MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Çoklu adaylık

Ana SayfaSi̇yasetÇoklu adaylık
Çoklu adaylık

Çoklu adaylığın muhalefet için en yararlı şekilde sonuç doğurması adaylar arasında asgari bir yarışma ahlakının tesisine bağlı. Bu sonuç ise negatif kampanya yasağıyla mümkün olabilir ancak. Yani İmamoğlu ve Yavaş birbirlerine karşı değil, tüm güçleriyle Erdoğan’a karşı mücadele etmeli.

19 Şubat, 2025, Çarşamba 06:49
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk

Çoklu adaylığın muhalefet için en yararlı şekilde sonuç doğurması adaylar arasında asgari bir yarışma ahlakının tesisine bağlı. Bu sonuç ise negatif kampanya yasağıyla mümkün olabilir ancak. Yani İmamoğlu ve Yavaş birbirlerine karşı değil, tüm güçleriyle Erdoğan’a karşı mücadele etmeli. Tabii kağıt üstünde parlak bir fikir olan bu tezin uygulanmasının hiç de kolay olmadığını söylemek gerekli.

Genel merkezin paylaştığı “birlikteyiz” temalı fotoğraflara rağmen CHP’de gittikçe kangrenleşen bir adaylık krizi var. Ana muhalefet partisi dejavu yaşıyor. 2023 öncesinde nasıl ki Kemal Kılıçdaroğlu parti içindeki gücüne dayanarak kendi adaylığını önce partisine, sonra da 6’lı masaya dayattıysa Ekrem İmamoğlu da adaylığını dayatıyor. Seçimlere 3 yıl kala, yani oldukça erken bir tarihte CHP’nin resmi adayı olmak için harekete geçti İstanbul’un başkanı. Yavaş’a sorulmadan İmamoğlu ve Özel tarafından planlanan ve aslında Yavaş’ı tasfiye etmeyi amaçlayan önseçim planının ise bir parti içi demokrasi teşebbüsü olmaktan çok tek adayın kendisiyle yarıştığı bir plesibit olduğu açık. Bu arada genel merkezin yerel seçimlerde belediye başkanlarını önseçimle belirlemediği, tüzük kurultayında ise milletvekilleri bakımından önseçimi zorunlu kılmadığını hatırlatalım.

İmamoğlu’nun adaylık hamlesi karşısında Yavaş’ın planı ise centilmenlik anlaşması ve çoklu adaylık. Öncelikle seçim hukuku bakımından bir hatırlatma yapmak lazım. Mansur Yavaş’ın CHP’den istifa etmeden aday gösterilmesi mümkün. Anayasa ve seçim mevzuatı kimlerin cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ve kimlerin cumhurbaşkanı aday gösterme yetkisine sahip olduğunu kayıt altına alıyor. İlgili maddelerde siyasi parti üyeliği kısıtlaması veya zorunluğu yok. Yani CHP grubu, üyeleri olmayan birini aday olarak ilan edebilir. 100 bin seçmen de CHP veya İyi Parti üyesi bir siyasetçiyi cumhurbaşkanlığına layık görebilir. Bu hatırlatma İmamoğlu’nun adaylığının Yavaş’ı nasıl etkilediği sorusuyla ilgili. Kamuoyundaki genel kanaat Yavaş’ın CHP’nin İmamoğlu kararı nedeniyle uygun zamanı kendisinin belirlediği bir konjonktür içinde partisinden ayrılacağı yönünde. Bu bağlamda Yavaş ne zaman partiden ayrılacak, sağ milliyetçi partilerin adayı mı olacak tartışması sürüp gitmekte. Oysa böyle bir hukuki zorunluluk yok. Yavaş CHP üyeliğinden ayrılmadan 100 bin kişinin imzasıyla cumhurbaşkanı adayı olabilir. Çoklu adaylığın Yavaş partiden ayrılmadan da mümkün olabileceği, bir sonraki seçimde CHP üyesi olan iki siyasetçinin, yani İmamoğlu ve Yavaş’ın aynı anda aday olabileceği olasılığının kamuoyunda daha ciddi bir şekilde tartışılmasına ihtiyaç var.    

Karşımızda sadece çoklu adaylık senaryosu yok. Çoklu olasılıklarla da karşı karşıyayız. Seçime çok uzun bir süre var. Bu süre içerisinde hangi adayın bir diğerine karşı, ayrıca Erdoğan’ın CHP’ye karşı hangi hamleleri yapacağını şu andan kestirmek zor. Gelecek belirsiz.

GELECEK BELİRSİZ

Centilmenlik anlaşması meselesini de ayrıca tartışmaya açmak gerekir. Çoklu adaylığın muhalefet için en yararlı şekilde sonuç doğurması adaylar arasında asgari bir yarışma ahlakının tesisine bağlı. Bu sonuç ise negatif kampanya yasağıyla mümkün olabilir ancak. Yani İmamoğlu ve Yavaş birbirlerine karşı değil, tüm güçleriyle Erdoğan’a karşı mücadele etmeli. Tabii kağıt üstünde parlak bir fikir olan bu tezin uygulanmasının hiç de kolay olmadığını söylemek gerekli. Çünkü Türk siyasi kültüründeki yüksek düzey rekabet ortamı, CHP’deki çatışmayı besleyen hakim yapı ve son olarak İmamoğlu çevresindeki medya bu stratejiyi boşa çıkaracak potansiyele sahip. Tabii maddi koşul da unutulmamalı. İmamoğlu ve Yavaş’tan sadece biri ikinci tura kalacaksa aralarında bir yarış olmamasını beklemek gerçekçi olmayacaktır.

Tartışmayı şu şekilde bağlayabiliriz. Karşımızda sadece çoklu adaylık senaryosu yok. Çoklu olasılıklarla da karşı karşıyayız. Seçime çok uzun bir süre var. Bu süre içerisinde hangi adayın bir diğerine karşı, ayrıca Erdoğan’ın CHP’ye karşı hangi hamleleri yapacağını şu andan kestirmek zor. Gelecek belirsiz. Güneş yavaş yavaş doğacak gibi karanlığın arasından.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğluMansur YavaşCumhurbaşkanlığıCHP

Yorum Yazın

Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Erdoğan’ın Yeni Osmanlısı
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Terörsüz Türkiye
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Erdoğan hangi Kürtlerle masaya oturacak?
    İbrahim Özden Kaboğlu
    İbrahim Özden Kaboğlu Suçsuz sayılma hakkı (Savaşta bile korunan sert çekirdek)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasal İslam ve Post-Kemalizm’in hedefi: 1923
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç İki kapının arasında kalan ülke 
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Yunan resmi (2)
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
    İlter Turan
    İlter Turan Aşırı seçkin üretimi sorun yaratabilir
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz PKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yargısal Aktivizm: Yargı eliyle siyaseti şekillendirirken Robert Justin Lipkin’i okumak ve Ran Hirschl’i dinlemek
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Yunan Sanatı’na giriş
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı