Dünyadan; Trump’ın uluslararası areneda yaptığı salvolara dünya o kadar kilitlendi ki, ABD nin içinde olanlar gözden kaçıyor. Göçmen karşıtı eylemlere karşı sert müdahaleler oluyor. Ulusal muhafızlar daha sert tedbirler için hazır kıta bekliyor. Bu olaylar Avrupa’da yaşansa dünya basınının her gün manşetlerini süslerdi. Trump hükümetin kapanmasını bahane ederek toplu işten çıkarmalara hazırlanıyor yine gündemde değil.
AB kendi endüstirisini korumak için demir, çelik ürün ithalatına %25 olan gümrük vergisi %50 ye çıkardı. İthalat kotasını da yarı yarıya düşürdü. ABD vergileri sonrası AB ye akan Çin’i durdurmak için böyle vergilerin gelmesi zaten kaçınılmazdı. ABD geri kalmadı; nadir elementler konusunda Çin’e ek %100 vergi getirdi.
Ticaret savaşları yerini fiziksel saldırılara bırakacak gibi. Dünyada en karlı şirketler hizmet ve bilgisayar şirketleri; en çok para kazandıranlar değerli metaller, kriptolar, faiz. Üretim?! O yok işte. Üretemeyen bir dünya gerçek değeri ne olduğunu bilmediği ürünlerden deli para kazanıyor. İşler sarpa sararsa altın, gümüş gibi kıymetli madenler dışında elindeki varlığın para edip edemeyeceğini bilemiyorsun, o yüzden insanlar çok yükselmesine karşın başta altın ve gümüşe saldırıyor.
ABD dolarının dünya döviz rezervlerindeki payı 2000 ki yıllarda %70 üstündeydi, günümüzde %56 seviyelerine geriledi. Çin,uluslararası tahsilatlarını 2010 yılına kadar ancak %1 kadarını Yuan ile yapabiliyordu; günümüzde bu oran %50 ye ulaştı. Yuan ve Dolar savaşı arasındaki rekabet her geçen gün biraz daha sertleşiyor. Ticaret savaşlarının esas nededi bu, ABD dolarını zayıflatma isteğinin ana sebebi bu.
Hamas kime hizmet ediyor? Filistinliler yıllardır eziyet çekiyor, bu doğru. Bunu bahane ederek tam iki yıl önce Hamas durduk yere İsarail’deki Süpernova Müzik Festivaline saldırı düzenledi ve eğlenmeye gelen gençlere korku, dehşet ve ölüm yaşattı. O zaman da aynı şeyleri yazmıştım.”Saçma bir saldırı”. Ama Filistin için gerçekten yüreği yanan milyonlar saçmalığa dikkat etmeden Hamas’a methiyeler düzdüler.
Tam iki yıl sonra ne kadar süreceği belli olmayan Hamas ve İsrail ateşkesi sağlandı. “Gazzeliler evlerine dönüyor” filan diye manşetler gündemde. Hangi ev arkadaş? Gazze de taş üstünde taş kalmamış. Filistinliler önceki yirmi yılda gördükleri korku, eziyet, ölümün tamamını son iki yılda gördüler. Bunu başlatan Hamas’tı, şimdi barış güvercini edasıyla ateşkes imzalayan da Hamas. ABD, İsrail ve Hamas aynı senaryonun oyuncuları. Olan masum Filistinlilere oluyor. Hamas iki yıl önce saldırmasa İsrail bir bahane bulup Gazze’yi dümdüz edip, soykırım yapıp bu başarıyı sağlayamazdı.
Türkiye’den; Türkiye’de ise siyasi açmazlar ile gündem belirleme devam ediyor. Tüfe’den sonra yine beklenti üstü gelen üfe verileri moralleri bozdu. ABD deki Halkbank davası yeniden gündem oldu. Erdoğan’ın “o iş bitti” demesi bana pek inandırıcı gelmiyor. Büyük olasılıkla ciddi bir maddi tazminat ve beş yıl benzer olaylara karışmama yazılı taahhütü ile bitecek bu iş. Yani suçu kabul edeceğiz ama basın bunu başarı diye servis edecek.
TCMB rezervleri; Yatıyoruz kalkıyoruz bir iktidar görevlisini rezervlerdeki doluluktan övgü ile bahsederken buluyoruz. Başarı mıdır evet başarıdır ama Türkiye’nin yapısal reformları ile desteklenmiyorsa Türkiye’nin geleceğini daha da karartır. Dünyanın en yüksek faizini verirsen her yerden üç, beş dolar bulursun. Ama bu faizi verdiğin müddetçe dış borcun artıkça artar ve yüksek faizle. Faizini düşürdüğün anda geldikleri gibi giderler bir anda boş MB kasanla baş başa kalırsın. Türkiye’nin kasasındaki gerçek döviz rezervi altının devası yükselişiyle desteklenmesine karşı swapsız net rezerv olan 59 milyar dolar. Peki Türkiye’nin bir yıl içinde ödemesi gereken dış borcu ne kadar? 223 milyar dolar. Bu borcu yenileyemezsek ne olur? Yenileyememek gibi bir durum söz konusu değil tabi, olayın gerçekliğini anlatmaya çalışıyorum.
Erken seçim; Rezervler İmamoğlu’nun hapse atıldığı dönem öncesine döndüğüne göre sular Yavaş içinde ısınmaya başlıyor anlaşılan. Önce Ankara BB ne yönelik operasyon ve Cuma gece yarısı savcılığın İç İşlerinden Yavaş için soruşturma izni istemesi.
Son bir aydır basında ve halk arasında bir erken seçim gündemi dönüp duruyor. Ben erken seçimi imkansız ve gereksiz görüyordum. 2028 yılına kadar iktidar olacak anahtar elinde ve vatandaş yoksullukla boğulurken niye erken seçim olsun ki? Üstelik iktidarı seçime zorlayacak hiç bir güç yokken.
Ama İmamoğlu sonrası Yavaş’ı da hapse atabilirler ya da 2018 öncesi İmamoğlu’na yaptıkları gibi mahkeme kararını Yavaş’ın başının üstünde sallayıp seçime girmesini engelleyebilirler. O zaman erken seçim olur. Muhalefetin bir araya gelemeyeceğini daha önce gördük. Hatta son zamanlarda muhalefet partilerinin kendi içlerinde bile bir araya gelemediklerini gördük. Erken seçim olursa Yavaş ve İmamoğlu dışında Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın Erdoğan farklı kazanacaktır. Bu yüzden erken seçim konusu kafama yatmaya başladı. 2018 yılında da kamuoyu araştırmalarının öne çıkardığı İmamoğlu veya Yavaş Cumhurbaşkanı adayı olsaydı ben artık eminim ki ikisi de bir şekilde seçime sokulmayacaktı. Uzmanlar, aydınlar, kamuoyu boşu boşuna “Kamuoyu yoklamalarında öne çıkan aday olmalıydı” diye tartışıp durdu, halen de tartışıyor.
03.10.2025 BDDK ve TCMB verilerine göre;
Yabancı Portföy; İlgili haftada hissede 84 milyon dolar, tahvilde 358 milyon dolar satışları var.
TCMB rezerv ve DTH; İlgili hafta MB nın üç rezervi de 2 ile 3 milyar dolar arasında yine arttı. Bu artışta altının etkisi aslan payını alıyor. DT hesaplarında vatandaşlarda 2 milyar dolar artış var. Yılbaşından beri artışları 25 milyar doları geçti.
Krediler; ilgili hafta krediler hacimsel olarak normal artış gösterdi. Ortalama üç aylık mevduat yeniden %50 in altına indi. Ticari kredi fazileri %50 altında, bireysel kredi faizleri %55 civarında salınıyor.
Piyasalar;
Dünya emtia endeksi; İne çıka 109 puanı görecek ama yükselişi sağlayan kıymetli metaller, diğer ürünlerde kayde değer kıpırdayış yok.
Dolar/TL; Mansur Yavaş konusu doları hafta başı yukarı itecektir. Sonrasında piyasalar hiç müdahale olmadan! J kendi kendine yine standart kapanışını yapacaktır. Haftaya 42,55 seviyesini deneyerek başlayabilir ama sonrasında 41,95 ile 42 lira arasında haftayı kapatacaktır.
Eur/Usd; Haftalardır 1,1575 seviyesine kadar bir düzeltme yapması gerek diye yazıyorum biliyorsunuz. Bu hafta 1,1542 seviyesine kadar gevşedi ve haftalık kapanışı 1,1675 altından yaptı. Bu düzeltmenin devam edebileceğini gösteriyor. 1.1575 altında kalması 1.14 desteğine kadar inmesi ile son bulabilir.
ABD 10 yr tahvil; %4,03 kapadı. %4 de desteği var ama aylar önce yazdığım gibi ana hedefi % 3,9. Bir kaç hafta %4,14 üstünde kalırsa bu senaryom çöker.
Dolar endeksi; 99,50 puan ile 96,75 puan arasında sıkışmaya devam.
Bist100; 10900 üstüne atamazsa 10300 ve 10145 destekleri var.
Altın ons; 3450 dolar altına gelmedikçe yükselişin devam etmesi daha yüksek olasılık. Dönüş gözükmüyor.
Gümüş; Direnç 49,50 dolar. Önemli direnç. Tarihi zirve demiştik. Yukarı kırmayı denedi, sert satış yedi ama kapanışı 49,50 dolar üstünde yapmayı başardı. Üstünde kaldığı müddetçe yükseliş devam eder. Kasım ayında bir düzeltme gelme olasığı yine de yüksek. Bence düzeltme gelse de Ocak 2026 sonuna kadar yükseliş devam edebilir.

Yorum Yazın