MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

“Korkunun kendisi, korkunun gerçekliğinden daha büyük”

ANA SAYFAPSİKOLOJİ“Korkunun kendisi, korkunun gerçekliğinden daha büyük”
“Korkunun kendisi, korkunun gerçekliğinden daha büyük”
26 Eylül, 2024, Perşembe 02:07
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Kafamızda senaryolar yazar, en kötü ihtimalleri sürekli olarak tekrar ederiz. Fakat korktuğumuz şey başımıza geldiğinde, bir anda anlamsız bir rahatlama hissederiz. Bu, kontrolü bırakmanın ve zihnimizde büyüttüğümüz o senaryoların gerçeklikle yüzleştiğinde ne kadar küçük kaldığını fark etmenin getirdiği bir huzurdur.

Korku, insan zihninin en güçlü ve en yanıltıcı duygularından biri. Genellikle bizi korumak için var olduğunu düşünürüz, ama çoğu zaman bizi olduğumuz yere hapseden, büyüdükçe içsel enerjimizi tüketen bir ağırlık haline gelir. “Korkunun kendisi, korktuğumuz şeyden daha büyük” derken, aslında bunun psikolojik temellerine iniyoruz. Kafamızda senaryolar yazar, en kötü ihtimalleri sürekli olarak tekrar ederiz. Fakat korktuğumuz şey başımıza geldiğinde, bir anda anlamsız bir rahatlama hissederiz. Bu, kontrolü bırakmanın ve zihnimizde büyüttüğümüz o senaryoların gerçeklikle yüzleştiğinde ne kadar küçük kaldığını fark etmenin getirdiği bir huzurdur.

Sigmund Freud, korkunun bilinçdışındaki kaygılardan kaynaklandığını ve bu kaygıların genellikle gerçek olaylarla bağlantısının zayıf olduğunu savunur. Freud’a göre, korku bir savunma mekanizmasıdır; belirsizlik ve bilinmeyen karşısında zihin, kendini korumak için bir alarm verir. Ancak bu alarm, olaylar gerçekleşmeden önce tetiklendiğinde, aslında bizi gereksiz yere yıpratır. Yani, korkunun kökleri zihnimizdeki bilinmeyene olan güvensizliğimizden gelir. Bu yüzden de gerçek o korku geldiğinde bir rahatlama yaşarız. Çünkü artık belirsizlik ortadan kalkmıştır ve zihnimiz kendini yeniden düzenlemeye başlar.

“Korkuyu hisset, ama yine de yap.” Jeffers’a göre, korku hissetmek insan doğasının bir parçasıdır, ama asıl önemli olan, bu korkuya rağmen adım atmaktır.

“KORKUYU HİSSET, AMA YİNE DE YAP”

Bu düşünceyi Susan Jeffers da kendi perspektifiyle destekler: “Korkuyu hisset, ama yine de yap.” Jeffers’a göre, korku hissetmek insan doğasının bir parçasıdır, ama asıl önemli olan, bu korkuya rağmen adım atmaktır. Çünkü korku, hareketsizlikle büyür. Onunla yüzleştiğimizde, bir anda küçülür ve etkisini yitirir. Yani, korktuğumuz anı beklerken yaşadığımız o içsel gerilim, olayın kendisinden çok daha yıkıcıdır.

Psikolojik olarak bakıldığında, korkunun bu şekilde işleyişi, beynimizin belirsizlik karşısında verdiği doğal bir tepkidir. Brené Brown, cesaret ve kırılganlık üzerine yaptığı çalışmalarında, insanların en çok belirsizlikle başa çıkmakta zorlandığını söyler. Belirsizlik, kontrol edemediğimiz her şeyde tetiklenir ve korku devreye girer. Ama gerçek geldiğinde, yani korktuğumuz şey yaşandığında, o belirsizlik sona erer. Ve o noktada, her ne olursa olsun, zihnimiz bir tür huzura kavuşur.

Sonuç olarak, korku, çoğu zaman zihnimizin ürettiği bir yanılsamadır. Kafamızda kurduğumuz senaryolar, gerçeklikten çok daha ağır gelir. O korktuğumuz an geldiğinde, artık beklemenin verdiği gerilim sona erer ve yerini tuhaf bir rahatlama alır. Çünkü gerçeği kontrol edemesek bile, artık onu biliyor olmak zihnimizin en temel ihtiyaçlarından birini karşılar: Bilinmezliğin bitmesi.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Bora Şahin
Bora Şahin Baba – oğul politik rollerine yeni bir soluk: Nişanyanlar
Armağan Öztürk
Armağan Öztürk Çerçioğlu olayı ve belediyelerin çözülüşü
Kübra Evliyaoğlu
Kübra Evliyaoğlu Eksilen pay, çalınan rıza
Özgür Öğütcen
Özgür Öğütcen “Liyakat”: Sahte bir kavram
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Yeni çözüm Süreci için üç parti imkânsızı başarabilmeli
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve Kürt Sorunu
Emir Berke Yaşar
Emir Berke Yaşar Manifest düşmanlığı kadın düşmanlığıdır
Hasan Bülent Kahraman
Hasan Bülent Kahraman Sol dönüşüm ve kültür
Akın Özçer
Akın Özçer Seyfettin Çilesiz’in çilesi
Eser Karakaş
Eser Karakaş İhale kanununun iki, üç maddesi Türkiye’yi bitirdi
Yüksel Işık
Yüksel Işık 17 Ağustos’tan alınması gereken hisse
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Program tıkır tıkır Maşallah!
Cengiz Kapmaz
Cengiz Kapmaz Rojava süreci bozar mı?
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Büyük Dil Modellerinin Ateşi Çıkarsa
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (2)
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı