MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Draghi’den “Sendeleyen Avrupa” uyarısı!

Ana SayfaGenelDraghi’den “Sendeleyen Avrupa” uyarısı!
Draghi’den “Sendeleyen Avrupa” uyarısı!
14 Eylül, 2024, Cumartesi 07:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülçin Elif Yücel & Arda Tunca
Gülçin Elif Yücel & Arda Tunca

Draghi, $800 milyarın dijitalleşmeye, ekonomilerin karbon merkezli çalışmasından kurtarılmasına ve AB’nin savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik harcanmasını öneriyor. Draghi, zenginlik, eşitlik, barış ve demokrasinin sürdürülebilir bir çevre içinde yaşanmasının Avrupa’nın köklü değerleri olduğunun altını çiziyor. Bu değerleri bir arada tesis edemeyen bir Avrupa’nın “varlık nedenini yok edeceğini” anlatıyor.

2024 yılının Mayıs ayında, Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un The Economist dergisine verdiği bir mülakatta Avrupa'nın geleceğine dair uyarıları dikkat çekiciydi. Mülakat, Macron’un Sorbonne Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada dile getirdiği “Avrupa ölebilir” ifadesine yönelik bir soruyla başlıyordu.

Macron, Sorbonne konuşmasında Paul Valéry’ye atıfta bulunduğunu belirtiyordu. Valéry’nin I. Dünya Savaşı sonrasında bir medeniyetin ölebileceğine dair tespitini hatırlatıyordu.

Macron, Avrupa’ya ilişkin güvenlik risklerinden söz ediyordu mülakatta. Hemen ardından da Avrupa’nın önünde duran büyük zorlukların ekonomi ve teknolojiyle ilgili olduğunu belirtiyordu. Macron, Avrupa’nın güvenlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD), enerjide de Rusya’ya olan bağımlılığından yakınıyor ve Avrupa’nın yeni yaklaşımlara ve stratejilere ihtiyacı olduğunu ifade ediyordu.

Avrupa Birliği (AB), bir “birlik” olabilmeyi ne ölçüde başarabildi? AB, birlik olabilmeyi yeterli ölçüde başaramamış olmasının bazı olumsuz ekonomik sonuçlarını mı yaşıyor bugün? AB’nin son yıllarda tırmanan ABD-Çin gerginliğinin gölgesinde, uluslararası rekabette bir nevi “geride kalma” endişesi yaşadığı ifade edilebilir mi? Sorulara cevapları Mario Draghi’nin Avrupa Komisyonu kapsamında hazırladığı bir raporda arayalım.

Macron’un endişelerine paralel olarak, eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi de 9 Eylül 2024 tarihinde sunduğu bir raporda Avrupa Birliği’nin (AB) ekonomik ve teknolojik anlamda geride kalma durumuna dikkat çekti.

Draghi’nin tespitleri ve önerileri neler?

AB, 21. yüzyılın başından bu yana yavaşlayan büyüme nedeniyle endişeli. Avrupa’da verimlilik düşüyor. Bu nedenle, ABD ile AB arasındaki gayrısafi yurt içi hasıla (GSYİH) farkı AB aleyhinde giderek büyüyor. ABD’de kişi başı gelirin artışı 2000 yılından bu yana AB’ninkinin hemen hemen iki katı olarak gerçekleşti.

Avrupalı ihracatçılar başta Asya olmak üzere hızlı büyüyen piyasalara ulaşmayı başardı. 2008-2012 arasında süren kriz sonrasında işsizlik istikrarlı olarak düştü ve eşitsiziliğin azaltılmasına katkı sundu. Böylece, sosyal refahın korunabilmesi mümkün oldu.

ABD’nin Avrupa’ya sunduğu savunma şemsiyesi nedeniyle Avrupa’nın savunma bütçesi savunma dışındaki amaçlara yönelik olarak kullanılabildi. Ancak, AB’nin farklı coğrafyalara olan bağımlılığı arttı.

Teknolojide önemli ilerlemeler kaydedilirken, Avrupa dijital devrimde geri kaldı. Verimin artmaması ve ABD’nin gerisinde kalınmasının temel nedeni AB’nin teknolojide değişimlere ayak uyduramaması. Gelecekte büyümeye yön vereceği düşünülen yeni teknolojilerde geri kalınmasının bir sonucu olarak dünyanın zirvesindeki 50 firmanın sadece 4’ü Avrupa’dan.

AVRUPA DİJİTAL DEVRİMDE GERİ KALDI

İstikrarlı bir jeopolitik ortamda artan bağımlılık herhangi bir rahatsızlık yaratmadı. Ancak, artan jeopolitik risklerle Avrupa’nın üzerinde oturduğu temeller sarsılmaya başladı.

Teknolojide önemli ilerlemeler kaydedilirken, Avrupa dijital devrimde geri kaldı. Verimin artmaması ve ABD’nin gerisinde kalınmasının temel nedeni AB’nin teknolojide değişimlere ayak uyduramaması. Gelecekte büyümeye yön vereceği düşünülen yeni teknolojilerde geri kalınmasının bir sonucu olarak dünyanın zirvesindeki 50 firmanın sadece 4’ü Avrupa’dan.

2040’a kadar AB’nin işgücünde her yıl 2 milyon kişilik bir azalma yaşanacağı öngörülüyor. Bu öngörü, Avrupa’nın büyümeye artan verimlilikle destek vermesi gerektiğine dair güçlü bir veri sunuyor.

Draghi’nin tespitlerinden çıkan öneri büyük bir yatırım projesinin başlatılması yönünde. Öyle ki, 1948-51 arasında Avrupa’ya destek sunan Marshall Planı’nın büyüklüğünün Avrupa’nın yıllık GSYİH’sine oranı %1-2 iken, şimdi %5’e denk gelecek bir yatırım önerisi söz konusu. %5’in rakamsal karşılığı ise, $800 milyar. Draghi’nin aklındaki yatırım büyüklüğünün Avrupa’nın yıllık GSYİH’sine oranı 1960’lardan, 1970’lerden bu yana görülmüş değil. O yılların, 1945’te sona eren II. Dünya Savaşı’nın sonrasına denk geldiğinin altı çizilmeli.

Avrupa’da, son 50 yılda kurulmuş ve bugün €100 milyarlık piyasa değerine ulaşmış bir şirket yok. Oysa ABD’de, aynı zaman diliminde kurulmuş olup bugün piyasa değeri €1 trilyonu aşmış altı adet şirket var. Draghi tarafından durum, Avrupa’nın dinamizmden kopmuş, statik endüstriyel yapılara takılı kaldığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

DİNAMİZMDEN KOPMUŞ AVRUPA

Draghi, $800 milyarın dijitalleşmeye, ekonomilerin karbon merkezli çalışmasından kurtarılmasına ve AB’nin savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik harcanmasını öneriyor.

Draghi, zenginlik, eşitlik, barış ve demokrasinin sürdürülebilir bir çevre içinde yaşanmasının Avrupa’nın köklü değerleri olduğunun altını çiziyor. Bu değerleri bir arada tesis edemeyen bir Avrupa’nın “varlık nedenini yok edeceğini” anlatıyor. Draghi’nin bu yorumu Macron’un “medeniyet” vurgusuna çok yakın.

Avrupa’da, son 50 yılda kurulmuş ve bugün €100 milyarlık piyasa değerine ulaşmış bir şirket yok. Oysa ABD’de, aynı zaman diliminde kurulmuş olup bugün piyasa değeri €1 trilyonu aşmış altı adet şirket var. Draghi tarafından durum, Avrupa’nın dinamizmden kopmuş, statik endüstriyel yapılara takılı kaldığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Draghi’nin raporunda, Çin’in sektörel sübvansiyonları da yer buluyor. AB ve Çin arasında karşılıklı bir bağımlılığın söz konusu olduğu vurgulanıyor.

Avrupa, neden verimli olamıyor?

440 milyon tüketici ve 23 milyon şirketle dünya ekonomisinin %17’sini oluşturan AB’nin odaklanamamak, ortak kaynakları heba etmek ve gerektiğinde koordine olamamak gibi sorunları bulunuyor.

 

Kaynak: https://commission.europa.eu/topics/strengthening-european-competitiveness/eu-competitiveness-looking-ahead_en

Draghi’nin yukarıda kısaca tespitlerini ve önerilerini sunduğumuz raporu “Avrupa Birliği’nin” bir “birlik” yaratamama sorununa işaret etmiyor mu? Bu sorun yeni değil. Büyük Resesyon (2007-09) sonrasında yaşanan Euro krizi günlerini hatırlamak gerekiyor. Dolayısıyla, Draghi’nin raporunda ortaya koyduğu tespitlerin ve çözüm önerilerinin ülkeler arasında ne ölçüde olumlu karşılık bulabileceği büyük bir soru işareti.

Yıllarca, AB’nin itici gücü Almanya idi. Draghi’nin dikkat çektiği “bağımlılık” sorunu büyük ölçüde Angela Merkel’in döneminde inşa edildi. Bugün, Alman mucizesi yerine Almanya’nın neden endüstriyel gücünü kaybettiği tartışılıyor.

AB’nin karar alma mekanizmalarında Fransa-Almanya işbirliği her zaman çok önemli olmuştur. Macron’un mülakatında anlattıkları bir yanda dururken, zayıf bir Olaf Scholz hükümeti geçtiğimiz günlerde aşırı sağa karşı yerel seçim yenilgisi alıyor. Aşırı sağda yer alan popülist Alternatif für Deutschland (AfD) partisi, Thuringiya’dan zaferle çıkıyor, Saxony’de ise az farkla ikinci parti konumuna ulaşıyor. Böyle bir gelişme, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez gerçekleşiyor. Helmut Kohl ve Francois Mitterrand gibi liderleri yok Avrupa’nın bugün.

Avrupa’nın bugün yaşadığı sorunların temelinde yanlış kurgulanmış bir parasal birliğin olduğunu söylemek mümkün. Yanlış bir kurgunun üzerine “birlik” olamamanın getirdiği organizasyonel sorunları da ekleyince, Draghi’ye hak vermemek elde değil. Ancak, önerilerinin somut projelere dönüşebileceğini düşünmek de “birlik” olamamış Avrupa’da pek mümkün gözükmüyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Gülçin Elif Yücel & Arda Tunca
    Gülçin Elif Yücel & Arda Tunca

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Erdoğan’ın Yeni Osmanlısı
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Terörsüz Türkiye
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Erdoğan hangi Kürtlerle masaya oturacak?
    İbrahim Özden Kaboğlu
    İbrahim Özden Kaboğlu Suçsuz sayılma hakkı (Savaşta bile korunan sert çekirdek)
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Emirden niyete: Yazılımda soyutlama yolculuğu
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasal İslam ve Post-Kemalizm’in hedefi: 1923
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç İki kapının arasında kalan ülke 
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Yunan resmi (2)
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
    İlter Turan
    İlter Turan Aşırı seçkin üretimi sorun yaratabilir
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz PKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yargısal Aktivizm: Yargı eliyle siyaseti şekillendirirken Robert Justin Lipkin’i okumak ve Ran Hirschl’i dinlemek
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Yunan Sanatı’na giriş
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı