MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Çanlar kimin için çalıyor?

ANA SAYFAEKONOMİÇanlar kimin için çalıyor?
Çanlar kimin için çalıyor?

Kendi tahminimi de yazayım. Merkez Bankası faiz indirimine devam etmek istiyor. Ama risklerin de farkında. 200 baz puanlık bir indirim ile bir orta yol bulmaya çalışacak.  Ama unutmayalım: çanlar sadece Merkez Bankası için değil, hatalı kararların  bedelini ödeyecek milyonlar için çalıyor.

07 Eylül, 2025, Pazar 00:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu

11 Eylül Perşembe günü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplanıyor. Beklenti: politika faizinde indirim yönünde. Peki  gerçeklik ne ? Enflasyon hedefi ikiye katlandı, hizmet ve gıda fiyatları yukarıya yapıştı, iç talep ithalatla besleniyor, kur korumalı mevduat sona erdi, dövize kaçış riski büyüyor. Bu tabloda faiz indirimi mi? Yoksa bu karar, ekonomik akıldan çok siyasi ajandaya mı hizmet ediyor?

Dezenflasyon Masalı: Hedefler Çöp Oldu

Ekonomi yönetimi 23 ay önce göreve geldiğinde, 2025 yılı için enflasyon hedefi %15’ti. Bugün  beklenti %30 civarında. 2026 hedefi de 16 olarak yenilendi. Yani hedefler tutmayınca hedefler değiştirildi. Bu mudur dezenflasyon? Kamuoyuna “program işliyor” demek, artık bir inandırıcılık testi değil, bir mizah denemesi.

Enflasyonun Anatomisi: Beton Gibi Hizmet Fiyatları

TÜİK’in Ağustos verileri bile enflasyonun yapışkanlaştığını gizleyemiyor. Hizmet sektöründe fiyatlar adeta beton dökülmüş gibi: lokanta, otel, eğitim, sağlık... Gıda fiyatları da benzer şekilde dirençli. Merkez Bankası’nın “çekirdek enflasyon” söylemi, bu tablo karşısında anlamını yitiriyor. Enflasyonun çekirdeği değil, kabuğu bile yanıyor.

Büyüme: Tüketim Var, Üretim Yok

İkinci çeyrek büyüme rakamları, iç talebin canlı olduğunu gösteriyor. Ama bu talep yerli üretimle değil, ithalatla karşılanıyor. Yani büyüyoruz ama dışa bağımlı büyüyoruz. Bu, döviz talebini artırıyor, cari açığı büyütüyor, kur baskısını şiddetlendiriyor. Faiz indirimi bu tabloyu daha da ağırlaştırmaz mı?

KKM’nin Ardından: Dövize Kaçışın Eşiğinde

Kur korumalı mevduat uygulaması sona erdi. Eylül ayında vadesi dolacak milyarlarca liralık mevduatın dövize yönelme riski var. Merkez Bankası’nın rezervleri elbette bu talebi karşılamaya  yeterli. Ama ekonomiyi bir sıkıntıya sokmaya değer mi? Faiz indirimiyle birlikte dövize kaçış hızlanırsa, kurda yeni bir dalga yaşanma riski artar.

Siyaset: CHP’de Yargı Krizi, Ekonomide Belirsizlik

CHP’de yaşanan yargı süreci, kurultay tartışmaları ve liderlik belirsizliği, siyasi tansiyonu yükseltiyor. Bu tansiyon, ekonomik kararların zamanlamasını etkiliyor. Ekonomi yönetimi, 19 Mart sonrası yaşananları tecrübe etti, kurdan, faize, borsaya ve risk primine kadar bir çok olumsuzluk yaşandı. Siyasi gelişmelerinde ekonomi için bir risk unsuru olabileceğini unutmayalım. Ekonomi en çok güvene ihtiyaç duyar. Siyaset ekonominin gölgesinden daha uzun olursa belirsizlik artar.

Son Söz: Karar mı, İtiraf mı?

11 Eylül’deki faiz kararı, sadece bir oran değil, bir itibar testi. Bu karar, “Biz hedefleri tutturamadık, program işlemedi, şimdi yeni maceralara yelken açıyoruz” demenin bir itirafı olabilir. Ya da tam tersi, “Tüm baskılara rağmen acı reçeteyi içmeye kararlıyız” duruşunun bir ispatı. Bu arada kendi tahminimi de yazayım. Merkez Bankası faiz indirimine devam etmek istiyor. Ama risklerin de farkında. 200 baz puanlık bir indirim ile bir orta yol bulmaya çalışacak.  Ama unutmayalım: çanlar sadece Merkez Bankası için değil, hatalı kararların  bedelini ödeyecek milyonlar için çalıyor.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Çanlar kimin için çalıyor?
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Güvensizlik içinde güvenlik arayışı
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Özel’in tarihi sorumluluğu
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Adaletin sarsılan temelleri
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Üç vakte kadar…
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Uğurcan Çakır bizim neyimiz olur?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Pogromu’nu 70. yılında unutmadık, unutmuyoruz
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş “Öteki”nin Hikâyesi Çirkin Üvey Kardeş: Cinderella’ya karşı Elvira
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Aforozdan ittifaka: Osmanlı-İngiltere ilişkilerinin doğuşu (1)
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur İnsanlığın evrensel bir modele veya idole ihtiyacı var mı?
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Sen yoktun
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Derinlik denkliği
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Rojava gerilimi: Kim  gerçekçi, kim baltalayıcı?
    Bora Şahin
    Bora Şahin “Türk’üm!” demek, yitirilmiş bir şöhreti canlandırabilir mi?
    Mehmet Şafak Sarı
    Mehmet Şafak Sarı RTÜK neden Youtube kanallarına gözünü dikiyor?
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Avrupa'da "yeni öteki" müslüman göçmenler üzerinden kimlik tartışmaları 
    Cengiz Kapmaz
    Cengiz Kapmaz Türkiye’nin Suriye ikilemi: Karşı çıktığını kendi elleriyle güçlendirmek
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Racon bozuldu
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı