MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Avrupa’nın uzak seçimleri

ANA SAYFADOSYA>Avrupa'nın SeçimiAvrupa’nın uzak seçimleri
Avrupa’nın uzak seçimleri

Avrupa’nın uzak seçimleri

09 Haziran, 2024, Pazar 04:52
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
yazı içi reklam
“Avrupa’da olan Avrupa’da kalmayacağı” için; Türkiye de, “çarpmayı en yakından” hissedecek taraf olarak muhakkak etkilenecektir: Önemli olan, şimdiden ders almak. Avrupa Parlamentosu seçimleri, Türkiye’den çok uzak bir gelişme olarak geldi geçiyor. Avrupa Birliği üyelik süreci her ne kadar Türkiye için, geçmişten bir yaprak gibi gözükse de; hala Gümrük Birliği’nden gibi, başta ekonomik konular olmak üzere, hayatımızı etkiliyor Avrupa… Buna karşılık, AB’nin seçimleri, nasıl yönetildiği, AB’nin yasama süreçlerinin ne şekilde işlediği pek de gündem olamıyor Türkiye’de…Üstelik de, sonuçlar; AB’de aşırı sağı iyice “normalleştirebilecekken”.Evet; malum 27 AB üye ülkesinin vatandaşları, 6-9 Haziran’da kullandıkları oylarla, Avrupa Parlamentosu’nun yeni üyeleri ve AB’nin yeni yönetimini belirlerken, aşırı sağ önemli kazanımlar elde edecek gibi gözüküyor. Mesele de, aşırı sağın Avrupa Parlamentosu’nun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturur hale gelmesi değil sadece. AB üyeleri genelinde 27 üyeden 6’sında; Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Macaristan, İtalya, Slovakya ve Finlandiya’da aşırı sağ ve/veya milliyetçi muhafazakârlığın en sağına kaymış partiler hükümette. Ayrıca, İsveç’te sağ iktidar, aşırı sağın desteğiyle iktidarda kalıyor. Malum, Hollanda’da da “olmaz denilen oldu” ve aşırı sağcı Geert Wilders’ın partisi birinci geldi ve hükümeti kurmak yolunda anlaşmaya vardı.İşte konu tam da bu; aşırı sağın, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yükselmekle kalmayıp aynı zamanda “normalleşip”, merkeze yerleşmesi… Bu durum da, yasama süreçlerinin; diğer bir deyişle, Avrupa’yı yöneten yasaların şekillenmesinin anahtarını aşırı sağa vermek demek.Bu tabloya bir de, Kasım 2024’teki ABD seçimlerinde Donald Trump’ın olası zaferini de ekleyebiliriz.Avrupa’nın ve ötesinde Batı’nın “sağın sağına çekmesi”, Türkiye’yi de etkileyecek bir tablo olacaktır: hem siyasi, hem de ekonomik bakımdan…
Aşırı sağ üzerine araştırmalar yapan Amsterdam Üniversitesi’nden siyaset bilimciMatthijs Rooduijn, “aşırı sağın” büyümesini, “kartopu etkisine” bağlıyor: “Bir çok ana akım iktidar partisi, oyları geri kazanmak için aşırı sağ fikirleri kendi politikalarına dahil ederek ‘uyumlu’ bir strateji benimsedi…

AŞIRI SAĞIN BAŞARISI NEDEN KAYNAKLANIYOR?

Aşırı sağın başarısı, bu siyasi hareketlerin partilerin 1990’lardan bu yana daha “ılımlı” hale gelmesinden mi kaynaklanıyor?Yoksa, seçmenler mi giderek radikalleşiyorlar?Aşırı sağın “başarısı”,  ikisinden de kaynaklanmıyor.Aşırı sağ, merkez partileri kendine çektiği ve benzettiği; bunun için de ortalama siyaseti, “kendilerine benzettikleri” için kazanıyor. Böylece, başta sağ ama aynı zamanda sol merkez, giderek aşırı sağın “ağına” takılıp kalıyor: aşırı sağın söylemlerini ve politikalarını “içselleştirerek” hareket ediyor. Bunun sonucunda da, “aradaki sınırların muğlaklaşması”; seçmenlerin aşırı sağa “neden olmasın” diye bakmasına yol açıyor.Türkiye’de de, siyasette “normalleşme” tartışmalarının gündemde olduğu bugünlerde, ilkeler ve “kırmızı çizgilerden” zamanında ödün vermemenin de ne kadar önemli olduğunu anımsatıyor Avrupa’da aşırı sağın “merkezleşmesi”.Aşırı sağ üzerine araştırmalar yapan Amsterdam Üniversitesi’nden siyaset bilimci Matthijs Rooduijn, “aşırı sağın” büyümesini, “kartopu etkisine” bağlıyor:“Bir çok ana akım iktidar partisi, oyları geri kazanmak için aşırı sağ fikirleri kendi politikalarına dahil ederek ‘uyumlu’ bir strateji benimsedi…İşe yaradı mı?Hayır.Çalışmalar, bu stratejinin aşırı sağa daha fazla oy kazandırdığını gösteriyor. Neden? Çünkü ana akım partiler, fikirlerinden bazılarını kopyalayarak aşırı sağı meşrulaştırdılar. Aşırı sağ partilerin fikirleri normalleştikten sonra, onlarla aynı fikirde olanlar neden taklitçilere oy versin?Jean-Marie Le Pen'in yaklaşık 50 yıl önce ilan ettiği gibi, ‘insanlar kopyadan ziyade orijinali tercih ediyor’.”
Avrupa Parlamentosu içinde, Hıristiyan demokratlar, muhafazakârlar ve radikal sağ milletvekillerinden oluşan “sağ ama popülist sağ koalisyon” ilk kez çoğunluk elde edebilir.
EĞER Kİ… Türkiye’de de, “normalleşme” eğer ki, “kanıksama” anlamına gelirse, “alışkanlık” da normalleşir. Sürekli aynı söylemlere, geleneksel ve sosyal medya üzerinden maruz kalan toplum; “seçeneksizlikle” sadece “aynıya” kulak ve “göz” verir hale gelir. Böylelikle de, “aşırı” olan; gayet “normal” hale gelir, normalleşir.Avrupa Parlamentosu içinde, Hıristiyan demokratlar, muhafazakârlar ve radikal sağ milletvekillerinden oluşan “sağ ama popülist sağ koalisyon” ilk kez çoğunluk elde edebilir.“Avrupa’da olan Avrupa’da kalmayacağı” için; Türkiye de, “çarpmayı en yakından” hissedecek taraf olarak muhakkak etkilenecektir: Önemli olan, şimdiden ders almak. 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Terörist İsrail Türkiye’ye saldırabilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker CHP üzerinden narsisizm, haset ve politik liderlik
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Biz ne yaşıyoruz, biz ne yapıyoruz?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Gösteri toplumu: Yaşamı geri alabilir miyiz?
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı