Bir sporsever olduğumdan önceki yazılarımda bahsetmiştim, 45. İstanbul Rallisi tarihleri yaklaşırken, otomobil yarışı sporundan bahsetmek istiyorum.
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun (TOSFED) düzenlediği otomobil ralli yarışlarının 15 – 16 Kasım 2025’te İstanbul etabı gerçekleşecek. Sporcuların ve camianın heyecanla beklediği bu yarışın, sezonun son yarışları olması nedeniyle, öncekiler sonucu yakalanan başarı grafiğine etkisi yüksek oluyor. Sporcuların yıl içinde katıldıkları farklı ayaklardaki yarışlardan sonra, sezonun kapanış ayağında İstanbul Rallisi, final performansları ölçerek son noktayı koyuyor.
*
1991 yılında kurulan TOSFED, global arenada Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) ve T.C. sınırları içinde Gençlik ve Spor Bakanlığı – Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından eşzamanlı olarak tanınan otomobil yarışlarındaki tek resmi yönetici kurum. TOSFED, her sene Mart ve Kasım ayları arasında toplamda 100’e yakın yarış düzenlenmesine katkı sağlıyor.
Dünya tarihinde otomobil yarışları, uluslararası otorite olan FIA’nın oluşumuna bağlı olarak şekillenmiş. Otomobilin 1880’li yılların sonunda geliştirilmesine paralel olarak merkezi Paris'te bulunan Fédération Internationale L'automobile yani FIA kurulmuş. FIA, bünyesinde Türkiye dahil 90'ın üzerinde ülke ve 100'den fazla otomobil kulübü barındırıyor ve bu yapı, bugün 50 milyonun üzerinde sürücüyü temsil ediyor. Bu denli büyük çaplı uluslararası bir organizasyon tarafından tanınıyor olmanın, aslında bugün ülkemizin otomobil arenasında hiç de fena olmayan duruşuna ve yetkinliğine bir gösterge olduğunu söylemeden geçmeyeceğim.
*
Cumhuriyetin kuruluşu öncesinde ise maalesef Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki sanayi devrimine ayak uyduramayışı nedeniyle otomobil üretilemedi ve doğal olarak Anadolu'da yapılan at arabaları ile otomobil camiasında yer alınamıyordu. Bu nedenledir ki, Türkiye’de otomobil sporunun başlangıcının otomobil üretiminde olduğu gibi Batı Avrupa’dan geri kalışı.
Türkiye Cumhuriyeti’nde otomobilcilik, 1923 yılında o günkü ismi "Türk Seyyahin Cemiyeti" olan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun (TTOK) kurulmasıyla resmi kimliğini bulmuş. Burada bir kez daha ulu önder Atatürk’ün varlığının ülkeye nasıl bir ışık yaydığını hatırlayalım isterim.
Öyle ki, 1931 yılında İstinye – Maslak arasındaki yolda düzenlenen otomobil yarışlarına Mustafa Kemal ATATÜRK' ün gelip sporcuları kutladığı ve Türk gençliğinin yüksek teknoloji isteyen bu spora eğilmesini istediği biliniyor. Ayrıca, yine aynı sene tek kadın sporcu olarak yarışlara erkekler ile birlikte katılımına izin verilen Samiye Burhan Cahit Hanım, Ford marka otomobiliyle tüm erkek rakiplerini geride bırakarak söz konusu pist yarışlarında birincilik kazanıyor.
Yarışın ikincisi Paşazade Vehbi Bey “Yarışa hanım alınmasaydı birinci ben olacaktım” gerekçesiyle itiraz etmiş ancak hakemlerin işin içinden çıkamayışı üzerine davaya bakan Sultanahmet Sulh Hukuk Mahkemesi tüm bu tartışmalar sonrasında kupanın Samiye Hanım’ a verilmesine karar vermiş. Bir kadın hukukçu olarak bu hikâyenin sonunun çok hoşuma gittiğini biraz da gururla söylüyorum.
Türk Otomobil Sporlarının dönüm noktası sayılan bugünkü adıyla Türkiye Rallisi, ilk olarak 1972 yılında Günaydın Rallisi olarak düzenlenmiş. Türkiye Rallisi, o günlerde Tofaş, Anadol gibi yerli otomobil üreticilerinin araçları ile pilot koltuğunda taksi şoförleri, oto boyacılar ve üniversite profesörleri gibi farklı sosyal seviyedeki insanların katılımıyla zevk ve sportmenlik içinde geçen yarışlar ile yapılmaya başlanmış. Bu yılki Türkiye rallilerinin 15-16 Kasım 2025’te yapılacak İstanbul ayağını izlemek isterseniz, İstanbul Otomobil Sporları Kulübünün sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Pilot koltuğunda yer almak için henüz hazır olmayan benim gibileri, bir tür “outdoor sporu” niyetine gözlemciliğe beklerim!


























Yorum Yazın