İmamoğlu’nun saf dışı bırakıldığı, Yavaş’ın tereddüt duyduğu bir iklimde CHP’nin adayı kuvvetle muhtemel Özel olabilir. Her ne kadar Özel, geçmişte sıklıkla cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını belirtse de partisi seçeneksiz kalabilir.
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak nitelendirilen yönetim modeline geçtiğinden beri gündem hiç değişmiyor. Sabah akşam muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye tartışılıyor.
CHP, adaylık tartışmalarına nokta koymak ve Türkiye’nin esas problemlerine odaklanmak amacıyla cumhurbaşkanı adayını önden açıklamaya karar verdi. Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı kesinleştiği aralıkta yargı marifetiyle saf dışı bırakıldı.
Kamuoyunun ikna edilemediği birtakım iddialarla İmamoğlu’nun sahneden çekilmesine paralel biçimde kaset başa sardı. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
Türkiye’de malum bu sorunun cevabını, muhalefet partileri tek başına veremiyor artık. Muhalefetin adayının, iktidarın da olurunu alması gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin girdiği yeni fazda, muhalefet şayet iktidarı koltuğundan etme potansiyeli yüksek bir aday çıkarmaya cüret gösterirse “telef” olurdu.
İçerisinde talihsiz ifadelerin kullanıldığı açıklamaların ilgili kısmında “Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur. Bakalım, cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek?” demeci yer almıştı.
Kanımca buradaki kasıt doğrudan doğruya Özgür Özel’dir.
Bir kere iktidar, anlaşılan karşısında CHP’li bir cumhurbaşkanı adayı görmek istiyor. Cumhurbaşkanı adayı şayet CHP’li olursa iktidar alışılmış kalıplar üzerinden politika üretmeye devam edebilir. CHP’yi anakronik tek parti eleştirileri, inanç hürriyeti, seçkinci söylemler, terörizm, kültürel fay hatları ya da çeşitli kutuplaştırıcı retorikler üzerinden hırpalayabilir. Yani CHP’li bir cumhurbaşkanı adayı, iktidar için her daim “kolay lokma” olarak görülür.
Öbür yandan CHP’li bir adayın “telef edilmesi” iktidarın işine gelir. Bakın, CHP bu milletin değerlerine yabancılaştığı için gene iktidara gelemedi, diyerek hedef tahtasına oturtur. Böylece CHP’yi her zaman olduğu gibi sonsuz iç karışıklıkların içine gömer. Elbette bizim milletimiz de kavgalı eve kız vermez.
Üstelik daha önce de bu platformda altını çizdiğim üzere yerel seçimlerden sonra iktidar kendisine tek bir hedef belirledi. O da CHP’yi doğal sınırları olan yüzde yirmi beş bandına doğru itmek.
CHP, Mansur Yavaş ya da İmamoğlu gibi icraatçı adaylarıyla yüzde yirmi beş bandına sığmıyor. Aksine İmamoğlu ve Yavaş, CHP’nin oylarını sürekli yukarı çekiyor.
İktidarın CHP’ye yönelik en büyük eleştirisi “Bu Cehape’nin dikili ağacı yok” söylemi üzerinden şekilleniyordu. İstanbul ve Ankara’nın başını çektiği büyükşehirlerin CHP’ye geçmesiyle bu algı yıkıldı.
O zaman CHP’yi doğal sınırlarına geri çekmenin yolu, icraatın içinden gelen başkanlarla değil genel başkanla olabilir diye yoruldu.
Yanlış anlaşılmasın, Özel aday olursa kaybeder tezini işlemiyorum bu arada. İktidarın perspektifini çözümlemeye çalışıyorum sadece.
Mevcut atmosferde iktidarın karşısında Özel’i görmek istediği aşikârdır. Zira Özel’in adaylığı şimdiye kadar iktidara her seçimi kazandıran oyun denklemini sarsmıyor.
Burada akıllara niye Yavaş aday olmasın sorusu gelebilir. Yavaş’ın köken itibariyle Özel kadar som bir CHP’li olmaması, iktidarın oyun planını bozuyor da ondan. İktidar, ülkücü camianın içinden çıkan Yavaş’ı, CHP’yi hırpaladığı gibi hırpalayamaz. Terörizm, elitizm, tek parti göndermeleri, millete yabancılaşma, dini değerler kabilinden eleştirilerin hiçbirisi tam olarak Yavaş’ın üzerine oturmuyor.
Statüko seven iktidar paydaşları açısından Yavaş’a karşı bir kampanya geliştirmek epey güç olacaktır. Hadi kampanya geliştirdiler diyelim, kendilerine komşu gelenekten gelen Yavaş’ı yenmek, Özel’i yenmek kadar tat vermeyecektir. İktidarın perspektifinden en makul aday kuşkusuz Özel’dir.
Kaldı ki iktidar kanadından gelen “telef” açıklaması sonrasında siyasetin denklemi yeniden kuruldu. Daha öncesinde Yavaş, aday olabileceğine dair sinyaller verirken İmamoğlu’nun tutukluluğu sonrasında adaylığını rölantiye aldığını bildirmişti. Son gelişmeler ışığında Aytunç Erkin’in kaydettiği kulis bilgileriyle birlikte Yavaş’ın rölanti vaziyetinin sürdüğünü görüyoruz.
Muhalefet yapmanın büyük maliyetler doğurduğu rejimlerde, böylesi durumlarla karşılaşılması doğaldır.
İmamoğlu’nun saf dışı bırakıldığı, Yavaş’ın tereddüt duyduğu bir iklimde CHP’nin adayı kuvvetle muhtemel Özel olabilir. Her ne kadar Özel, geçmişte sıklıkla cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını belirtse de partisi seçeneksiz kalabilir.

Yorum Yazın