Belediyesi yetkilileri otelde 16 Aralık 2024’te teftişte bulunuyor. Bu teftişte 7 yetersizlik saptıyor ve bu eksikliklerin giderilmesi için otele 15 gün süre veriliyor.

Otel, bu eksiklikleri gidermek yerine 24 Aralık 2024 belediyeye başvuru yaparak 12 Aralık’ta yaptığı başvuruyu geri çekiyor. Bu noktada belediyeye düşen sorumluluk, bu durumu ilgili kurumlara bildirmek olmalıydı.

Özcan, otelin arka tarafında bulunan 70 mt2 kafe için işletmeci 25 Aralık’ta belediyeye başvuruyor ve yapılan denetim sonrası sadece kafe için yangın yeterlilik belgesi veriyor. Yani Bolu belediyesi sadece otelin arka kısımda bulunan kafe için yangın yeterlilik belgesi veriyor, otelin tamamı için değil.

Yangın otelin arka kısmında ve göreli olarak dışarıda da kalan kısımda değil, otelin 4. Katındaki mutfakta çıkıyor ve ölümlerin büyük kısmı da bu katın üstündeki katlarda yaşanıyor.

Otel bundan önceki yıllar için yangın dahil denetimleri bakanlığın onay verdiği özel şirketlerden almış olabilir. Bu açıdan da bakanlık, geçmiş yıllara ait denetim belgelerini de halka açmak zorundadır.

Felaket sonrası sorumluluk konusunda bakanlık ve belediye arasındaki tartışma normal demokratik bir ülkede olabilir mi?

TEDBİR ALINMIYOR ÇÜNKÜ SİYASET YOK

Normal şartlarda bu sorunun cevabı “normal değil” olurdu. Ama burası Türkiye ve bu sorunun cevabı ne yazık ki; “normal”.

Bütün bu durumları “normal”leştiren temel nedeni ülkenin içinde olduğu siyasetsizlik halidir.

Çünkü, bu tedbirlerin alınması bizatihi siyasetin konusudur. Ve ne yazık ki Türkiye’de bu anlamda “siyaset” yok.

“Siyaseti” çok kabaca, toplumsal sorunlarla ilgili taleplerin kamusal alanda ifade edilerek siyasi karar süreçleriyle kesişip çözülmesi olarak tanımlarsak; sorunların çözülmesini talep eden toplumdan ve çözüm üretecek siyasal aktör/ler/den bahşetmiş oluyoruz.

Ve doğal olarak ikisi arasında doğal bir etkileşim ve diyalogdan.

İşte Türkiye’de sorun, bu etkileşim ve diyaloğun olmamasıdır. Siyasetsizlik hali dediğim de tam da budur.  

Türkiye’de bu durumu ağırlaştıran başka bir durum da siyasetin içindeki aktörler arasında iletişimsizliktedir.  

Siyasi iktidar blokundaki partilerin, muhalefetteki partileri siyaseten “rakip” değil, siyasi “hasım” olarak görmesi, bu etkileşim ve diyaloğu baştan koparmaktadır.  

Evet siyasi iktidar ile muhalefet partileri arasında elbette bir etkileşim ve diyalog kuşkusuz vardır ama; konu siyasal olana geldiğinde bu, ortadan kalkmakta, iktidar bloku muhalefeti yok saymaktadır.

İktidarın muhalefet partilerini siyasi rakip değil, siyasi hasım olarak görmesi, sadece parti düzeyinde değil o partilerin yerel yönetimlerini de kapsamaktadır.

O noktada siyasal iktidara muhalefete ait yerel yönetimleri, valiler, il başkanlıkları aracılığıyla bypass etmekte ve işlevsiz kılmaya çalışmaktadır.

Bunu özellikle büyük şehirlerdeki deprem başta olmak üzere doğal afetlerle mücadele konusunda sık sık görmekteyiz.

Örneğin İstanbul’da deprem ya da doğal afet olayları ile ilgili toplantılara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu özellikle davet edilmemektedir.  

Bu durum kaçınılmaz olarak alınması gereken tedbirlerde “ortak aklı” devre dışı bıraktığı için; alınan her karar tek taraflı ve doğal olarak eksik olmasına yol açmaktadır.

Son felaket sonrasında yaşanan gerilim de bunun bir örneğidir. Bakan sorumluluk konusunda belediyeyi suçlarken, belediye hukuki olarak yetkisizliğini kanıtlamaya çalışmaktadır. 

Oysa olması gereken merkezi ve yerel yönetimde ortak aklın devreye sokulmasıdır.

Bu olmazsa yeni felaketler ne yazık ki, kaçınılmaz olacaktır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
BoluKartalkayaYangınFelaketKültür ve Turizm BakanlığıBolu Belediyesi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Murat Aksoy
Murat Aksoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı