MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

ODTÜ’lü gençlerin protestosu üzerinden nesiller arası Türkiye

Ana SayfaGenelODTÜ’lü gençlerin protestosu üzerinden nesiller arası Türkiye
ODTÜ’lü gençlerin protestosu üzerinden nesiller arası Türkiye
11 Eylül, 2024, Çarşamba 07:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Burcu Saltık
Burcu Saltık

ODTÜ’lü taze mezunların görüşleri ve protestolarına hemfikirim. Üstelik bunu pankart açarak eyleme dökmelerinden de gurur duydum. Fakat beraberinde, sloganlarda yer alan muhatap adresine bir açıklık getirmek gerektiğini düşünüyorum.

Ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinin mezuniyet töreninde duyulan coşku ve sevincin ülke protestosu içermesiyle ilgili söylenebilecek çok şey var elbette.

“Orta Doğu Yüksek Teknoloji Enstitüsü” ismi ile 1956 yılının sonlarında kurulan üniversitenin bu seneki mezuniyet törenine ait fotoğrafları gördüğümde önce kendimin on seneden fazladır geride kalmış üniversite mezuniyetindeki halini anımsadım. O zamanın üniversite öğrencileri bizler için henüz diploma alırken atılacağımız hayata dair bizi eleştiriye, siteme ya da karamsarlığa götürecek bir atmosferi yok muydu ülkenin? Ya da biz mi görmüyorduk?

Biz, seksenlerin sonu doksanlı yılların çocukları bu cumhuriyetin en apolitik nesli olarak doğmuştuk. Bunun nedenlerine ise Cumhuriyet sonrası ülke tarihinin siyasal ve ekonomik düzlemdeki şekillenişi yanıt verebilir.

Neticede 1960lı yılların sonlarında başlayıp 1980 darbesine kadar sağ sol çatışmalarıyla politik şiddet yaşayan ve 1980 yılında üzerine bir de askeri darbe görmüş bir toplumun çocuklarından bahsediyoruz. Hukuki bağlamdaki analiz ise, o dönemki anayasa çerçevesinde devlet sisteminin yasama yürütme ve yargı organlarının düzenleyebildikleri ya da düzenleyemedikleriyle toplumun içine düştüğü kaosa, askeri gücün ket vurduğunu gösteriyor. Ardından getirilen 1982 anayasası, yaşananların tekrarını engeller nitelikte önceki 1961 anayasası çerçevesinde mevcut olan bireyin temel hak ve hürriyetlerini kısıtlayan önemli değişikliklerle kabul edilmiş. Artık memurlar, öğrenciler siyasi partilere üye olamıyor, sendikalaşma faaliyetleri ancak siyasi bir kimlik taşımamak üzere sürebiliyor, taşıyanların da lağvedilmesi sonucuna götüren hükümlerle 1982 anayasası, kendinden sonra doğacak nesillerin apolitik duruşuna zemin sağlıyor ve amacına da ulaşıyor.

1982 anayasası ve rejimi altındaki değişiklikler diğer bir kulvarında ihracat yanlısı ekonomi politikalarıyla uluslararası faaliyetleri destekleyici ve serbest ekonominin önünü açarak özel sektörü geliştirme amacında. Şüphesiz ki o yıllar itibariyle popülerleşen “işletme” bölümü tercihlerini bunun bir yansıması olarak da değerlendirebiliriz. Tüm bu değişikliklerin ülkede yarattığı havanın bana göre pek keyifli halini müzik, moda gibi alanların büyüyüp özgürleşmesinde de görüyoruz.

Müziğin görece üretken olduğu ve eserlerin politik göndermeler değil de bireysel aşk meşk meselelerine sardırdığı bir dönemdi doksanlı yıllar. Hemen burada bir sosyal medya içeriğinde denk gelip müzikalitesini çok beğendiğim “Sultan-ı Yegah” isimli şarkının sözlerinin 12 Mart 1971 darbesine karşı yazılmış bir Atilla İlhan şiiri olduğunu ve Nur Yoldaş’ın seslendirdiği bu şarkının politik sebeplerle yayınının yasaklandığını da paylaşayım. Doksanlı yılların şahsen en beğendiğim videosu da Tarkan’ın “Dön Bebeğim” isimli şarkısına New York’ta çektiği klip olabilir. Video kliplerin bile kısa filmlermişçesine senaryolarının olduğu yıllardı doksanlar. Tüm bunların bizim apolitik jenerasyonun eğlenceli ve neşeli iklimine kaynak sağladığını söyleyebiliriz.

Bu yılların sonlarında ise evlerimize giren internet ile tanıştık. Biz bugünün “yetişkin gençleri” aynı zamanda doğduğunda olmasa da çocukluğunda evde internet ve cep telefonuyla tanışan milenyum neslinden önceki son jenerasyonuz. “Eskiyi” tanıyor, yeniyi de biliyoruz.

Beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden konu başlığındaki ODTÜ öğrencilerine gelince…

Pankartların birinde yazan “Türkiye, demokratik*, laik*, sosyal* bir hukuk* devletidir” şeklindeki (*) imlasıyla ironi yapılan slogandan bahsediyorum. Esasen Türkiye Devleti, tam da söz konusu Atatürk ilkeleriyle bir cumhuriyet olarak kuruldu. Bu yüzden muhatap devlet ya da ülke de değil, yönetim arkadaşlar, demek isterim.

MUHATAP YÖNETİM ARKADAŞLAR

Öğrencilerin açtığı pankartlar, içinde bulunduğumuz Türkiye’nin atılacakları hayatta kendilerine nasıl bir ev sahipliği yapacağının oldukça farkında olduklarını ve Atatürk’ün emanetine sahip çıkma yolunda nelerle mücadele etmeleri gerektiğinin öngörüsünü de yaptıklarını gösteriyor.

Bu bakımdan ODTÜ’lü taze mezunların görüşleri ve protestolarına hemfikirim. Üstelik bunu pankart açarak eyleme dökmelerinden de gurur duydum. Fakat beraberinde, sloganlarda yer alan muhatap adresine bir açıklık getirmek gerektiğini düşünüyorum.

Pankartların birinde yazan “Türkiye, demokratik*, laik*, sosyal* bir hukuk* devletidir” şeklindeki (*) imlasıyla ironi yapılan slogandan bahsediyorum. Esasen Türkiye Devleti, tam da söz konusu Atatürk ilkeleriyle bir cumhuriyet olarak kuruldu. Bu yüzden muhatap devlet ya da ülke de değil, yönetim arkadaşlar, demek isterim. Demokrasi yani bir diğer adı ile halkçılık ilkesini barındıran cumhuriyet yönetim şeklinde, iktidar meşruiyetini yani geçerliliğini halktan almaktadır. Tam da bu yüzden Atatürk’ün cumhuriyeti “gençlere” emanet ettiğini hep hatırlayalım isterim.

Uzun ve köklü bir toprak tarihi olan ama cumhuriyeti henüz yüz yaşına basmış bu ülkede doğmuş her neslin Atatürk sevgisini ve saygısını kalbinde taşıması dileklerimle, yolumuz açık olsun!

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Burcu Saltık
    Burcu Saltık

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı