Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımları kaldırılmalı. Türkiye’yi ilk yıllarda çok yormuştu ama son yıllarda zaten arkasından dolaşıyorduk. Yine de çoşkuya çoşku katacaktır. Suriye’de müteahhitlerimize verildi mi, Allahım Allahım. Bir de Trump ağa; “Erdoğan kardeşimin ülkesine en düşük vergi dilimini uygulayacağım” dedi mi, tamamdır. 2026 senesine kolayca ulaşırız.
Trump, Trump; Gece yatıyoruz Trump, sabah kalkıyoruz Trump. Almış eline ticaret politikasını, su tabancası gibi, önüne gelene sıkıyor. BRICS üyeleri ile işbirliği yapacak ülkelere ek %10 vergi dedi, Japonya, Güney Kore, Kanada, Güney Afrika’dan Malezya’ya tüm ülkeler vergi tehdidinden payını aldı. Yeni vergi tarifelerine 9 Temmuz’da değil 1 Ağustos’ta başlayacağını söyledi. Ardından 1 Ağustos kesin değil dedi.
Powell’a saldırılarını şiddetlendirdi. Musk ile arayı iyice açtı. Yetmedi, bakıra %50 vergi getirebileceğini söyledi. Piyasaları salladı da salladı. Petrolden sonra uzun süredir sakin bakır borsasını da alevlendirdi. Küresel azgın risk iştahı çoştukça çoştu.
Türkiye’de siyasi risk yok. Daha doğrusu kimseyi ilgilendirmiyor. Çünkü Erdoğan’ı iktidardan düşürebilecek hiç bir güç ve irade yok. Herkes buna göre piyasalarda oynuyor. Merkez bankası döviz rezervleri dolmaya başladı. İmamoğlu’nun tutuklanması öncesi rezervine ulaşınca Chp’nin kapatılması yeniden gündeme gelebilir. Şimdilik “barış” güvercinleri ile günü kurtarmaya devam edeceğiz.
Dünya’da tahviller, hisseler hatta şirketler pahalı. Türkiye’de ise sudan ucuz. Bastır iki, üç doları hangi Türk şirketini istersen al. Türk tahvil faizindeki kazancı, gelişmiş ülkelerde ancak gayri meşru işlerde bulabilirsin. Hisse senetleri desen bedava. Son bir yılda ABD, den Yunanistan’a, Kolombiya’dan Mısır’a, Meksika’dan Japonya’ya hisse senedi fiyatları artmamış ülke borsası yok. Türkiye ise ekside. Bu ucuzluk ülkeye vur kaçcı yatırımcı getirmeye devam ediyor. Artık, Temmuz’da faiz bir miktar inmeli ve ufak ufak inmeye devam etmeli ki, kazançları katlanmalı, Türk hisselerine alıcı gelmeli.
Sanayide durgunluk devam. Tarım biteli çok oldu. Sanayide her geçen ay biraz daha kötüleşiyor ama dert değil. Üreterek hangi ülke zengin oldu ki zaten. Hafta içinde MB fonlara ve kısa vadeli mevduata uyguladığı stopaj oranını %15 den %17,5 yükselti. Cari açığın finansmanı için mantıklı gelebilir ama döviz yukarı tırmanmasın diye dünyanın en yüksek faizini veren bir ülkede TL ürünlerinin gelirini düşürmek oldukça tezat görünüyor.
Türkiye bütçesinin ana gelir kalemi sabit gelirlilerin gelir vergileri ve tüketimden alınan vergi. Sabit gelirlinin geliri, bütçe harcamaları kadar artmadığı için ödediği vergi oransal olarak düşük kalıyor. Türkiye sürekli fakirleştiği için tüketimi kısıyor, tüketim vergisi de düşüyor. Trafik cezaları ile bütçeyi dengelemek de bir yere kadar tabi.
Osmanlı milleti; ABD’nin Ankara büyükelçisi Türkiye’ye gelir gelmez yönlendirici demeçler vermeye başladı. “Türkiye’ye en uygun olanı, Osmanlı milleti kavramıdır” dedi. Bu beyan hemen kabul edildi. Erdoğan tarihi (!) konuşmasından sürekli gümbür gümbür Türk, Arap, Kürt birlikteliğinden bahsetti. Nasıl ayrılamaz bütün olduklarından. Yine Apo fotoğrafları ve PKK flamaları ile barış süreci başladı.
Bu gidişatı desteklemek için ABD’nin gözle görülür adımlar atması gerek bundan sonra. F-35’leri Türkiye’ye satmayı gözden geçireceklerdir. Üreticisi olmaktan çıkarıldığımız F-35 leri alacağız diye pek bir sevineceğiz nasılsa. Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımları kaldırılmalı. Türkiye’yi ilk yıllarda çok yormuştu ama son yıllarda zaten arkasından dolaşıyorduk. Yine de çoşkuya çoşku katacaktır. Suriye’de müteahhitlerimize verildi mi, Allahım Allahım. Bir de Trump ağa; “Erdoğan kardeşimin ülkesine en düşük vergi dilimini uygulayacağım” dedi mi, tamamdır. 2026 senesine kolayca ulaşırız.
04.07.2025 BDDK ve TCMB verilerine göre;
Yabancı Portföy; ilgili hafta 235 milyon dolar hissede alış var. 2,4 milyar dolara yakın tahvilde alış var.
TCMB rezerv ve DTH; İlgili hafta MB her üç rezervinde de 10 ile 12 milyar dolar arasında artış var. DTH hesaplarında azalış sözkonusu.
Krediler; ilgili hafta kredi kullanımı sakin haline döndü. Kredi ve mevduat faizlerinde kayda değer bir hareket yok. .
Piyasalar;
Dünya emtia endeksi; Haftayı103,83 puandan kapandı. 104 direnç, 102 puan destek aralığında bir müddet dinlenecek gibi. 104,40 puan direnç.
Dolar/TL; Bu hafta 39,60 destek, 40,55 direnç. Bebek adımlarına devam. İlk hedef 41,25.
Eur/Usd; 1.1830 seviyesinden gevşemeye başladı. 1.1675 altında kapanış yaparsa daha önce belirttiğim gevşeme başlayabilir. Ve 1.1430 ve 1.14 seviyesini ilk hedefe koyabilir. 1.1915 ise yukarı dönerse direnci.
ABD 10 yr tahvil; Bir ay önce; “ %4,51 ile %4,30 arasında sıkışmaya devam edecek gibi” tahmininde bulunmuştum. Geçen haftayı %4,41 den kapadı.
Dolar endeksi; 96,37 seviyesinden gelen tepki ile 98 puan seviyelerine yöneldi. 99,50 direnç. Burası yukarı kırılıp üstünde kalırsa 96,37 dipmiş diyeceğiz.
Bist100; ABD, Avrupa ve Asya hisse borsalarına geçtiğimiz hafta hafiften bir satış geldi. Bist100 ise 10300 direncini zorluyor. Üstünde kalabilirse hedefi 10900 ve 11250 puan. Son bir yılda değerlenmemiş dünyadaki iki, üç borsadan biri, bu yıl azıcıkta olsa her ay yabancı alışı devam etti. Eninde sonunda yukarı gidecek. 10145 puan destek.
Altın ons; 3280 dolar görse bile kapanışı 3290 dolar üstünde, 3355 dolardan yaptı. Bu hafta desteği 3310 dolar; buranın altında kapanış yapmamalı. Buranın altında kapanış ilk sinyal, 3230 doların altı ise gevşemenin teyidi olur.
Gümüş; 2025 yılı başından beri gümüşün ölüsünün 49 dolar olması gerektiğini yazıyorum. Çok geç hareketlendi. Bu hafta 37,48 destek. 35,55 dolar altına gelmedikçe yukarı gider. Hedefi 49 dolar. Bu hedefi Ocak 2025 ayından beri yazıyorum zaten. Ama esas hedefi 64 dolar olacak sanki.
Ham ve Brent Petrol; Artık yatay zamanı. Ham petrol 66 dolar ile 73,30 dolar arasında; Brent ise 65,30 dolar ile 71,25 dolar arasında kalacak sanki.
Taiwan Steel borsası; Yukarı hareket başlatmaya gücü yetmedi gibi. Yine de bu haftaya 119 puan üstünden başlayabilirse yukarı gitme olasılığı var. 126 puan hedef.

Yorum Yazın