MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Lider seçilmez, lider olunur!

Ana SayfaSi̇yasetLider seçilmez, lider olunur!
Lider seçilmez, lider olunur!

Bana kalırsa en iyi yöntem, bir “program kurultayı” çerçevesinde, partili partisiz insanların katılacağı sanki seçim haftaya olacakmış gibi “fikir ve program” konularının tartışılabileceği bir toplantılar zemininin yaratılmasıdır. Şimdiki muhtemel adayların da katılacağı ama katılımcılarının onlarla sınırlı olmayacağı böyle bir tartışma sürecinin kimin lider ve dolayısıyla aday olacağının belirlenmesinde büyük katkısı olacaktır.

11 Şubat, 2025, Salı 08:41
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Bana kalırsa en iyi yöntem, bir “program kurultayı” çerçevesinde, partili partisiz insanların katılacağı sanki seçim haftaya olacakmış gibi “fikir ve program” konularının tartışılabileceği bir toplantılar zemininin yaratılmasıdır. Şimdiki muhtemel adayların da katılacağı ama katılımcılarının onlarla sınırlı olmayacağı böyle bir tartışma sürecinin kimin lider ve dolayısıyla aday olacağının belirlenmesinde büyük katkısı olacaktır. Unutmayalım ki “lider” seçilmez, “lider” olunur.

Eğer tarihte bütün toplumlar için bir sıfır noktası olsaydı, yani insanlar başlangıçtan itibaren eşit olsalardı, o zaman onların önlerine konan bir sandıktan çıkacak oylar gerçekten çoğunluğun kim tarafından yönetilmek istendiğini belirlemiş olur ve böyle bir seçimin meşruiyet sorunu da asla olmazdı.

Ama öyle değil. Öyle değil çünkü tarihte hiçbir toplum için bir sıfır noktası olmadı, başka biçimde söyleyecek olursak hiçbir toplumun tarihinde toplumu meydana getiren bireyler arasında eşitliğin olduğu bir zaman olmadı. Ya da eşitsizlik her zaman vardı ve var olmaya da devam etmekte.

Demokrasi adını verdiğimiz sistem de işte bu aralarında çeşitli derecelerde farklar bulunan insanların olduğu toplumları yönetmek üzere oluşturulmuş bir rejim. Dolayısıyla demokrasilerde seçim, bir biçimde çoğunluğun kim tarafından yönetilmek istendiğini belirleyen bir olay. Ama kimse bu sistemi kullanarak seçtiğimiz kişi ya da kişiler üzerinde eşit derecede bir etki ürettiğini ileri süremez çünkü toplumda “güç”” eşit dağıtılmamıştır ve seçimlerde “güçlü” olanın, sonucu belirlemede “güçsüzlerden” çok daha önemli katkıları olacaktır.

Demokrasiyi fikir olarak destekleyen çevrelerden duyulan “Helal olsun işte bu! CHP adayını önseçimle belirleyecek. Demokrat olmak bunu gerektirir!” gibilerinden fikirlerle siz de karşılaşmışsınızdır. Ama bunun gerçekten “kırmızı kart” konusu gibi saçma bir öneri olduğu yeterince açık değil mi?

Son günlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere bir “önseçim” yapacağı ve bu önseçime sayıları 1 milyon altı yüz bin civarında olan üyelerinin katılacağı açıklandı. Demokrasiyi fikir olarak destekleyen çevrelerden duyulan “Helal olsun işte bu! CHP adayını önseçimle belirleyecek. Demokrat olmak bunu gerektirir!” gibilerinden fikirlerle siz de karşılaşmışsınızdır.

Ama bunun gerçekten “kırmızı kart” konusu gibi saçma bir öneri olduğu yeterince açık değil mi?

İki nedenle: birincisi; bu seçim “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen bir sistemde yapılmakta ve bu sistem eskinin “Temsili Cumhurbaşkanlığı” sisteminden tamamen farklı bir sistem. İkincisi, Bir milyon altı yüz kişinin seçtiği bir aday görünüşte “demokratik” bir biçimde seçilmiş olsa bile herkes biliyor ki bu partinin içinde gücü eşit olmayan ve o nedenle de seçime etkisi sıradan üyelerden çok daha fazla olan kişiler var ve onlar seçilecek kişiyi belirlemiş olacaklar.

Birinci meseleye gelirsek, CHP, önümüzdeki seçimin “Ekmeleddin İhsanoğlu” gibi bir ismin muhafazakar çevrelerce de bilindiğinden ötürü aday gösterildiği bir seçim gibi olmayacağını bilmiyor olabilir mi? Yani bu seçimin “teknik” bir adaydan çok, bir düşüncenin, bir iddanın sahibi “lider” özelliklerinde olan adaylar arasında geçeceğini bilmiyor olabilir mi? Daha açık yazalım: Bu seçim, eğer yasaları eğip bükerek Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı bir seçim olacaksa istesek de istemesek de ülkedeki siyasetin kimlikler üzerinden tezahürü, Milliyetçi Siyasal İslamla, Laik ve Demokratik ideoloji arasında olacaktır. Dolayısıyla adayınız yalnızca “teknik” bir aday değil “Laik ve Demokratik” fikirleri savunabilecek bir aday olmalıdır ki bu da adayın parti içinde “teknik” bir seçimle seçilecek biri olamayacağını ortaya koyar.

İkinci olarak, eğer kamuoyundan oldukça yüksek oy alan iki adayınız var ve bu adaylardan biri CHP’ye sonradan katılmış, dolayısıyla parti mekanizmalarını çok bilmeyen biri ise, hangi akılla bu kişiyi de parti içi bir yarışa sokmayı akıl edebiliyorsunuz? Nitekim Mansur Yavaş, öğrendiğimiz kadarıyla dün bu öneriye ben yokum demiş. Kaldı ki geçenlerde de değinmiştim, parti teşkilatları herkesin eşit olduğu bireylerden oluşan teşkilatlar değildir. Bu teşkilatların içinde derece derece farklı güçleri olan siyasetçiler var ve parti içinde üyeleri yönlendirmede oldukça etkililer. Dolayısıyla demek istediğim yapacağınız bu seçimin de hiçbir meşruiyeti yoktur ve gönül ister ki bir yolunu bulup bu saçma öneriden vazgeçesiniz.

Bana kalırsa en iyi yöntem, bir “program kurultayı” çerçevesinde, partili partisiz insanların katılacağı sanki seçim haftaya olacakmış gibi “fikir ve program” konularının tartışılabileceği bir toplantılar zemininin yaratılmasıdır. Şimdiki muhtemel adayların da katılacağı ama katılımcılarının onlarla sınırlı olmayacağı böyle bir tartışma sürecinin kimin lider ve dolayısıyla aday olacağının belirlenmesinde büyük katkısı olacaktır.

Unutmayalım ki “lider” seçilmez, “lider” olunur. Çağımızın en ilginç hikayelerinden biri de budur.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CHPEkrem İmamoğluMansur Yavaş

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı