MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

PKK’nin feshedilmesi KCK’nin feshedilmesi midir?

ANA SAYFASİYASETPKK’nin feshedilmesi KCK’nin feshedilmesi midir?
PKK’nin feshedilmesi KCK’nin feshedilmesi midir?

KCK’nin bir çatı yapılanma olduğu, PKK’nin bu yapı içerisinde yer alan alt bir örgüt olduğu vurgulanmakta; dolayısıyla PKK’nin silah bırakmasının, KCK’nin tümden feshi anlamına gelmeyeceği savunulmaktadır.

16 Mayıs, 2025, Cuma 01:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Cengiz Kapmaz
Cengiz Kapmaz

PKK’nin resmen lağvedilmiş olması KCK sisteminin de otomatik olarak sona erdiği anlamına gelmez. Ancak Türkiye’de silah bırakılmış olması ve PKK’nin KCK sistemindeki rolünün fiilen sona ermesi, KCK’nin mevcut haliyle işlevini sürdüremeyeceğini ortaya koymaktadır.

PKK’nin silahsızlandırılması sürecinde öne çıkan tartışmalardan biri, kanaat şekillendiricileri ve analiz çevreleri arasında süregiden “PKK mi KCK’nin üstündedir, yoksa KCK mi PKK’nin üstündedir” sorusu etrafında şekillenmektedir. Özellikle iktidara yakın bazı yorumcular, ‘PKK, KCK’nin üstündedir; KCK ise bir çatı örgütü değil, bir tür anayasal çerçevedir’ görüşünü ısrarla savunmakta ve bu doğrultuda PKK’nin feshedilmesinin doğrudan KCK’nin sona ermesi anlamına geleceğini ileri sürmektedir. Buna karşılık, muhalif pozisyondaki kimi analizlerde ise KCK’nin bir çatı yapılanma olduğu, PKK’nin bu yapı içerisinde yer alan alt bir örgüt olduğu vurgulanmakta; dolayısıyla PKK’nin silah bırakmasının, KCK’nin tümden feshi anlamına gelmeyeceği savunulmaktadır. Bu tartışmanın sağlıklı şekilde değerlendirilebilmesi için normatif pozisyonlardan ziyade, sahadaki örgütsel pratiklere ve işleyiş gerçekliğine bakmak daha isabetli olacaktır.

Paradigma değişimi ve PKK

PKK, 1999 paradigma değişikliği ile birlikte 2002’de KADEK ismini aldı. Kasım 2003’te de KADEK lağvedilerek Kongra Gel kuruldu. 2004 tarihinden itibaren Demokratik konfederalizm paradigmasına geçiş ile birlikte buna uygun yeni model arayışlarına geçildi. Bu kapsamda önce Mayıs 2005’te Kongra Gel Genel Kurul’da KKK (Koma Komalen Kurdistan) kuruldu, ancak ABD’li ırkçı örgüt Ku Klux Klan (KKK) ile aynı sembolü taşıması, komalen’in toplum karşılığı olmaması gibi sebeplerle KKK, Mayıs 2007’de Kongra Gel 5. Genel Kurul’da KCK (Koma Civakên Kurdistan), ismini aldı. KCK örgüt kararlarında Türkiye, İran, Irak, Suriye Kürtlerini kapsayan çatı örgütü olarak tanımlandı, 30 kişilik de yürütme konseyi belirlendi. 

PKK günümüzde KCK sistemi içinde ideolojik alana bağlı düşünsel bir alt bileşen olarak konumlandırılmıştır. Evet, PKK sistemin ideolojik aklı ve stratejik merkezidir; ancak bu, onun sistemin üstünde konumlandığı anlamına gelmez. PKK, KCK’nin üzerinde değil, onun içerisinde yeniden yapılandırılmıştır. Dolayısıyla, “KCK üst çatı değildir, PKK asıl merkezdir” yönündeki görüşler yapısal ve teorik açıdan geçerliliğe sahip değildir.

PKK nasıl yeniden gündeme geldi? 

PKK, resmi olarak lağvedilmesinin ardından ilk kez 2003 yılında gündeme geldi. Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirilen KADEK kongresi öncesi Abdullah Öcalan, PKK’nin Bilim ve Sanat Komisyonu içinde yeniden yapılandırılmasını önerdi, misyonunu da KADEK’in beyni, akıl gücü (27 Ağustos 2003) olarak tanımladı. Öcalan’ın PKK’yi geri getirmesinin temel nedeni 1 Haziran 2004 tarihinde çatışmaları yeniden başlatacak olmasına psikolojik bir etki ve ideolojik meşruiyet kazandırmak içindi. Aynı zamanda kafasında örgütü yenilemek, eski yönetici kadroları da PKK komisyonu içinde bir araya getirmek, örgüte eklemlemek vardı. Ama hayat akışı farklı seyretti. PKK, KCK sisteminin ilanıyla birlikte ideolojik düzlemde, örgütün düşünsel ve stratejik bileşeni olarak konumlandırıldı. Böylece PKK, sistemin merkezi aklı olmasına rağmen, KCK çatısı altında yapılandırılmış bir bileşen hâline geldi.

KCK Kürtleri yöneten üst çatı

KCK, Kürtler için demokratik konfederalizm kapsamında düşünülen demokratik ulus inşasınının omurgasıdır. Bu örgütsel model ilk kez, Haziran 2003’te yayınlanan Öcalan’ın “Özgür İnsan” başlıklı savunmasında kamuoyunun gündemine taşınmıştır. Öcalan bu savunmada daha sonra Kongra Gel ve KCK adını alacak olan Kürdistan Halk Kongresi’ni önermiştir. Bu öneriyle birlikte, PKK tarihsel olarak ilk defa Stalinist örgütlenme piramidinden çıkarak, kongre tarzı yatay ve katılımcı bir yapılanmaya evrilmiştir. KCK, bu dönüşümün kurumsal çerçevesidir ve aynı zamanda demokratik konfederalizm zihniyetinin somutlaşmış biçimidir. Bu zihniyet, dört parçada yaşayan Kürt halklarının her birinin demokratik ulus kimliğini inşa etmelerini ve en üst düzeyde kongre tarzı bir örgütlenme modeliyle bütünleşerek tek bir kolektif yapı hâline gelmelerini öngörmektedir. Bu bağlamda demokratik özerklik, Kürtlerin demokratik ulus kimliğine dönüşümünün temel aracıdır.

KCK’nin karar alma organı Kongra Gel, merkezi günlük yürütme mekanizması ise KCK Yürütme Konseyidir.

Öcalan’a göre KCK

Abdullah Öcalan KCK’yi “devlet içermeyen demokratik ulus örgütlenmesinin çatı örgütü” olarak tanımlamaktadır. (5 ocak 2005) Örgütlenmenin piramidal bir yapıya dayandığını belirten Öcalan, KCK sisteminin İran, Türkiye, Suriye ve Irak’taki Kürt yapılarını demokratik federasyonlar üzerinden ortaklaştırmayı ve bu federasyonları da üst bir konfederal yapıya dönüştürmeyi hedeflediğini ifade etmektedir. Öcalan’a göre bu sistem, mevcut siyasi sınırları esas almamakla birlikte onlarla doğrudan bir çatışma içine de girmez. Üniter devlet yapısına karşı pozisyon almaz; ancak kendi bayrağı gibi sembollerle farklı bir kimlik de oluşturur. (5 ocak 2005)

KCK bu haliyle devam edemez

Sonuç olarak, PKK günümüzde KCK sistemi içinde ideolojik alana bağlı düşünsel bir alt bileşen olarak konumlandırılmıştır. Evet, PKK sistemin ideolojik aklı ve stratejik merkezidir; ancak bu, onun sistemin üstünde konumlandığı anlamına gelmez. PKK, KCK’nin üzerinde değil, onun içerisinde yeniden yapılandırılmıştır. Dolayısıyla, “KCK üst çatı değildir, PKK asıl merkezdir” yönündeki görüşler yapısal ve teorik açıdan geçerliliğe sahip değildir. 

Ayrıca, PKK’nin resmen lağvedilmiş olması KCK sisteminin de otomatik olarak sona erdiği anlamına gelmez. Ancak Türkiye’de silah bırakılmış olması ve PKK’nin KCK sistemindeki rolünün fiilen sona ermesi, KCK’nin mevcut haliyle işlevini sürdüremeyeceğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda hem Kandil’de hem de İmralı’da KCK sisteminin yeniden yapılandırılmasına dönük tartışmalar yaşanması muhtemeldir. Aksi takdirde, Türkiye’de silah bırakan ancak Suriye ve İran’da silahlı varlığını sürdüren asimetrik bir KCK yapısı ortaya çıkacaktır. Bu tür bir durumun liderliğinin ise hâlen İmralı’da bulunan Öcalan tarafından yürütülmesi, hem Türkiye açısından hem de bölge düzeyinde ciddi siyasal ve stratejik sonuçlar doğurabilir.

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
PKKSilahsızlanmaKongreKADEKKCK

Yorum Yazın

Cengiz Kapmaz
Cengiz Kapmaz

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Bora Şahin
Bora Şahin Baba – oğul politik rollerine yeni bir soluk: Nişanyanlar
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Çerçioğlu olayı ve belediyelerin çözülüşü
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Eksilen pay, çalınan rıza
Özgür Öğütcen
Özgür Öğütcen “Liyakat”: Sahte bir kavram
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Yeni çözüm Süreci için üç parti imkânsızı başarabilmeli
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve Kürt Sorunu
Emir Berke Yaşar
Emir Berke Yaşar Manifest düşmanlığı kadın düşmanlığıdır
Hasan Bülent Kahraman
Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
Akın Özçer
Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
Eser Karakaş
Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
Yüksel Işık
Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
Cengiz Kapmaz
Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı