MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Mutsuzken neden daha fazla yeme ihtiyacı hissederiz?

ANA SAYFASAĞLIKMutsuzken neden daha fazla yeme ihtiyacı hissederiz?
Mutsuzken neden daha fazla yeme ihtiyacı hissederiz?

Moralimiz bozuk olduğunda vücut kortizol adı verilen bir stres hormonu salgılar. Bu hormon, vücudu tehlikeye karşı hazırlar ve çoğu zaman iştah artışına neden olur.

26 Nisan, 2025, Cumartesi 05:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Eda Aygan
Eda Aygan
yazı içi reklam

Eğer duygusal yeme alışkanlığı günlük yaşamınızı etkiliyorsa ya da başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir psikolog, diyetisyen ya da psikiyatristten yardım almak faydalı olabilir. Bireysel destek, sizi hem duygusal hem de fizyolojik olarak daha sağlıklı bir dengeye ulaştırabilir.

Hayatın inişli çıkışlı doğası, zaman zaman hepimizi duygusal olarak zorlayabilir. Stresli, üzgün ya da moralimiz bozuk olduğunda, çoğu insan kendini bu duygulardan kaçınmak ya da rahatlamak için buzdolabının önünde bulur. Peki ama neden böyle? Duygusal yeme, psikoloji ve biyoloji ile iç içe geçmiş karmaşık bir davranış biçimidir.

1. Beynin Kimyasal Tepkisi

Moralimiz bozuk olduğunda vücut kortizol adı verilen bir stres hormonu salgılar. Bu hormon, vücudu tehlikeye karşı hazırlar ve çoğu zaman iştah artışına neden olur. Özellikle karbonhidrat ve şeker içeren yiyecekler, beynin “ödül” merkezi olan dopamin sistemini uyarır. Bu da geçici bir rahatlama hissi sağlar. Yani aslında vücut, mutlu hissetmek için otomatik olarak bu tür yiyeceklere yönelir.

2. Alışkanlıkların Rolü

Çocukluktan itibaren çoğumuzun üzgünken tatlıyla teselli edilmesi ya da başarı sonrası ödüllendirilmesi gibi davranışlarla büyüdüğümüzü düşünürsek, zamanla duygusal durumlarla yiyecekler arasında bir bağ kurmamız kaçınılmaz hale gelir. Bu alışkanlıklar, yetişkinlikte de kendini tekrar eder.

3. Kontrol Hissi ve Kaçış Arayışı

Moralimiz bozuk olduğunda yaşadığımız olaylara karşı kontrolümüzün olmadığını hissederiz. Bu kontrolsüzlük hissi, yeme gibi kolay ulaşılabilir ve kısa vadede keyif veren bir aktiviteye yönelmemize neden olabilir. Bu durum çoğu zaman farkında olmadan gelişir ve kişi aslında aç olmadığı halde yemeye devam eder.

4. Duyguları Bastırma Çabası

Duygusal yeme, aslında hissettiğimiz olumsuz duygulardan kaçma ve onları bastırma yoludur. Kimi zaman can sıkıntısı, kimi zaman yalnızlık ya da kaygı, yiyeceklerle “susturulmaya” çalışılır. Fakat bu bastırma geçicidir ve duygular işlenmediği sürece yeniden yüzeye çıkar.

Ne Yapmalı?

Duygusal yeme alışkanlığını değiştirmek zaman alabilir, ancak farkındalık geliştirmek bu sürecin en önemli adımıdır. Öncelikle açlıkla duygusal yeme isteğini ayırt etmeyi öğrenmek gerekir. Gerçek açlık genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve fiziksel belirtilerle (karın guruldaması, enerji düşüklüğü gibi) kendini gösterir. Oysa duygusal açlık birden gelir, genellikle belirli bir yiyeceğe karşı yoğun istekle başlar ve kişinin ruh haliyle doğrudan bağlantılıdır.

Bu ayrımı yaptıktan sonra aşağıdaki yöntemler, duygusal yeme ile başa çıkma sürecinde oldukça etkili olabilir:

1. Duygularla Yüzleşin, Bastırmayın

Yemek yerine hissettiklerinizi anlamaya çalışın. Kızgın mısınız? Kaygılı mısınız? Yalnız mı hissediyorsunuz? Bu duygulara isim vermek ve onları kabul etmek, yeme isteğini azaltabilir. Bir duygu günlüğü tutmak, kendinizi ifade etmek ve tekrar eden kalıpları fark etmek açısından yararlıdır.

2. Alternatif Rahatlama Yöntemleri Geliştirin

Yemek dışında da rahatlama yolları vardır: yürüyüşe çıkmak, sevdiğiniz bir müziği dinlemek, nefes egzersizi yapmak, biriyle konuşmak ya da yaratıcı bir uğraşla ilgilenmek gibi. Kendinize iyi gelen şeyleri keşfetmek, zihinsel olarak daha sağlıklı bir alan yaratmanıza yardımcı olur.

3. Dengeli ve Düzenli Beslenin

Düzensiz beslenme, kan şekeri dalgalanmalarına ve ani yeme ataklarına neden olabilir. Bu yüzden gün boyunca dengeli öğünler tüketmek önemlidir. İşte bazı beslenme önerileri:

· Tam tahıllar, kan şekerini dengede tutarak uzun süre tokluk sağlar.

· Protein kaynakları (yumurta, yoğurt, balık, baklagiller) hem doyurucu hem de ruh halini destekleyici etkiler gösterir.

· Sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado, ceviz gibi) beyin fonksiyonlarını destekler.

· Magnezyum, B vitamini ve omega-3 içeren besinler, stresi azaltıcı etkileriyle bilinir. Bu yüzden ıspanak, badem, somon gibi besinlere beslenme düzeninizde yer verebilirsiniz.

· Şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, ani ruh hali değişimlerini ve duygusal dalgalanmaları azaltmaya yardımcı olur.

4. Su İçmeyi Unutmayın

Bazen susuzluk da açlıkla karıştırılır. Gün içinde yeterli miktarda su içmek hem fiziksel hem de zihinsel iyi oluş için gereklidir.

5. Profesyonel Destek Alın

Eğer duygusal yeme alışkanlığı günlük yaşamınızı etkiliyorsa ya da başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir psikolog, diyetisyen ya da psikiyatristten yardım almak faydalı olabilir. Bireysel destek, sizi hem duygusal hem de fizyolojik olarak daha sağlıklı bir dengeye ulaştırabilir.

  • Egzersiz yaparken hangi takviyeleri kullanmalı? Egzersiz yaparken hangi takviyeleri kullanmalı?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Duygusal YemePsikolojiAlışkanlıkKontrolKaçamak

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Eda Aygan
    Eda Aygan

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin önünde duran ekonomik fırsatlar
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocuklardan çok mu şey istiyoruz?
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Taşkent: Tarihle modernitenin avlusu
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP, AKP’nin yüzde 30’nı nasıl eritebilir?
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Krallar ve ulus-devletler
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış güçler masalı: Unutan halk, güçlenen iktidar
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı