MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Sonuç odaklı insan 

Ana SayfaGenelSonuç odaklı insan 
Sonuç odaklı insan 
30 Ağustos, 2024, Cuma 07:36
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Öykü Zeynep Aydın
Öykü Zeynep Aydın

Sonuç odaklı insanın yaptığı şey, küçük bir örnekle aslında şudur: Diyetle 50 kiloya düşmeyi hedefler. 50 kiloya düşene kadar her şeyi yapar. Nihayet 50 kiloya ulaştığında rahatladığını ve huzura kavuştuğunu düşünür. Ancak çok geçmeden yeniden kilo almaya başlar.

Sonuç odaklı insan hayattan alacaklı insandır.

Öfkelidir. Hesapları kitapları bitmez. Ne kendisiyle ne de başkalarıyla.

Hayatı kaçırır durur sonuç odaklı insan. Büyük resmi göremez. Tatminsizdir.

Mutluluğu sıkıştırdığı yerlerden kolay kolay çıkaramaz üstelik. Tek yol vardır onun için. Geri kalan tüm yollar yanlıştır, kusurludur, eksiktir. 

Mükemmeliyetçidir de çok. Aradığı konusunda nettir. Onu bulmak hayatının en önemli meselesidir. O sırada olup bitenlerin farkına varamaz. Anda istese de kalamaz. Ulaşması gerekene doğru çabalamadığı her dakika gözüne batar. Bazen kendini suçlar, çoğu zaman da başkalarını. 

Sonuç odaklı insanın yaptığı şey, küçük bir örnekle aslında şudur: Diyetle 50 kiloya düşmeyi hedefler. 50 kiloya düşene kadar her şeyi yapar. Nihayet 50 kiloya ulaştığında rahatladığını ve huzura kavuştuğunu düşünür. Ancak çok geçmeden yeniden kilo almaya başlar. Çünkü asıl meselenin süreçte saklı olduğunu göremeden, x2 hızında kaydırmıştır hayatı. Bedeniyle temas kurmayı, açlık ve toklukla ilgili sezgilerini öğrenmeyi, hangi yiyecekleri ne zaman tüketmeye meyilli olduğunu, duygusal yeme yapıp yapmadığını, yemekle kurduğu bağı, yemek yemeye atfettiği anlamı ve daha nicelerini yolda kaybetmiştir. Elinde tek bir şey vardır her şeyin sonunda: Tartıda gördüğü sayı. O da anlıktır, geçicidir, nihai değildir. 

Zaman gibi “son”lar da durmadan akar. Aslında hiçbir hikayede “son” yoktur. “Son” dediğimiz yer, bizim kahramanlar üzerine düşünmeyi bıraktığımız yerdir. Filmlerin bitiminde “son” yazar, ama aslında karakterler oynamaya devam eder; yalnızca izleyiciyle vedalaşılmıştır. “Son” insan ürünür, doğada son yoktur.  

DOĞADA SON YOKTUR

Sonuç odaklı insan, aslında olmayan bir şeyin peşinde koşan insandır. Zira “son”luluk yoktur.Zaman gibi “son”lar da durmadan akar. Aslında hiçbir hikayede “son” yoktur. “Son” dediğimiz yer, bizim kahramanlar üzerine düşünmeyi bıraktığımız yerdir. Filmlerin bitiminde “son” yazar, ama aslında karakterler oynamaya devam eder; yalnızca izleyiciyle vedalaşılmıştır.   

“Son” insan ürünür, doğada son yoktur. 

Sonuçlara daha dikkatli bakın. Hayatınızda “sonuç” diye nitelendirdiğiniz her şeye. 

İyi bir işe girmek. 

İyi bir eve taşınmak. 

İyi bir evlilik yapmak. 

Şimdi tekrar bakın. Bunlardan size kalan ne oldu? 

İyi bir işe girmek, iş arama sürecinin sonuydu belki ama diğer birçok şeyin başıydı. İyi bir eve taşınmak, para biriktirme ve ev araştırma sürecinin sonuydu belki ama evi anılarla doldurmanın henüz başıydı. iyi bir evlilik yapmak ilişkinin resmileşmesinin son adımıydı belki ama ilişkiye yapılması gereken yatırımların henüz başlarıydı. 

Tabii, kötü sonuçlar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Kötü biten bir arkadaşlık.

Kötü giden bir iş görüşmesi. 

Kötü geçen bir yaz mevsimi. 

İçinde kocaman dünyaların gizli olduğu küçücük cümleler aslında.  İşte bu kadarcık bir ifadeyle geçtiğimiz özetlere biz “sonuç” diyoruz. Sonuç, kelimelerle kısıtlanan, küçültülen bir şey. Hayatı dar bir yerden gösteren, manzarayı ısrarla esirgeyen, hatta bazen manzaranın aslında hiç olmadığını iddia eden bir şey. 

Süreçleri dilediğimiz yerde dondurup bunlara “son” diyoruz. 

Ancak her şey başka bir yere ya da şeye akmak, bağlanmak zorunda. 

Dolayısıyla süreçler sonuçlara galip gelmeli.

Çünkü sonuç “bir cümle”, 

süreç ise kocaman bir kitap.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Öykü Zeynep Aydın
    Öykü Zeynep Aydın

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş 30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Kaosun karşısında, umudun yanında 
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Azgın küresel iştah!
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Venedik’in son maskesi: Bezos’un Düğünü, kentin geleceği ve gerçek sahipleri
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (3)
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Yine mi CHP?
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Zenginliğin illüzyonu 
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu CHP’yi “devlet”le barıştırmak istiyor olabilir mi?
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı CHP’de parti disiplini üzerine
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Butlan, hırs ve meşruiyet: Bir siyasi müdahale anatomisi
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Bölgedeki gelişmeler ve CHP üzerindeki baskı
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Ama kafası nasıl güzel (!)
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik Hindistan’ın Orta Doğu’daki diplomatik yükselişi
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Muhalefetin ontolojik ve pratik rolü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yolda olmak: Türkiye’den İsveç’e bisikletin sosyolojisi
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Düşünmek olarak ‘din’
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Dante bugün Türkiye’de olsaydı: Cehennem katmanları ve Araf’ta bekleyenler
    Tuğba Arslan
    Tuğba Arslan Yaşar Kemal’in Anadolu sarısı
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Deneme türünün doğuşu - Montaigne'in hikayesi
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Bir beyitin gölgesinde
    Devrim Barış Çelik
    Devrim Barış Çelik Genel başkanlık makamı ve siyasal terbiye üzerine
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Olumlama yap senin de olsun
    Tuğba Yıldırım
    Tuğba Yıldırım Büyükada’nın iki yüzü: Huzurun gölgesinde kalabalık
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı