MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Bir dâhi ve bir tanrıça: Orson Welles & Rita Hayworth

Ana SayfaKültür SanatBir dâhi ve bir tanrıça: Orson Welles & Rita Hayworth
Bir dâhi ve bir tanrıça: Orson Welles & Rita Hayworth

1943 yılında evlendiklerinde, herkes onları mükemmel bir çift olarak görüyordu. Welles, eşine sürprizler yapıyor, onu küçük sihirbazlık numaralarıyla eğlendiriyor, sevgisini her fırsatta dile getiriyordu. Rita, kendini ilk defa bu kadar özel hissediyordu. Ancak aşk, her zaman tek başına yeterli olamıyor.

15 Şubat, 2025, Cumartesi 06:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Rita Hayworth, yıllar içinde birçok ilişki yaşasa da, hiçbirinde gerçek mutluluğu bulamadı. Hollywood’un ışıkları altında geçen hayatı, derin bir yalnızlıkla kaplıydı. 1987 yılında, Alzheimer hastalığının pençesinde hayata veda etti. Orson Welles ise 1985’te, kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ne var ki aşkları unutulmadı. Hollywood’un dahisi ile tanrıçası aradan geçen onca yıla rağmen aşkın gerçeğini, hayatınkine galip çıkarmayı başardılar. 

Hollywood, sadece sinema sektörünün kalbi değil, parlak ışıkların altında filizlenen büyük aşklara tanıklık etmiş bir dünyadır. Ancak bazı hikâyeler, sadece renkli bir aşk değil, aynı zamanda derin bir trajediyi de barındırır. Orson Welles ve Rita Hayworth’un aşkı da bu hikayelerden biriydi. Sinemanın dâhisi ve Hollywood’un tanrıçası, birbirlerine büyük bir aşkla bağlandılar ama hayat, onlara mutlu bir son yazmadı.

Birbirine Çekilen Zıt Ruhlar

Orson Welles, 1940’ların başında sinema dünyasında bir devrim yaratmıştı. Yurttaş Kane filmiyle tüm zamanların en büyük yönetmenlerinden biri olarak kabul edilmiş, tiyatro ve radyo alanındaki başarılarıyla sanat dünyasının dâhisi olarak anılmaya başlamıştı. Güçlü zekâsı, kendine has büyüleyici karizması ve sanata olan tutkusuyla, herkesi etkileyen bir figürdü.

Rita Hayworth ise o yıllarda Hollywood’un en büyük yıldızlarından biriydi. Latin kökenlerinden gelen sıcaklığı, dans yeteneği ve eşsiz güzelliğiyle adeta bir tanrıçaydı. Ancak onun hayatı sahne ışıklarının parlaklığı kadar büyüleyici değildi. Çocukluğunda yaşadığı travmalar, zorla içine itildiği Hollywood dünyası ve sahne arkasındaki yalnızlığı, onu her zaman kırılgan bir kadın yapmıştı.

İkili, 1941’de tanıştıklarında farklı dünyaların insanlarıydı ama birbirlerine kapılmaları an meselesiydi. Welles, Hayworth’un zarafeti ve kırılgan ruhundan büyülenmişti; Hayworth ise Welles’in zekâsı ve enerjisinden etkilenmişti.

Orson Welles, hayatını sanata adamış bir adamdı. Projeleri için uzun saatler boyunca çalışıyor, günlerce eve uğramıyor ve eşine yeterince vakit ayıramıyordu. Rita ise sevgiye aç bir kadındı; geçmişte yaşadığı yalnızlığın getirdiği korkularla, ilgisiz bırakılmaya tahammülü yoktu.

Tutkulu Evlilik ve Çatışmalar

1943 yılında evlendiklerinde, herkes onları mükemmel bir çift olarak görüyordu. Welles, eşine sürprizler yapıyor, onu küçük sihirbazlık numaralarıyla eğlendiriyor, sevgisini her fırsatta dile getiriyordu. Rita, kendini ilk defa bu kadar özel hissediyordu. Ancak aşk, her zaman tek başına yeterli olamıyor.

Orson Welles, hayatını sanata adamış bir adamdı. Projeleri için uzun saatler boyunca çalışıyor, günlerce eve uğramıyor ve eşine yeterince vakit ayıramıyordu. Rita ise sevgiye aç bir kadındı; geçmişte yaşadığı yalnızlığın getirdiği korkularla, ilgisiz bırakılmaya tahammülü yoktu.

Aralarındaki bu kopukluk, evliliklerinin üzerine kara bir gölge gibi düştü. Hayworth, ne kadar sevse de Orson’un sanatına olan bağlılığıyla yarışamayacağını biliyordu. Yine de Welles, Rita’ya olan sevgisini her fırsatta dile getiriyordu. Yazdığı mektuplardan biri, aşklarının ne kadar derin ama bir o kadar da hüzünlü olduğunu gösteriyordu:

Biricik Meleğim,

Sanırım bu kocaman dünyada çoğumuz yalnızız. Ancak bunu anlamak için büyük bir aşka düşmemiz gerekiyor. Bunun ilacı, birbirimize olan ihtiyacımızı keşfetmekten geçiyor - yani bizim aramızda oluşan o özel birliktelik. İnsan deneyimlerinin sunduğu zevkler, bu birliktelik olmadan içi boş bir hale geliyor. Bunu bir kez öğrendikten sonra, onsuz mutluluk da en az acı kadar katlanılmaz oluyor.

Sen benim hayatımsın. Benim her şeyimsin. Sakın benim için ne anlama geldiğini gerçekten anlayabileceğini düşünme bile. Güzel, kıymetli küçük bebeğim, güneş acele etsin! Günleri kısaltsın ki bir an önce kavuşalım. Seni seviyorum, işte hepsi bu.

Senin,

Orson

Welles, Hayworth’a duyduğu sevgiyi böyle anlatıyordu ama ne yazık ki, aşk tüm geçiciliği ile hayatın getirdiklerinden geri kalmasıyla meşhur bir duygu. Onlara da böyle oldu.

Kaçınılmaz Ayrılık ve Pişmanlıklar

1947 yılında, çift resmen boşandı. Ayrılık, büyük skandallar yaratmasa da, derin bir hüzün ve hayal kırıklığı taşıyordu. Rita, boşandıktan sonra şu sözleri söyledi:

 “Orson’un bana gerçekten ihtiyacı yoktu. O kendi dünyasında yaşayan biriydi ve ben onun hayatında bir misafirdim.”

Orson Welles ise yıllar sonra, Rita’nın hayatındaki en önemli kadın olduğunu itiraf edecekti:

“Beni gerçekten seven tek kadın Rita’ydı.”

Ancak artık çok geçti. Rita Hayworth, yıllar içinde birçok ilişki yaşasa da, hiçbirinde gerçek mutluluğu bulamadı. Hollywood’un ışıkları altında geçen hayatı, derin bir yalnızlıkla kaplıydı. 1987 yılında, Alzheimer hastalığının pençesinde hayata veda etti. Orson Welles ise 1985’te, kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ne var ki aşkları unutulmadı. Hollywood’un dahisi ile tanrıçası aradan geçen onca yıla rağmen aşkın gerçeğini, hayatınkine galip çıkarmayı başardılar. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Rita HayworthOrson WellesHollywood

Yorum Yazın

Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Herkül Millas
Herkül Millas Türkiye gelişmedi mi, yoksa geri mi kaldı?
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak 5 Soruda AKP iktidarına karşı nasıl direneceğiz: Toplumsal müzakere, yurtdışından örnekler ve iktidar pratikleri
Bora Şahin
Bora Şahin Kadıköy’de üç milyarder
Gülşah Eker
Gülşah Eker Kent, Mekân, Geçicilik (2)
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy The Piano: Yönetmeni kadın olan en iyi film
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kadın ve aile tartışmasının arkaplanı
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı