MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Bağımsızlık bir zaferdir, Özgürlük bir mücadele

Ana SayfaSi̇yasetBağımsızlık bir zaferdir, Özgürlük bir mücadele
Bağımsızlık bir zaferdir, Özgürlük bir mücadele

Bağımsızlık, daha çok dışsal bir durumken; özgürlük, içsel bir haldir. Bağımsızlık görünürdür; tarihte yerini alır, anıtlara kazınır. Özgürlük ise daha sessiz, daha mahremdir.

26 Nisan, 2025, Cumartesi 05:55
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Bağımsızlık bir zaferle gelir. Büyük bir savaşın sonucunda kazanılır. Özgürlük ise hep devam eden, her sabah yeniden başlayan bir mücadeledir. Bu duygularla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım.

Bağımsızlık ve özgürlük arasındaki farka pek kafa yorulmuyor. Oysa bu iki kelime, bugünün Türkiye’sini en çok şekillendiren ayrı iki alana işaret ediyor. Yorgunluğumuzun kaynağı da burada yatıyor. Gelin, biraz bu kavramlar üzerinde düşünelim.

Bağımsızlık, daha çok dışsal bir durumken; özgürlük, içsel bir haldir. Bağımsızlık görünürdür; tarihte yerini alır, anıtlara kazınır. Özgürlük ise daha sessiz, daha mahremdir. Sokakta yürürken omzuna binen bakışla, fikrini söylerken içine çöken korkuyla, yalnızken bile seni izleyen görünmez bir varlıkla ilgilidir. Bağımsızlık devlete dairdir; özgürlükse bireye. Devletler bağımsız oldukları sürece ayakta kalır, halklar ise ancak özgür olduklarında nefes alabilir. Bir halk, bağımsız bir ülkede yaşasa da özgürlükten yoksun kalabilir. Bugünün Türkiye’sinde bu temel fark belki de hiç olmadığı kadar görünür durumda.

Bu topraklar, bağımsızlığını 20. yüzyılın başında büyük bir inançla kazandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, askeri bir zaferdi. Ancak yalnızca silahla değil; halkın vicdanıyla, inancıyla, vatan sevgisiyle yürütüldü. O mücadelede insanlar herhangi bir ideoloji uğruna değil, bu topraklarda kendi kaderlerini tayin edebilmek için savaştılar. Vatan sevgisi, onları ortaklaştıran; aynı çukura düşmüş iki askerin aynı yudum suyu paylaşmasına sebep olan şeydi.

Bugün geldiğimiz noktada bağımsızlık fikri yüceltilirken, özgürlük fikri bastırılıyor. Bu yalnızca siyasi bir çelişki değil; aynı zamanda kültürel bir travma. Çünkü özgürlük, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Vatan sevgisiyle ilintilidir. Özgür olmak, sadece zincirsiz yürümek değil; kendi sesini taşıyabilmek, kendinle yüzleşebilmek, yaşadığı toprağa karşı sorumluluk hissedebilmektir. Gerçek vatandaşlık, nüfus cüzdanında değil, vicdanın tam içinde başlar.

Vatandaşlık, sadece oy kullanmak değildir. Düşünmek, hissetmek, ifade etmektir. Bazen sokağa çıkmak, bazen sırf çıkabilmek için direnmek demektir. Çünkü vatan sevgisi yalnızca sınırları korumakla değil, o sınırların içinde insan onurunu yaşatmakla mümkündür. Özgür bir vatandaş, yalnızca kendisi için değil, sesi duyulmayanlar için de ses çıkarır. Kendini gerçekleştirebileceği bir hayat, büyüklere huzurlu bir veda, henüz doğmamışlara adil ve umut dolu bir yaşam ister.

Bugün milyonlarca insan sadece insanca, adil, özgür bir yaşam istiyor. Yalnızca nüfus cüzdanı sahibi olmak değil, söz sahibi olmak istiyor. Kendi sesiyle, kimliğiyle, düşüncesiyle var olmak için “Buradayım” diyor. Bu vatanın her evladı,  “bağımsızlığın kayıtsız şartsız millete ait” olduğunu biliyor. 

Bugün Türkiye’de gençler, kadınlar, işçiler, akademisyenler, gazeteciler bir arada güçlükleri yenmeye çalışıyor. Her biri birer vatandaşlık eylemi sergiliyor. Zira kendi geleceğini savunmak, ülkesinin geleceğini savunmaktır. Bağımsız bir ülkede yaşarken özgür bir hayat için mücadele veriyorlar. İşte bu, vatandaşlığın en saf, en gerçek halidir. Özgürlük bir lüks değil, ortak bir hayaldir.

Kurtuluş Savaşı’nın o herkesi birleştiren ruhu hâlâ yaşıyor. Bu açıdan bakıldığında özgürlük arayışı bir isyan değil, bir sadakat biçimi. Bu topraklara, geçmişe ve geleceğe duyulan derin bir sadakat.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında kaleme aldığım bu yazıyı Atatürk’ün şu sözüyle bitirmek isterim:

“Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.”

Bağımsızlık bir zaferdir, özgürlük ise her sabah yeniden başlayan bir mücadele.

  • Gençleri serbest bırakın Gençleri serbest bırakın
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk BayramıÖzgürlükMücadeleZafer

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı