MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Laiklik ve milliyetçilik tartışmaları bağlamında Atatürkçülüğü yeniden inşa etme ihtiyacı

Ana SayfaSi̇yasetLaiklik ve milliyetçilik tartışmaları bağlamında Atatürkçülüğü yeniden inşa etme ihtiyacı
Laiklik ve milliyetçilik tartışmaları bağlamında Atatürkçülüğü yeniden inşa etme ihtiyacı

Tüm bu değerlendirmeler ışığında Atatürkçülüğün eleştiriye kapalı, durağan bir ideolojik alan değil; kendini yenileyebilen, çoğulculuğa açık bir siyasi tutum olması gerektiği söylenebilir.

23 Temmuz, 2025, Çarşamba 08:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk

Atatürkçülüğün eleştiriye kapalı, durağan bir ideolojik alan değil; kendini yenileyebilen, çoğulculuğa açık bir siyasi tutum olması gerektiği söylenebilir. Kemalist mirasın demokratik modernliğe katkısı inkâr edilemez. Ancak bu miras, yerinde saymakla değil; onu çağın gerekleriyle uyumlu hale getirmekle yaşatılabilir.

Türkiye'nin modernleşme serüveni, sadece seküler elitlerin değil, muhafazakâr kesimlerin de katkı sunduğu sosyolojik bir genişliğe ulaştı. Gelinen nokta itibariyle Türkiye’nin kurucu modernleşme vizyonunu temsil eden Atatürkçüler ilerleme serüveninde yalnız değiller. Bu sosyolojik vasata rağmen hala kendini Atatürkçü olarak tanımlayan çevreler, sahip oldukları kültürel birikim, ekonomik olanaklar ve toplumsal itibarları bakımından ülkenin modernleşme çıtasını temsil etmekte. Atatürkçü kitle olmasa Türk modernliği Mısır düzeyine gerilemiş olurdu. İslam dünyasının en seküler ve modern ülkesi Türkiye. Ülkedeki seküler modernliğin düzeyini ise Atatürkçüler belirliyor. Ayrıca son yıllarda sivil toplumda gelişen Atatürkçü duyarlılık, bu ideolojiyi yalnızca bir devlet projesi olmaktan çıkararak geniş toplumsal kesimlerin içselleştirdiği bir yaşama biçimine dönüştürdü. Bu bağlamda kadınların ve gençlerin Atatürkçü vizyona sahip çıkmalarındaki kararlılık dikkat çekici düzeydedir.

Tartışmayı sosyolojiden ideolojiye kaydırdığımızda ise Atatürkçülüğün mevcut konumunda bazı sorunlu alanların olduğu görülmektedir. Post-Kemalist dönemde, Anti-Kemalist eleştirilerin etkisini kaybettiği doğrudur. Artık pek az kesim Türkiye’deki demokrasi eksikliği sorunundan kurucu ideolojiyi sorumlu tutmaktadır. Fakat bu durum, Atatürkçü çevrelerin küresel siyasetin değişen dinamiklerine duyarsız kalmalarını haklılaştırmaz. Atatürkçülük, cumhuriyetçiliği temel alan bir yurtseverlik anlayışına sahiptir ve bu yönüyle ulusal birliği önceleyen bir duruş sergiler. Ancak yurttaşlık merkezli bu yaklaşım, çoğu zaman kimlik taleplerine mesafeli durmakta, özellikle Kürt meselesi gibi sorunların çözümünü geciktiren bir pozisyonda ısrar etmektedir. Oysaki kimlik taleplerini dışlamadan, yurttaşlık idealiyle bu hattı buluşturacak siyasal bir dile ihtiyaç vardır. Her türlü kimlik talebini bölücülük ve gericilik olarak değerlendirmek Atatürkçülüğü zamanda dondurmakta, dogmatik bir siyasi dile mahkum etmektedir.

Laiklik meselesi de benzer şekilde bir yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Türkiye’de laiklik savunusu çoğu zaman Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar aracılığıyla devlet eliyle din hizmeti sunulmasına itiraz etmeyen, hatta bunu laikliğin gereği olarak gören bir anlayışla yürütülmektedir. Aynı biçimde tarikat ve cemaatler söz konusu olduğunda Atatürkçü çevrelerin refleksi çoğunlukla yasakçılık üzerinden şekillenmektedir. Oysa çağdaş demokrasilerde laiklik, sadece din ile devletin ayrılığı değil, aynı zamanda bireyin inanç özgürlüğünü de güvence altına alan bir ilkedir. Türkiye’de laikliğin bu evrensel formdan sapması, bir istisnacılık söylemiyle meşrulaştırılmakta; bu çevrelerce dinin kontrol altında tutulması gerektiği savunulmaktadır. Fakat laiklik devletin din değil, dinin devlet karşısında özgürleşmesine olanak tanıyan bir ilkedir. Atatürkçülük bu açıdan kendi içindeki çelişkileri sorgulamak ve evrensel normlarla yenidentemas kurmak zorundadır.

Ne yazık ki Atatürkçü ideoloji adına konuşan aydınlarda, bu yönelimi idealleştiren partilerde ve doğrudan doğruya Atatürkçü kamuoyunun kendisinde böylesi bir duyarlılık ön plana çıkmamaktadır. Atatürkçü kesim Diyanet İşleri Başkanlığının kendisini değil, Cuma hutbelerinde Atatürk’ün adının anılmaması ve kurumun yüksek düzey harcamaları gibi onun bazı uygulamalarını tartışma konusu yapmaktadır. Ayrıca Alevilerin din ve vicdan özgürlüğünden tam anlamıyla yararlanması için Türkiye’deki laiklik anlayışının değişmesi gerekmektedir. Alevilerin mağduriyetlerine hassasiyet gösteren pek çok Atatürkçü sorunun asıl nedeninin laikliğin çarpık uygulamasından kaynaklandığı görememektedir. Dahası tarikat yasağının antidemokratik bir uygulama olduğu, tarikatlara yönelik olumsuz yargının toplumsal barışa hizmet etmediği de açıktır.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında Atatürkçülüğün eleştiriye kapalı, durağan bir ideolojik alan değil; kendini yenileyebilen, çoğulculuğa açık bir siyasi tutum olması gerektiği söylenebilir. Kemalist mirasın demokratik modernliğe katkısı inkâr edilemez. Ancak bu miras, yerinde saymakla değil; onu çağın gerekleriyle uyumlu hale getirmekle yaşatılabilir. Atatürkçülük, kurucusunun hedef gösterdiği “muasır medeniyet” idealine ulaşmak için sadece geçmişin başarılarına değil, geleceğin ihtiyaçlarına da cevap verecek bir siyasal esnekliğe kavuşmalıdır. Laiklik ve milliyetçilik gibi temel ilkeler, savunulmaya devam edilmelidir; fakat bu savunu, mutlakiyetçi değil, dönüştürücü bir yaklaşımla yapılmalıdır. Kısacası Atatürkçülük, Türkiye'nin hem modernleşme mirası hem de demokratikleşme ihtiyacının kesişim noktası olarak yeniden kurgulanmalıdır.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Atatürkçülük

Yorum Yazın

Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Barrack ve Bahçeli gelecek için mi konuşuyorlar?
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB 24 Temmuz kararı ne olacak?
    Oğuz Demir
    Oğuz Demir Faiz kararına doğru
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Laiklik ve milliyetçilik tartışmaları bağlamında Atatürkçülüğü yeniden inşa etme ihtiyacı
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Kırmızı bayraklar sessizce sallanırken
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Yüzleşme ve Hakikat Komisyonu şart!
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Silahlar sustu, sıra Meclis’te: Kalıcı barış için siyasi cesaret
    Onur Tuğrul Karabıçak
    Onur Tuğrul Karabıçak Bir kod olarak Çözüm Süreci: Yeni toplum sözleşmesi
    Kıvanç Ulusoy
    Kıvanç Ulusoy Millet Sistemi’nin restorasyonu mümkün mü?
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Dar Bölge Seçim Sistemi: Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş Machinima: Dijitalleşen sinemanın sınırlarını genişleten anlatı biçimi
    Aziz Çelik
    Aziz Çelik Kamu İşçileri Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmeleri üzerine (erken) bir değerlendirme
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Yusuf Tekin hemen istifa etmeli ama LGS değil, YKS’den
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Güle güle Altan Abi
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Altan Abi’yi uğurlarken…
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Maneviyat olarak hukuk
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Güneşi depola Türkiye için!
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı